Fatsa Fikri yaşayacak

YAŞAR AYDIN

Ülkeyi kan gölüne çevirmeye çalışanların karşısında özgürlüğü, eşitliği, bağımsızlığı savunanların yarattığı bir öyküdür Fatsa. Uşak’tan Artvin’e, ODTÜ’den Çeltek’e uzanan mücadelenin en güzel sayfalarından biridir aynı zamanda. Halkla birlikte yönetmenin, halk iktidarının neleri başarabileceğini, gücünün nelere yeteceğini gösteren bir manifestodur. Egemenleri dehşete düşürmesinin, hâlâ korkuyla ve nefretle bahsetmesinin arkasında yatan neden de budur aslında. Demirel’in faşistler tarafından kadın ve çocukların katledildiği günlerde tek bir şiddet olayı yaşanmayan bir ilçeyi hedef gösterip, “Çorum’a değil, Fatsa’ya bakın” demesi ya da 12 Eylül cuntasının başındaki Evren’in “Biz gelmeseydik Fatsa’yı yapanlar gelecekti” sözlerinin arkasında bu korku yatıyor. Fatsa’nın, yeni bir toplum modeli, insanlığın geleceği olduğunu egemenler de fark etmişti. Bu yüzden de kanla bastırdılar.

DURAN SADECE KALBİDİR

Fatsa’da devrimcilerin önderliğinde evde, tarlada, sokakta, işte ezilen kadınlar, geleceği elinden alınan gençler, karın tokluğuna çalışıp sadece borçlanan üreticiler yaşamlarına sahip çıkarak kendi öykülerini yazmaya cüret ettiler. Bunun karşılığında büyük bedeller ödediler. Bunlardan biri de Fatsa Belediye Başkanı Fikri Sönmez’in ölümüdür. Fikri Sönmez sadece devrimcilerin seçimle kazandığı bir belediyenin başkanı değil, 1960’lardan başlayıp devam eden mücadelenin kahramanlarından biridir. 4 Mayıs’ı 5 Mayıs’a bağlayan gece duran kalbidir sadece. Fikri hâlâ bu ülkenin şafaklarında dalgalanıyor.

Fikri Sönmez’in ölüm yıldönümünde hazırladığımız bu dizide tek adamlığa, otoriter yönetim sevdalılarına karşı panzehir olan Fatsa’yı, onu yaratan koşulları ve siyasal bakış açısını bir kez daha okurlarımızla buluşturmak istiyoruz. Bu karanlık günlerde kutup yıldızı gibi yol gösteren Fatsa fikrine, bu mücadeleyi var ederken kaybettiğimiz arkadaşlarımıza, Fikri Sönmez’e saygıyla…

Fatsa Dosyası (Yazıları okumak için tıklayınız)
Emek, özveri ve adanmışlık - Aynur Tandoğan Elibal
Yeni Fatsalar yaratmalıyız - Aydın Akyazı