Federasyon Kupası: Ray Wilkins’in anısına…

14 Eylül 1956 tarihinde Londra’nın Hillingdon bölgesinde dünyaya gelmiş, çocukluğunda merak salmış futbola, Chelsea’nin miniklerinde başlayan kariyerinde 1973 senesinin Ekiminde ilk kez A takımla sahaya çıkmış. 1975 senesinde takımın küme düşmesinden sonra kaptanlığa getirilmiş, kulüp tarihinin en genç kaptanı. 1979’a kadar orta sahada çalışkanlığı, yaratıcılığı, liderlik özellikleriyle parladığı takımda 179 maçta 30 golü var. 1979-1984 arasında Manchester United’da top koşturmuş, 1983 Federasyon Kupası finalini kazanan takımın değerlilerinden, golü de var o maçta. 1984’te, o dönemin transfer rekoru olan 1,5 milyon Sterlin karşılığında AC Milan’a transfer olmuş, üç sezon sonra da Paris Saint-Germain’e. Kariyerinde formasını en uzun giydiği takım Batı Londra’nın QPR’ı… 1997 senesinde futbolculuk hayatını noktaladığında geride İskoçya’da kazandığı üç şampiyonluk ve İngiltere Mili Takımında çıktığı 84 maç var…

Futbolculuğu sonrasında 1994 senesinde başlayan teknik direktörlük kariyerinde Fulham, Chelsea, Watford, Millwall’da görev yaptı. İtalyan futbol adamı Carlo Ancoletti, “The Beautiful Games of an Ordinary Genius” adlı kitabının Chelsea günlerini anlattığı bölümünde, yardımcısı için “O olmasaydı hiçbir şey kazanamazdık” der…

•••

2016-2017 sezonunun sonunda 38 maçın 30’unu kazanan Chelsea 93 puanla şampiyonluk kupasını kaldırırken geleceğe umutla bakıyordu hocaları Antonio Conte. Sadece beş yenilgi aldıkları sezonu 93 puanla kapatmışlar, kadrolarını büyük ölçüde korurken Atletico Madrid’in yolunu tutan Diego Costa’nin yerine 24 yaşındaki 1.89’luk forvet Alvaro Morata’yı transfer etmişlerdi. Takımın demirbaşı kaptanı John Terry kariyerinin sonbaharında Championship takımlarından Aston Villa’ya transfer olurken Hazard, Kante, Willian takımda kalmıştı. Ama geride kalan sezonda hüsranı yaşadılar, 9 mağlubiyetle ilk dörde girmeyi başaramamaları kötü geçen sezon özeti…

Federasyon Kupası finalinde tarihte iki kez karşılaşmışlar Kırmızı Şeytanlar’la: 1994’te Manchester United kazanırken, 2007’de gülen taraf Chelsea oldu. Bilir misiniz, Premier Lig’in kurulduğu 1992 senesinden günümüze alt liglerden hiçbir takım dünya futbolunun en eski kupasını kazanamadı. En son kazanan West Ham United 1980 senesinde 2. Ligde mücadele ederken kaldırmıştı kupayı…

Manchester United köklü tarihinde 20 sezonda Federasyon Kupasında final oynamış, hocaları Jose Mourinho Ada futboluna geldiği günden beri altı finalde takımın başında sahaya çıkarken Federasyon Kupasını iki, Lig Kupasını dört kez kazandı. Conte’nin aksine, finalde kaybetmiyor Portekizli kupa canavarı. 2016-2017 sezonunda Arsenal karşısında finalde kaybeden Conte bu finalden de mağlup ayrılırsa, 1985 ve 1986’da Everton’un başında arka arkaya iki finalden boyunu bükük ayrılan Howard Kendall’ın hikayesini hatırlatacak…

3-5-2 dizilişinde başlıyor maça Chelsea, orta sahada Alonso, Bakayoko, Fabregas, Kante, Moses, önlerinde Hazard ve Giroud. Ocak ayında Arsenel’den transfer ettiği 9 numaranın forma giydiği 26 kupa maçında 15 golü, 7 asisti var. Sezonun hüsran yaşayanlarından Arsenal onun gidişinden sonra çok aradı forvetini, UEFA Kupası yarı finalinde Atletico Madrid karşısında takımda olsaydı muhtemel finale kalan Arsenal olurdu, gidişi Wenger’in pişmanlıklarındandır sanırım. Manchester United’ın golcüsü Romelu Lukaku 16 gol, 7 asistle takımın golcüsü, sakatlığı nedeniyle son üç lig maçında sahada yer almazken maça yedek kulübesinde başlıyor. Takımın lokomotifi Pogba bu maçta da savunma ile hücum arasındaki köprü, gününde olduğu zaman çok etkili 6 numara.

İki takımın da dengeli başladığı, savunmayı ön planda tuttuğu ilk 15 dakikanın en tehlikeli atağı Chelsea’den; sol çaprazdan Hazard vuruyor, De Gea kornere çeliyor. 20’de Jones ceza sahasında Hazard’ı düşürüyor, penalıtıyı kaçırmıyor 10 numara. Penaltı pozisyonuna da açıklık getirelim, son adam olması direk kırmızıyı gerektirmiyor değişen kurallarda. Savunma oyuncusu topa hamle yaparken penaltıya neden olmuşsa sarı kart yeterli oluyor. Chelsea çabuk çıktığı anlarda ağır kalan rakip savunmaya zor anlar yaşatıyor. Lukaku’nun yokluğunda üçüncü bölgede top tutmada sıkıntı yaşıyor Mourinho’nun takımı. Golden sonra daha sık geliyorlar rakip kaleye, 30’da Pogba, akabinde Sanchez uzaklardan yokluyor Courtis’in koruduğu kaleyi. Chelsea’nin topa yüzde 35 oranında sahip olduğu, Manchester United’ın rakip kaleyi bulamadığı devre mavili takımın üstünlüğüyle kapanıyor.

İkinci devreye hücuma daha çok adamla çıkarak başlıyor Manchester United, gol umutları Rashford pozisyon bulmakta zorlanıyor. 60’tan sonra artan Manchester United baskısını izliyor Wembley Stadını dolduran 87.647 futbolsever. Yeri gelmişken Chelsea’nin dinamosu Kante’yi de atlamayalım, orta sahada bitmeyen enerjisi ve yerinde müdahaleleriyle öne çıkıyor 7 numara. Son 20 dakikada Lukaku ve Martial, Rashford ve Lingard’ın yerini alıyor. 82’de müsait pozisyonda Pogba’nın kafa vuruşu kaleyi bulmuyor. Maç boyunca rakip kaleyi 18 kez yoklayan United ama Sanchez’in top kayıpları, Rasfhord’un gününde olmayışı, Martial’in yerini bulmayan ortaları derken Chelsea uzanıyor kupaya, Mourinho bu kez kaybediyor…

•••

Takvim yaprakları 4 Nisan 2018’i gösterirken geçirdiği kalp krizi sonucu 61 yaşında aramızdan ayrıldı Ray Wilkins, kariyerinde iki takımın da formasını giymiş, Chelsea’de yardımcı hocalık yaptığı senelerde üç sezonda Federasyon Kupasını kaldırmış futbol sevdalısı. Hayatını anlatan yazılar futbolculuğunun yanında çok iyi insan olduğunu, yardımseverliğini, mütevaziliğini anlatır. Ruhuna gitsin takımının kazandığı Federasyon Kupası, huzur içinde yatsın…