Yazın gelmesiyle beraber büyük kentlerin yanı sıra sahil beldeleri de birçok deneyim festivaline ev sahipliği yapıyor. Deneyim diyoruz çünkü müzikle beraber hem sanatın hem de yaşamın birçok parçasını bir araya getiriyor. Bozcaada Caz Festivali ve bu yıl ilk defa yapılacak Kaş Caz Festivali de bunların arasında. Ülkede sayısı her yıl artan caz festivallerinden tutun da […]

Festivaller denize doğru

Yazın gelmesiyle beraber büyük kentlerin yanı sıra sahil beldeleri de birçok deneyim festivaline ev sahipliği yapıyor. Deneyim diyoruz çünkü müzikle beraber hem sanatın hem de yaşamın birçok parçasını bir araya getiriyor. Bozcaada Caz Festivali ve bu yıl ilk defa yapılacak Kaş Caz Festivali de bunların arasında.

Ülkede sayısı her yıl artan caz festivallerinden tutun da festivalciliğin kıyılarla buluşmasını Bozcaada Caz Festivali ortaklarından Gizem Gezenoğlu ve Kaş Caz Festivali ortaklarından Murat Sezgi ve Tuğberk Börü ile konuştuk.

Bozcaada Caz Festivali

>>Bu yıl Bozcaada’da ne gibi yenilikler var?

Festivalimizi bu sene iletişim halinde olduğu coğrafyaya karşı duyarlı, sürüdürülebilir bir festival yapma yolunda ciddi bir efor sarf ediyoruz. Bunun için ilk olarak festivaldeki atığımızı en aza indirmekle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Katılımcılarımızın bu konularla ilgili hoşlarına gideceğini düşündüğümüz değişiklikler ve sürprizler olacak.

Bizleri en çok heyecanlandıran konulardan biri de, bu sene kendilerinden bir danışmanlık hizmeti alacağımız, Erişilebilir Her Şey insiyatifi. Türkiye’deki öncelikle kültür sanat mekânları, festivalleri ve şirketlerinden başlamak üzere etraflarındaki her şeyi ‘engellenen’ bireylerin erişimine uygun hale getirmek için çabalayan üç kafadarın kurduğu, beraberinde akademisyenlerden sektör profesyonellerine kadar geniş bir ekibin katıldığı bu inisiyatif bizleri bir ‘Erişilebilirlik Köprüsü’nden geçiriyor. Yapacağımız etkinliklerle, kapasitemiz ve bütçemiz el verdiğince adaya biraz daha yayılıyoruz. Bu sene çok güzel ‘keşif’ aktivitelerimiz de olacak.

>>Konserlerin yanında festival katılımcılarını neler bekliyor?

Bozcaada Caz Festivali sosyal medya hesaplarından bir oylama yaptık ve bir türlü isim bulamadığımız ‘Yan Etkinliklerimize’ birlikte bir isim bulduk: ‘Keşif’

Keşif bölümümüz kapsamında öncelikle ‘kendimiz’ deyip, beden odaklı etkinliklere yer vereceğiz. Yoga, pilates ve beden odaklı performans atölyelerinin yanı sıra bol bol gastronomi etkinliklerimiz ve çeşitli atölyeler olacak. Ayrıca bu sene ‘meraklı’ katılımcılarımız varsa, bizlerle adada bir ‘ses yürüyüşüne’ çıkabilir. Aynı zamanda yine sürpriz yerlerde pop-up konserlerimiz olacak. Bir yerlerde çayınızı yudumlarken 15 dakikalık ufak bir dinletiye denk gelebilirsiniz.

Son olarak, Bozcaada Caz Festivali gibi bir etkinliğin düzenlendiği bölge ile olan ilişkilerini, etkilerini sorgulayacağımız bir konuşmamız olacak. Katılımcılarımızı çok da yormadan – gün içindeki vakitlerini de faydalı bir şekilde değerlendirmek isteyenleri beklediğimiz Keşif etkinliklerimiz bu şekilde olanlarda.

Kaş Caz Festivali

>>Kaş Caz Festivali ilk kez gerçekleşecek. Fikir nasıl doğdu?

Kaş gittiğinizde geri dönüş yolculuğu pek de hoşunuza gitmeyen bir yer. Kültür ve sanat alanında burada yapılabilecek çok güzel işler olduğunu düşünüyoruz. İki sene önce tanıştığımız Serdar Karatepe ile burada bir caz festivali hayal etik. Mekân için Setur Marina’da karar kıldık. Kendileri de bu fikre heyecanlandı ve gün batımı şahane, yelkenlilerin, teknelerin arasında ve çimenlerin üstünde, güzel müzik dinleyeceğimiz bir festival yaratmak üzerine yola çıktık.

>>Konserler dışında ne gibi etkinlikler bekliyor katılımcıları?

Bu sene güzel bir manzara eşliğinde günün ilk saatlerinde güneşi selamlayacağımızı, Likya parkurlarında dingin yürüyüşler yapacağımızı, bölgeye ait özel lezzetleri birtakım içeceklerle eşleştirip damak zevklerimizi geliştireceğimizi, yelkencilik konusuna uzaktan imrenerek bakanları teknelere davet edeceğimizi söyleyebiliriz. Dalış ve paraşüt atlayış dünyalarıyla ilgili de ufak çalışmalarımız olabilir. Türkiye’de canlı etkinlik ve festival sektöründe, kültür sanat alanında çok önemli işlerin yaratıcısı olan Mehmet Uluğ’un anısını yaşatmak için kurulan, Mehmet Uluğ Müzik Evi’nde (MUME) özel kayıtlar ve buluşmalar gerçekleştirmek üzerine çalışıyoruz.

>>Caz Festivallerinde bir artış görüyoruz son dönemde. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İlgi nasıl sizce

Bunu dünyanın her yerinde gözlemlemek mümkün. Türkiye özelinde söylemek gerekirse, hala – birçok bölgede yeni festivallerin doğacağını, bu konuda büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz. Mevcut ekonomik iklim iyileştiğinde, sektör üzerindeki ağır yasal baskılar yeniden düzenlendiğinde Türkiye’nin farklı yerlerinde bu ve benzeri etkinlikler doğacaktır.