Fethiye'de Covid-19 sebebiyle hayatını kaybeden sağlık çalışanları için saygı anıtı açıldı. Törende konuşma yapan Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ali Erol, sağlık çalışanlarının yönetilemeyen salgın sürecinin altında ezildiklerini söyledi.

Fethiye'de sağlık çalışanları için saygı anıtı açıldı

BİRGÜN EGE

Türkiye'de Covid-19 vakaları ve ölümler hızla artmaya devam ediyor. Türkiye genelinde 145'i hekim toplam 391 sağlık çalışanı Covid-19 sebebiyle hayatını kaybetti. Fethiye Belediyesi, hayatını kaybeden sağlık çalışanları anısına parkında saygı anıtı yaptırdı. Saygı anıtının açılışına Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün ve sağlık çalışanları katıldı.

Açılışta konuşma yapan Muğla Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ali Erol, "Yaşamımızda keşke olmasaydı dediğimiz, üzüntü duyduğumuz şu dakikalarda aslında unutulmamalıdır ki acımızı, umudumuzu, direncimizi ve sorumluluğumuzu hatırlatan bu anıtla tarihe bir not düşülmektedir. Çin'de hastalık ortaya çıktığında Çin bize çok uzak diye düşünenler, alevlerin ısısı yüzüne vurmadan yangına inanmadı" dedi.

YAŞAM HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ

Salgınla mücadelenin bütünlüklü ve şeffaf yürütülmediğini belirten Erol, "Toplumla paylaşılan bilgiler şüphe uyandırıcı, doğruluğu tartışmalara yol açar nitelikte ve çelişkiliydi. Salgının başladığı ilk günden beri sağlık çalışanları olarak bizler insanüstü bir çaba ile bu savaşın ön saflarında yer aldık, alıyoruz. Binlerce insanımızı kaybettik. Şu günlerde günlük vaka sayıları 60 bini aştı, can kayıpları her geçen gün artıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçütlerine göre; ülkemizde salgının kontrolsüz bir şekilde yayıldığı, sağlık sisteminin bu yükü taşımakta zorlandığı bir aşamada olduğumuz rapor ediliyor" diye konuştu.

"Bizler sağlık çalışanları olarak yönetilemeyen bir salgın sürecinin ağırlığı altında eziliyoruz, tükeniyoruz, yetemiyoruz ve ölüyoruz" diyen Erol, şunları kaydetti: "Bütün bunlar yetmezmiş gibi yaşanan sorunların sorumlusu olarak görülüyoruz. Sağlık ortamında şiddet tırmanıyor. Hakaretler işitiyoruz, saldırıya uğruyoruz. İtibarsızlaştırılıyoruz. 3 gün önce Osmaniye Devlet hastanesinde görev yapan bir hekim arkadaşımızı, muayene için bekleyen vatandaşları ve içeride muayene olan hastayı dahi hiçe sayarak, randevu almadan muayene olmak isteyen, cumhuru yok sayan görevli Cumhuriyet savcısının yaşattıkları geldiğimiz vahim noktayı daha net göstermektedir. Türk Tabipleri Birliği olarak bütün sağlık emek-meslek örgütleriyle birlikte bugün Ankara’da Sağlık Bakanlığı önünde ve Türkiye’nin bütün illerinde Sağlık Müdürlükleri önünde olduğu gibi buradan da iktidarı uyarmak, topluma çağrıda bulunmak için sesleniyoruz. Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz! Ölümleri durdurun!"