Fatih Tudor

Galatasaray, Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinin arifesinde ayağına gelen fırsatı teperek Kasımpaşa deplasmanında 2-1 mağlup oldu ve önemli bir avantajı yitirdi.

Önce insani faktör. Bu tür olaylar sonrası farkında olmamız bizim kusurumuz, ama Gomis 5. dakikada kendini yere bıraktığında sahadaki futbolcular dahil herkes bütün rekabeti, nefreti, galibiyet kavgasını bir kenara bıraktı. Bu tarz olaylar sonrası özellikle olayı yaşayan futbolcunun takımına gönül veren taraftarların hepsinden aynı şeyi duyuyoruz: “Şampiyonluk batsın, futbolcumuza bir şey olmasın”. Gomis’in böyle bir rahatsızlığı olduğunu bilsek de karşımıza çıktığında her şeyi unutuyoruz bir anda. Bir daha görmemeyi umuyoruz sadece bu görüntüleri, sadece bu güzel insan için değil herkes açısından.

Galatasaray baskılı başladı maça alıştığımız gibi. Garry Rodrigues’in ve Martin Linnes’in özellikle ilk yarım saatte rakip ceza sahasına yaptığı bir dolu ortanın boşa gittiği yetmiyormuş gibi Feghouli de çok kötü pas ve şut seçimleriyle hücumların heba olmasına sebep oldu. Ryan Donk’un yarattığı gol şu meşhur “ders niteliğinde” kavramının gerçek anlamda hakkını veren bir gol. Hollandalı ondan 2 kez yanına yaklaşarak top isteyen Feghouli’ye vermedi topu ısrarla ve adeta ters kanattaki Rodrigues’e kitlenmişti taç çizgisinde topu çaldığı andan itibaren. Donk futbol zekası üstün bir oyuncu, bugüne kadar kendisini Galatasaray tribünlerine kabul ettirememesinin sebebi dillere destan “gamsızlığı”ydı. Rakiplerini de o gamsızlıkta geçti ve oyun görüşü yüksek bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Fakat, tribünlere kendisini tekrar kabul ettirmesi için bu resitalini her maç 1-2 kez tekrarlaması (ki onun fiziğinde bir oyuncu için zor) gerekiyor.

Fatih Terim’in ikinci yarı başındaki Serdar Aziz değişikliğinin (bir sakatlık yoksa) hatalı olduğunu düşünenlerdenim. Zira Donk, Galatasaray’ın rakip alanda etkili olmaya çalıştığı maçta ön alanda fark yaratabilirdi, ama defans göbeğine gönderildiğinde yaratan değil önleyen bir role büründü ve ilk yarıda sarı-kırmızılılar adına en yaratıcı hareketi yapan adam artık bu imkan elinden alınmış halde rakip forvetlerle boğuştu durdu.

Kendi evinde rahatça kazanıp deplasmanda büyük problemler yaşayan Galatasaray. Eğer kenardaki adamın adı Fatih Terim olmasaydı bugün herkes Tudor kararını tartışıyordu. Hırvat hoca bugün çıkıp “liderin 1 puan gerisinde bıraktığım takım artık 2 puan geride” derse verilecek cevap “ama bazı oyuncuların bireysel performans yükseldi” olamaz, olmamalı.