“Farklılıklar üzerinden değil ortaklıklar üzerinden siyaset geliştirmeliyiz”

Murat Demirci / Stockholm

Kurumsal anlamda sekiz yıl önce oluşmaya başlayan CHP Yurtdışı Birlikleri, hem bulundukları ülkelerin siyasetine aktif olarak katılmayı hem Batılı politikacıların milliyetçi- sağ bir parti olarak gördükleri CHP algısını değiştirmeyi hem de Türkiye’deki AKP iktidarının baskılarını Avrupa kamuoyunda görünür kılmayı hedefliyor. Aynı zamanda Avrupa ülkelerindeki farklı mücadele deneyimlerini parti vizyonunu geliştirmek adına aktarma görevi de üstlenen bu birliklerle ilgili olarak CHP İsveç Birliği yönetim kurulu başkanı Hakan Güner ve CHP Danimarka Birliği yönetim kurulu başkanı Yiğit Taş ile görüştük.

Bildiğimiz kadarı ile CHP Yurtdışı Birlikleri kurumsal anlamda yaklaşık 8 yıl önce oluşmaya başladı. CHP Danimarka ve İsveç bu süreç dilimi içerisinde ne zaman kuruldu ve aktif olarak çalışmaya başladı? CHP Yurtdışı birliklerinin mevcut durumu ve coğrafi olarak kapsam alanları ne kadardır?

farkliliklar-uzerinden-degil-ortakliklar-uzerinden-siyaset-gelistirmeliyiz-697950-1.
Foto: Hakan Güner
Hakan Güner: Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun girişimiyle, 26 Şubat 2012 tarihli CHP 16. Olağanüstü Kurultayı’nda yapılan tüzük değişiklikleri neticesinde, CHP yurt dışında da örgütlenme kararını aldı. Bu kapsamda 2012 yılında Almanya ile başlatılan CHP Yurt Dışı Örgütlenmesi çok kısa bir zamanda tüm dünyaya yayıldı. Mevcut durumda Avustralya’dan Kanada’ya 29 yurtdışı birliğimiz vardır. Diğer birliklerimizin kurulu olduğu ülkeler, eyaletler ve şehir yapılanmaları ise Almanya’da Berlin, Münih, Hamburg, Mannheim, Frankfurt, Bremen, Nurnberg, Hannover ve Kuzey Ren Westfalya Birlikleri, Fransa’da ise Stasbourg, Paris, Lyon, Marsilya, Bordeaux, Nantes Birlikleri, Hollanda, Belçika, Avusturya, İngiltere, İskoçya, Kanada, Romanya, Macaristan, İsviçre, Avustralya, Milano’dur. Bu yurtdışı örgütlenmenin haricinde ABD, KKTC ve Brüksel’de olmak üzere CHP temsilcilikleri de bulunmaktadır.

farkliliklar-uzerinden-degil-ortakliklar-uzerinden-siyaset-gelistirmeliyiz-697951-1.
Foto: Yiğit Taş

Yiğit Taş: CHP İsveç ve CHP Danimarka birlikleri ise sırasıyla 2015 ve 2017 yıllarında kuruldular. Aktif çalışma kavramı ise bizler için ilk günden beri mevcut, zira her yeni doğan örgüt gibi bir büyüme ve olgunlaşma evresi de geçirdik. CHP İsveç ve Danimarka Birlikleri olarak mesela belli başlı siyasi alanlarda daha kapsamlı, daha etkin ve daha verimli olabilmek adına birlik ruhuna uygun bir şekilde Kopenhag 96. Yıl Cumhuriyet Balosunda ’Ortak Çalışma Protokolü’ imzaladık.

CHP Yurtdışı Birlikleri’nin kendileri için belirledikleri etkinlik alanları nelerdir?

Y.T.: Daha önce bahsetmiş olduğumuz İşbirliği ve Dayanışma Protokolü kapsamında iskandinavya birlikleri olarak kendimize ortak temel politika alanları belirledik. Politikamızı üç temel sacayağı üstünde temellendirdik: yaşadığımız ülkelerdeki birincil politikalar, lobicilik ve toplumumuzun sorunları, Türkiye yerel siyasetine etkin destek ve katılımcı hizmet politikası, Türkiye genel siyasetine etkin destek ve gelecek vizyonuna katkı politikası.

Türkiye yerel siyasetine etkin destek ve katılımcı hizmet politikası kapsamında ise yaşadığımız ülkelerde halk tarafından takdir edilen yerel yönetimlerin uygulamaları sıkı bir şekilde takip ediyor ve Türkiye şehirlerinde uygulanabilirliği, coğrafi ve sosyal yapısına uygunluğunu irdeleyip öngörülen şehirlerin yerel yöneticilerine aktarıyoruz. Böyle bir çalışma özellikle son dönem yaşanan ’eğitimli insan göçü’ ile oldukça doğru bir çizgide ilerlemeye başladı. Umarım pilot çalışmalarımız en yakın zamanda uygulanmaya başlar ve bir haber de o projeler için yaparız. CHP olarak Yerel Yönetimlerimizi, parti politikası bağlamında çok önemsiyoruz. Onları, en hızlı ve en doğru şekilde desteklemeye çalışıyoruz.

