Google Play Store
App Store

HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Star gazetesinin kendisini ‘canlı bomba’ olarak hedef gösterdiği ‘habere’ “artık bu zihniyetten ahlak beklemek mümkün değil” diye tepki gösterdi

Figen Yüksekdağ: Gittikçe alçalıyorlar

ERK ACARER

Yüksekdağ ile havuz medyasındaki derinleşen yozlaşmanın yanı sıra, 7 Haziran’ı, bir sonraki seçimi ve Gezi Direnişi’ni konuştuk. Söyleşiyi maddeler halinde veriyoruz…

HEDEF GÖSTERİYORLAR
Yüksekdağ, öncelikle hedef gösterilmesine ilişkin açıklamada bulunuyor: “Her şey bir tarafa gazetenin haberi bir suç belgesi… Basın yoluyla taammüden ve sistematik olarak işlenen suçlara bir yenisi eklendi. İki türlü hedef gösteriyorlar. Yargıyla birlikte faşist, ırkçı suç örgütlerine de mesaj veriyorlar.

DAVA AÇACAĞIZ’
“Daha önce de şahsımı ve Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş’ı hedef alan yayınlar nedeniyle çeşitli girişimlerde bulunduk” diyen Yüksekdağ, sözünü esirgemiyor: “Şirret, cinsiyetçi, ırkçı ve gerçeği yansıtmayan yayınlar nedeniyle Basın Konseyi’ne şikâyette bulunduk. Öte yandan savcılığa suç duyurusu yaptık. Basın Konseyi bir kınama açıklaması yayımladı. Bir kez daha suç duyurusunda bulunup, tazminat davası açacağız.”

SARAY BÜLTENLERİ
“Aslında ne Star gazetesini ne de havuz medyasına ait diğer mecraları bir yayın kuruluşu olarak görmüyoruz” diyen HDP’li Yüksekdağ sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bunlar, çok seviyesiz ve ciddiye alınmayacak mecralar. Adeta ‘biz gazete değiliz’ diye bağırıyorlar. Tümü Sarayın bülteni, Saray operasyonlarının mekanizma ve makineleridir. Hepsi, ırkçı, faşizan bir faaliyetin parçasıdır. Sadece, ‘olabildiği kadar özgür kalmayı başarmış’ basın camiasını muhatap alıyoruz. Söz konusu camia, bu kirlenmişliği teşhis etmelidir. Gazeteci sıfatıyla üretilen bu kirliliğe karşı bir duruş sergilenmeli.”

GEZİ'NİN PARÇASIYDIM
Yüksekdağ, Star’ın verdiği “Canlı bomba Figen” başlıklı haberi, “Güvenilmez polis fezlekelerinden cımbızla laf çekiyorlar” diyerek değerlendiriyor. Sözünü ettiği haber ise Gezi için açılan davalardan birini konu alıyor: “Söz konusu ‘haber’ üç yıl önce açılmış bir davayı konu alıyor. Adana’da açılan Gezi davası. Gezi Direnişi’nden yaklaşık bir ay sonra açıldı. Kapsamlı ve planlı bir operasyon girişimi! Yaptığım basın açıklamalarından yola çıkmışlar. Savunulmayacak bir dava değildir! Ben sosyalist bir siyasetçi olarak Gezi Direnişi’nin bir parçasıydım. Polis fezlekelerinden kopyala yapıştır yapılmış. Savcılık iddianamesi de böyle hazırlanmış. Hukuk garabetinin nam saldığı, yargının bu denli baskı altına alındığı bir ülkeden söz ediyoruz. İddianame, fezlekelerden kopyalanarak üretilmiştir. Gerçeği yansıtmamaktadır.”

