Feministin çantasında İran’da cesaret ve kararlılıkla direnen kadınlar var

Feministin çantası bu hafta çok da uzak olmayan bir coğrafyadan, kadınların özgürlük ve eşitlik taleplerini haykırdıkları İran’dan cesaret ve kararlılık dolu bir protestoyu taşıyor. Aslında İran’da bu kadınların çarşamba günleri kamusal alanlarda başörtülerini çıkartıp yüksek bir yerden sallayarak İslamcı rejimin yasaklarına ve hayatlarını kuşatmasına meydan okudukları ‘Beyaz Çarşamba’ eylemleri 2017 yılında başladı. Eylemlere katılan kadınlara yönelik baskılar ve tutuklamalar artarken -örneğin en son bu hareketi başlatan isimlerden olan Masaran Aryani ve annesi Monireh Arabshani 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı- bu direnişi, etkilerini ve İranlı kadınların mücadelelerini bir kez daha hatırlayalım istedik.

Bu yüzden ‘Beyaz Çarşamba’ eylemlerinin öncesinde, 2014 yılında başlayan ‘Benim Gizli Özgürlüğüm’ kampanyası ile İranlı kadınlar başörtülerini çıkartıp fotoğraflarını sosyal medyada yayımlamaya başlamışlardı. 2017 sonlarında ise İran’da özellikle de Tahran dışındaki küçük şehirlerde hayat pahalılığına, yaşam koşullarının kötüleşmesine karşı başlayan ve yayılan eylemlerin de simgesi haline geldi.

‘Benim Gizli Özgürlüğüm’ kampanyasının başlatan Masih Alinejad, 2017 sonunda İran’da gerçekleşen protestolara ilişkin şunu söylüyor: “Ayaklanmaları körükleyen en büyük sebep ülkede giderek kötüleşen yaşam şartları idi. Her ne kadar ekonomik koşullar gösterileri körüklediyse de bu gösterilere katılan insanların taleplerinin ‘referandum’, ‘İran Cumhuriyeti’, ‘din devletten ayrılsın’ gibi sloganlara dönüşmesi de molla rejimine karşı ülkede 40 yıldır hâkim olan hoşnutsuzluğun bir yansımasıydı. O dönemde de İran’daki kadınlar gösterilerde ön saflarda yer aldı. İran’ın çeşitli şehirlerindeki bu kahraman kadınlardan videolar almıştım ki bu videolardan bazıları protestoların da simgesi haline gelmişti. Kadınlar kötüleşen yaşam koşullarından şikâyet ediyorlardı, eşitlik ve özgürlük talep ediyorlardı.”

Masih, Beyaz Çarşamba eylemlerinin etkileri ile ilgili ise İranlı kadınların artık açıkça sokaklarda mecburi başörtüsüne karşı tepki gösterdiklerini, bunu tutuklanma pahasına yaptıklarını ifade ediyor ve “kampanyamız ayrıca dünyada feministler arasında bir dayanışma hareketine neden oldu. İranlı kadınların zorunlu başörtüsüne başkaldırıları tüm dünyada haber oldu” diyor.

İran’dan Sudan’a hayatları, hakları, özgürlükleri ve yaşamları için on yıllardır hüküm süren gerici rejimlere cesaret ve kararlılıkla isyan eden ve bu isyandan, başka bir dünya hayalini büyüten tüm kadınları dayanışmayla!