Feministin Çantası: Meksika’da kadınlar ne unutuyor, ne affediyor

Bu hafta feministin çantasını Meksika’dan, acılarını içinde tutmayan kadınların öfkesi ile açıyoruz. Şubat ayında Adalet Sarayı’nı ateşe veren kadınlar, geçen hafta İnsan Hakları Komisyonu’nun binasını işgal etti.

Katledilen, kaybedilen, tecavüze maruz bırakılan kız kardeşleri için gittikleri kurumların sessizliğine karşı seslerini duyurmak istediler.

Meksika’da sadece geçen yıl 3.825 kadının, kız kardeşimizin hayatını ellerinden çaldılar. Meksikalı kadınlar ne unuttular, ne affettiler.

Katilleri, tecavüzcüleri koruyan mahkemeleriniz kapılarını kapattı, komisyonlarınız kapılarını kapattı. Kadınlar taş binanın balkonundan başkana seslendi:

“Oylarımızı aldın ama hayatımızı çalanlardan hesap sormak için hiçbir şey yapmadın. İnsan haklarını küçümsedin, kadınları küçümsedin, yaşama arzumuzu küçümsedin. Şimdi hesap verme zamanı, cehenneme gitme zamanı!” Kadınlara, kaybettiklerimizin ardından samimiyetsiz üzüntülerinizi dile getirip, acımızı içimizde yaşamamız gerektiğini hiç utanmadan öğütleyen kurumlarınızı işgal etmekten, dosyalarınıza el koymaktan başka bir seçenek bırakmadınız.