İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 42. İstanbul Film Festivali, 134 uzun ve 29 kısa metrajlı filmden oluşan Türkiye ve dünya sinemasından ödüllü filmler, özel gösterimler ile dopdolu bir program ile 7 Nisan’da başlayacak. Ulusal ve Uluslararası yarışma kategorisi filmleri ilerleyen zamanlar da konuşmak üzere, kaçırılmaması gerekenler listemi sizler için hazırlamak istedim.

GELENEKSELLEŞMİŞ GALA BAŞLIĞINDAN

Hırçın (Scrapper)

Tartışmalı sosyal ve politik konuları keşfetmek için, kiralık evlerde yaşayıp boş saatlerini barlarda içki içerek geçiren işçi sınıfı Britanyalıların ev içi durumlarını tasvir eden bir sosyal gerçekçilik tarzı için kitchen-sink drama tabiri kullanılır. “Hırçın”, kökleri İngiliz sosyal gerçekçiliğin ideallerine dayanan bu kültürel yaklaşıma ait bir yapım. 2023 Sundance Dünya Sineması Dram Büyük Jüri Ödülü sahibi filmin yazar ve yönetmeni, ilk kısa filmi “Standby” ile BAFTA’ya aday gösterilmiş olan Charlotte Regan. Yönetmenin bu ilk uzun metraj filminin oyuncu kadrosunda Harris Dickinson (Beach Rats, Triangle of Sadness) yer alıyor. Aynı zamanda İstanbul Film Festivali’nin açılış filmi olan bu İngiliz yapımında, başrolde 12 yaşında mutlu ve özgür bir şekilde tek başına Londra’da yaşayan Georgie’nin babası olduğunu iddia eden birinin ortaya çıkmasıyla hikâye genişliyor.

Kızıl Gökyüzü (Roter Himmel) 7.7

“Undine”in yönetmeni Christian Petzold’un son filmi olan “Kızıl Gökyüzü” dünya prömiyerini gerçekleştirdiği Berlinale’den 2023 Berlin Büyük Jüri Ödülü sahibi olarak ayrıldı. Christian Petzold’un 2020’de Undine filmi ile başlattığı üçlemesinin bu ikinci filmi de sembolizm ve gerçekçilik arasında asılı bir yerde duruyor ve Baltık Denizi kıyısındaki bir tatil evinde bir grup arkadaşın etraflarındaki kavrulmuş orman alev alırken duygularının zirve yaptığı bir ortamda geçiyor.

Ren Altını (Rheingold) 7.1

Fatih Akın’ın biyografik suç dram türündeki bu yeni filminde, 1980’lerin sonunda ailesiyle birlikte Irak’tan Almanya’ya göç eden gangsta rapçi, girişimci ve eski hükümlü Giwar Hajabi’nin (Xatar) hayat hikâyesi anlatılıyor. Xatar’ın gettodan büyük müzik listelerine uzanan hikâyesi merak uyandırdığından filmi listeme eklemiş bulunuyorum.

DÜNYA FESTİVALLERİNDEN KAÇIRILMAZLAR

Makinalı Tüfekler (Tommy Guns, Nação Valente) 7.9

Festivalin bu kategorisinden ilk tavsiye deceğim bu film dünya prömiyerini Locarno Film Festivali’nin ana yarışmasında yaptı ve buradan iki ödülle döndü. Askeri drama olarak tanımlayabileceğimiz filmde Portekiz’in kendi sömürge mirasıyla cebelleşiliyor. Angola-Portekizli yönetmen Carlos Conceição’nun bu ikinci uzun metrajlı filminde, Angola’nın Portekiz’den bağımsızlığının arifesindeki askeri suçları, hikâyesi ve türünü sabit tutmayarak incelediğini görüyoruz. 1974’te, yıllarca süren iç savaştan sonra, Portekizliler ve onların soyundan gelenler, bağımsız grupların yavaş yavaş topraklarını geri aldıkları Angola kolonisinden kaçtılar. “Tommy Guns” bu mücadeleye ikili bir bakış açısı getiriyor; yolu genç bir Portekiz askeriyle kesiştiğinde aşkı ve ölümü keşfeden bir kabile kızı ve geçmiş, uzun zamandır beklenen adaletini talep etmek için mezardan çıktığında kaçmak zorunda kalacakları sonsuz bir duvarın içine kışlalanmış bir grup Portekiz askeri. Portekiz yönetmenlerden Pedro Costa ve Miguel Gomes’in etrafında dolanmayı sevdikleri Portekiz’in Afrika’daki sömürge geçmişinin peşinden giden bu film tam bir festival filmi!