Türkiye genel siyasetine ve gelecek vizyonuna katkı politikamız kapmasında, gene yaşadığımız ülkelerdeki sosyal adalet uygulamaları, ayrımcılığa karşı mücadele, çevre politikaları, hizmet politikaları, emeklilik sistemleri, kazanç dağılımı, hukuk, teşvik ve vergi sistemleri, azınlık hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, savaş ve barış politikaları, bilim, kültür ve sanat gelişmeleri, cinsiyet eşitliği, dezavantajlı gruplara sunulan hizmetler, şiddet, göç, entegrasyon, yaşlı bakımı, işçi hakları gibi belli başlı konularda Türkiye siyasetini pozitif yönde etkileyecek hazırlıklarımızı yapıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidara yürüyüş sürecinde ülkeyi yönetme vizyonuna katkıda bulunabilecek her türlü çalışmayı etkin çalışan parti içi iletişim kanalları ile Yurtdışı Koordinatörlüğü üzerinden partimizin iktidar vizyonuna katkıda bulunmak istiyoruz. Bu bağlamda halkımıza da hak ettikleri çağdaş, eşit ve sosyal uygulamaları ulaştırma konusunda görevimizi gerçekleştirmiş olacağız.

H.G.: Her bir birlik başkanımız, yönetim kurulu ve üyeleri ile beraber işlerinden, ailelerinden vakit ayırarak gönüllülük esasıyla çalışıyorlar. Birliklerin akçeli giderleri üyelerin aidatları ve bağışlarla sağlanıyor. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanma hakkının karara bağlanması ile başlayan bu süreç Türkiye’deki siyasi partilerin yurtdışında da örgütlenmesini bir anlamda zorunlu kıldı. Ancak bu süreç birbiri ardına gelen seçimlerle hız kazandıkça etkinlik alanları seçim süreçlerinin dışında da gelişim ve değişim gösterdi. Küresel, askeri, ekonomik, teknik ve siyasal değişimlerin ülkemizi ve komşu ülkelerimizi nasıl edilgen olarak etkilediğini gördükçe Küresel okumaları doğru yapamayan siyasi partilerin yurtiçi siyasette de başarılı olamayacağını gördük. Örneğin iletişim teknolojilerinin dünyadaki her kültür, inanç, sınıf ve coğrafyadan bütün gençleri etkisi altına aldığını ve bizlerin göremediği farklı beklentilere doğru yönlendirdiğini göremezsek gençleri sandık başına getirebilmek de olanaksız hale gelir. Bulunduğumuz ülkelerde CHP artık kurumsal odaklar tarafından tanınır hale geldi. CHP Yurtdışı Birlikleri önümüzdeki süreçte CHP’nin parti politikalarının belirlenmesinde kaçınılmaz bir danışman rolü oynayabilir, oynamalıdır.

CHP, İsmet İnönü ile başlayan ve Bülent Ecevit ile devam eden, siyasette ortanın solu çizgisi ve sonrasında sosyal demokrasi ile buluşması sürecini yaşadı. Dahası Sosyalist Enternasyonel’de temsilci bulundurdu. Bugün yurtdışında bulunduğunuz ülkelerde sosyal demokrat ya da sol partilerle olan ilişkileriniz nasıl bir süreç yaşıyor? İlerisi için amaçlanan hedefleriniz var mı?

H.G.: İsveç açısından bakıldığında CHP İsveç Birliği kurulmadan önce İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin CHP’yi neredeyse aşırı milliyetçi bir parti olarak değerlendirdiğini düşünüyorum. Günümüzde ise CHP’yi kardeş parti olarak nitelendirme yolundalar. Bu değişim elbette ki bizlerin CHP’yi ve mücadelesini tanıtmasıyla olanaklı hale geldi. Batılı ülkelerin genel geçer siyasetçilerinin Türkiye’nin siyasi tarihi hakkında ayrıntılı bilgilere sahip olmadığını gözlemliyoruz. Milletvekilleri ile kişisel sohbetlerimiz, yayınladığımız basın bildirileri ve düzenlediğimiz sunumlarla yol aldığımızı görüyorum. En son yerel seçimler öncesinde İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi ’nin gençlik kollarına (SSU) yaptığımız bir sunum büyük ilgi gördü.

