Feministin çantası bu hafta kilometrelerce ötede açıldı, içerisinden iki yumak çıktı, biri yeşil biri kırmızı. Çantamızdaki her şey dokunduğumuzda kendi özelliklerinin yanı sıra bir isyan, bir direniş, bir eylem nesnesine dönüşüyor; elbette yumaklar da bu dönüşümün parçası oldu. Bu yumaklardan çarpıcı bir veri görselleştirme eylemi çıkıverdi. Sue Montgomery, Kanada’nın Montreal kentinde bir kadın belediye meclis […]

Feministin çantasında, “Çok konuşan erkek siyasetçilere”  cevap var!

Feministin çantası bu hafta kilometrelerce ötede açıldı, içerisinden iki yumak çıktı, biri yeşil biri kırmızı. Çantamızdaki her şey dokunduğumuzda kendi özelliklerinin yanı sıra bir isyan, bir direniş, bir eylem nesnesine dönüşüyor; elbette yumaklar da bu dönüşümün parçası oldu.

Bu yumaklardan çarpıcı bir veri görselleştirme eylemi çıkıverdi. Sue Montgomery, Kanada’nın Montreal kentinde bir kadın belediye meclis üyesi. Sue, hem konuşulanlara daha fazla odaklanabilmek hem de erkeklerin kadınlardan daha çok konuştuğunu vurgulamak için belediye meclis toplantılarında kırmızı ve yeşil renklerde kaşkol örmeye başladı.

Kaşkolu örerken kural şu: Erkekler konuşurken kırmızı, kadınlar konuşurken de yeşil ip kullanıyor. 31 kadın ve 34 erkek üyesi olan belediye meclisinde ilk oturumda ortaya çıkan 38 santimetrelik kaşkol ise grafiğimizi oluşturuyor: Kaşkolun %80’i kırmızı! Kaşkol yılbaşına kadar her oturumda örülmeye devam edecek. Aslında eylemi ile kadın ve erkek belediye meclis üyeleri arasındaki sayısal eşitliğin tek başına yeterli olmadığının da altını çizen Sue, ‘Bir örgü devriminin yaklaştığını hissediyorum’ diyor.

Bu durumun kadınların konuşmamasından değil, erkeklerin çok konuşmalarından ve her şeyi birkaç kez tekrarlıyor olmalarından kaynaklandığını belirtiyor. Ve ‘ne diyebilirim ki erkekler kendi seslerini duymayı seviyor’ diye ekliyor. Ne güzel ki birimizin direniş nesnesi çok uzaklarda bile olsa hemen hepimizin çantasında yerini alıyor.

Tabii ki Türkiye’de belediye deyince çantamızdan bir de demokrasinin son kırıntısını da ortadan kaldıran YSK darbesine, halk iradesinin baskı ve zorla gasp edilmesine, adaletsizliğe ve karanlığa karşı günlerimize güneş değsin diye attığımız ilmekler çıkıyor. Üstelik bu ilmekler bir araya geldiklerinde ‘yeniden sayılamayacak’ kadar çoklar.