AHLAKİ DEĞER SORUNU…
Peki, ‘bu haberlerin’ amacı ne? Yüksekdağ lafı dolaştırmıyor: “Kısaca, ‘susturun, indirin, tutuklayın’ diyorlar. Dokunulmazlığını kaldırın! Ya öldürün ya da hapse atın. Başıma gelecek her şeyden, ‘yasal kılıfla’ saldıranlar sorumludur. Sorumluluk Star gazetesi ve Saraya aittir! Gittikçe alçalan bir iktidar var! Güven değil baskı ve zorbalık üzerine bir iktidar inşa etmek istiyorlar. Şirretlik üzerinden iktidarda kalıyorlar. Saray ‘benim için ölün ve öldürün’ diyor. Ölüm, savaş ve bunları kutsayan zihniyetten besleniyorlar. Bu zihniyetten ahlaki değerler beklemek mümkün değildir.”

DARBE YAPILDI’
HDP’li Yüksekdağ, “Dillerinin, davranışlarının, seviyelerinin alçalması gayrimeşru pozisyonlarından kaynaklanıyor” sözleriyle sürdürüyor: “Artık Türkiye toplumu onlar tarafından güdülecek bir toplum değil. Türkiye toplumu seviye ve çıtasını yükseltti. Öte yandan yükselen bu toplum karşısında giderek alçalan ve seviyesizleşen bir iktidar var. Bizi yalnızlaştıramıyorlar artık. Nedeni bu. Bu toplum Gezi’yi ve 7 Haziran’ı ortaya çıkardı.Bizler ‘ölümler olmasın’ diye çok çaba harcadık. Yineleyelim, silahların konuşmadığı bir siyasal yaşam istiyoruz. ‘Polis, asker, gerilla ölmesin’ diyoruz. 8 Haziran’da böyle bir şans yakalamıştık. Saray darbesi nedeniyle bu şansı yitirdik. Saray demokratik, özgür, eşit bir ülke istemedi. Asker ve polis cenazelerini kullanmaya çalıştı.”

‘HDP TEK KALMAMALI’
Yüksekdağ, “Artık insanlar kuzu kuzu kendilerine biçilen kefene girmek istemiyor” diyor. HDP’nin her kesimden oy aldığına bir kez daha dikkat çekiyor. Özetle şunları aktarıyor: “Asker ve polis ailelerinin verdiği bu tepkiyi çok değerli buluyorum. Bize ister oy versinler ister vermesinler, tüm bu olanları birlikte durduracağız. Bu savaşı HDP tek başına durduramaz. Farklı yerlerde dursak bile bu savaşa birlikte itiraz etmeliyiz. Farkındalar, 7 Haziran’da bize sadece Kürtler değil, yeni bir yaşam isteyen asker ve polisler de oy verdiler. Çünkü onlar bu savaşa ilk önce kendilerinin sürüleceklerini biliyorlardı. HDP’ye ölmeyelim ve öldürmeye gitmeyelim diye oy verdiler. 35 yıldır süren bu savaş bütün toplumu ilgilendiriyor.”

‘KARARI ÇOKTAN VERMİŞLER’
Yüksekdağ’ın söyledikleri düşündürücü… “HDP barajın altında kalmış olsa bile bu savaş çıkarılacakmış. Savaş çıkarmadan başkan olamayacağını gören muktedir, bu kararı almış.” Ancak demokrasi mücadelesini yükselterek, AKP’nin önüne set çekilebileceğine değinen HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ son olarak şunları aktarıyor: “Savaş kararının saray karargâhında verildiğini anlamamız çok zaman almadı. Demek ki AKP’yi durdurmak için yüzde13 yetmiyormuş. Demokrasiyi yükseltmeli, oyumuzu yüzde 20 seviyesine çekmeliyiz!”

***

O HABER NEYDİ?
‘Canlı Bomba Figen’ diye verilen haberde, Yüksekdağ’ın “Polis fezlekesinden iddianame yaratmışlar ve cımbızla laf seçmişler” dediği belgenin bazı yerleri fosforlu kalemle çizilerek şu satırlara yer verilmişti:

“Silahlı terör örgütü Kurma veya yönetme. Terör örgütü propagandası yapmak…”

Star’ın ‘Özel haber’inde şunlar belirtilmişti:

“…Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi7nde 30 yıldan 75 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan Yüksekdağ için, iddianamede, ‘Terör örgütünün merkez yöneticisi konumunda olduğu anlaşılmıştır” değerlendirilmesi yapılıyor’ denilmişti.