Y.T.: Hakan Bey’in bahsettiği algıların ve olguların Danimarka’da da geçerliği var aslında. Bizim toplumumuz çok önemli politikacılar yetiştirmiş, ilk adım sağlam atılmış. Entegrasyon bakanımızla güzel ilişkilerimiz mevcut, faaliyetlerimize kendisi de katılmaktadır. Şu anda mevcut parlamentoda iki Türkiye kökenli kadın vekilimiz bulunmakta, bir önceki ve ondan önceki dönemlerde de kadın vekillerimiz meclise girdi. Bu sürecin devamı yeni jenerasyon ile gelmeli. Mevcut durumda yeni nesillerden gelen ve siyasetçi olma hedefini koyan genç arkadaşlarımız üye olmaya başladı, mesela 17 yaşında bir genç siyasetçi arkadaşımız hem sol partilerden birine, hem de bize aynı anda üyelik yaptı. Bu gençleri siyasete kazandırmalıyız. Bu çocuklar sadece bir ülke siyasetini değil, dünya siyasetini takip ediyorlar. Bernie Sanders’ı ve Jeremy Corbyn’i da takip ederek ve ayrıca diğer evrensel sol hareketlerin içinde yer alma çabaları içindeler.

Peki, buna karşılık sol siyaset ne yapıyor? Sistematik bir çözüm geliştirilmeli; öz-eleştri içeren bir tesbit sürecini takiben, ortaklaşılan fayda alanları bulunmalı, sınıflar irdelenmeli, üretim araçları belirlenmeli, adil ve eşit bir gelecek vaad edilmeli. Hem partiler olarak, hem de siyasetçiler olarak farklılıklar üzerinden değil, ortaklıklar üzerinden konuşarak siyaset geliştirmeliyiz. Sol partiler ile tartışma ortamları bularak farklılıkları değil, ortaklıkları irdelemek istiyoruz.

CHP Yurtdışı Birlikleri’nin CHP Yerel Yönetimlerine ve genel siyasi sorunlara yönelik taşıyabileceği katkılar olabilir mi?

H.G.: Yaşadığımız ülkelerin yerellerinde uygulamaya konulmuş olan çözümlerin il ve ilçe belediyelerimizin gereksinim duyduğu alanlarda, koşullara uyumlu hale getirilerek ve hızlı bir şekilde belediyelerimize raporlar halinde sunulması birliklerimizin olanakları dahilindedir.

Bildiğiniz üzere son yıllarda hem Avrupa hem de Türkiye bir göç realitesi ile karşı karşıya, bulunduğunuz ülkelerde ise bu bağlamda bir entegrasyon tanımı, politikası ve bakanlığı olduğunu söylediniz. Bu konuda ilerleyen zamanlarda ne tarz işler yapmayı düşünüyorsunuz?

H.G.: Yaşadığımız ülkelerde göçmen olduğumuz unutulmamalıdır. Göçmenler her ne kadar ilk adımda olumsuz algılara neden olsa da, görülen odur ki, doğru siyasal ve sosyal adımlarla entegre edildikleri takdirde yaşadıkları ülkelerin ekonomilerine, sosyal ve kültürel dokusuna katkı sağlayan bir konuma getirilebilirler. Entegrasyon konusunda yaşadığımız ülkelerde proje liderlikleri yapan insan kaynaklarımız bulunmaktadır ve danışmanlık veri tabanımızda yerlerini alacaklardır. Avrupa ve diğer ülkelerden farklı olarak Türkiye bağlamında CHP’nin göçmen sorunlarına olası bilimsel yaklaşımının, uluslararası politik arenada da barışçıl bir komşuluk ve dünya ilişkileri adına getirileri olacaktır.

Y.T.: Mesela yaşlı bakımı, kreş öğretmenliği bizim toplumlarımızda artık en tecrübeli olduğumuz alanlar arasında yer almaktadır. Bu konuda ciddi danışmanlık verebilecek durumda olduğumuzu düşünüyoruz. 1960’larda göçe başlayan ilk nesillerden sonra; bu iş alanları bizim ilk neslimizin çocuklarının ilgi alanı haline dönüşmüştür. Bu kazanımlardan faydalanma amacımız var. Belediyelerimize bu konuda ciddi destek verebilme şansımız bulunmaktadır. En genç nesillerimiz ise sanat, spor, siyaset ve bilim alanlarında artık çok geniş bir yelpazede kendilerini ifade etmektedirler. Onların da, sürekli katkısını toplama ve kendilerini daha da geliştirebilme imkanı sağlama gibi bir düşüncemiz var. Onlar için öğrenci değişimi, dil edinme ve staj yapabilme projelerimizi başlatmak istiyoruz.

Negatif algıları kırmak için, bizim gibi yapılar bu insanların ürettiklerini, fikirlerini, kazanımlarını tekrar anayurtlarına döndürme çabasındadırlar. Bu yüzden “Göç’ten faydalan!” çalışmasında buluşuyoruz. Fikir havuzlarımızda bir sürü başlık şimdiden oluştu. Yerele ulaştırma aşamasındayız, iletişimimiz aktif şekilde devam ediyor.