Dünyanın Kralları (Los Reyes Del Mundo) 7.1

Bir grup Kolombiyalı çocuğu daha iyi bir gelecek için hayal kurdurup yollara düşüren film günümüz modern Kolombiya’sının da kroniğini tutuyor. Kolombiya’nın Oscar adayı olan bu film San Sebastian En İyi Film ve Zürih En İyi Film ödüllü. Sihirli gerçekçilik kokan ve Laura Mora tarafından yönetilen 2022 uluslararası ortak yapımı olan bu drama-yol filmi Mora’nın bugünkü Latin Amerika film sahnesindeki en büyük yeteneklerden biri olduğunu kanıtlıyor. Kolombiya cangılından geçen bu şiirsel ve dokunaklı yolculuk bana kalırsa festivalin en kaçırılmaması gereken filmi. Medellin’in kaotik sokaklarından uzaklaşıp sisli And Dağları manzaralarına doğru yola çıkmak isteyenler kaçırmasın.

Rüzgâr (Bentu) 7.8

Bu film tam festival bağımlılarına göre. Her şeyden önce filmin Sardunya dilinde olması çok önemli. İtalyan yeni gerçekçiliğinin izinde olan bu film kaçırılmaması gerekenler arasında ilk sıralarda durmalı. Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan film Sardunyalı yönetmen Salvatore Mereu’nun altıncı uzun metrajlı filmi. Yönetmenin bu filmde, bu sefer yaşlı bir çiftçi ve bir çocuk üzerinden anlattığı hikâye üzerinden, atalarının memleketi olan Sardinya’ya elini uzattığını görüyoruz.

Otobiyografi (Autobiography) 7.7

Endonezya sinemasından güçlü bir yapım. Film, boş bir malikânede temizlikçi olarak çalışan genç bir adam ve belediye başkanlığı seçim kampanyasını başlatmak için geri dönen ev sahibinin ilişki dinamikleri üzerinden Endonezya’nın karanlık, kalpsiz, bölgelerine inen bir film. Askeri diktatörlük tarafından masumiyeti elinden alınan bir toplum ve bu toplum içerisinde masum kalmak üzerinden kurulan çatışmalı bir ittifak. Festivalin sitesinde Endonezyalı yönetmen Makbul Mubarak’tan şu şekil bir alıntı kullanılmış "Ortada bir sözleşme yok, çünkü bu bir kan ittifakı. Aslında çok feodal bir yapı. Böylesi ilişkilerin hâlâ süregelmeleri çok etkileyici.”

Saint Omar 6.9

2022 Venedik Jüri Büyük Ödülü, Geleceğin Aslanı Ödülü alan “Saint Omer” filminde, romancı Rama, antik Medea mitinin modern bir uyarlamasını yazmak için Laurence Coly’nin Saint-Omer Ceza Mahkemesi’ndeki davasını takip eder ancak hiçbir şey beklediği gibi ilerlemez. 15 aylık kızını bir plajda yükselen gelgite bırakarak öldürmekle suçlanan siyah kadın Laurence Coly’nin duruşmasında tanıkların ifadeleri, onu inançları ve değer yargılarını sorgulamaya kadar götürür. Yönetmen Alice Diop’un gerçek olaylara dayanarak gerçek duruşma tutanaklarını yeniden canlandırdığı Saint Omer filmi Fransa’nın Oscar adayı.