Filenin Sultanları’nda Daniele Santarelli dönemi
Önce karara Türkiye Voleybol Federasyonu açısından bakalım. TVF’nin Giovanni Guidetti kararını hangi gerekçelerle verdiğini hâlâ bilmiyoruz, zira karar sonrası Guidetti ve Mehmet Akif Üstündağ’ın katılımı ile yapılan toplantıda bununla ilgili açıklama yapılmasını bırakın soru dahi kabul edilmedi. Sadece Üstündağ’ın son Dünya Şampiyonası sırasında, zirveyi hedefleyen açıklamalarının yanına, Guidetti’nin kendi takımına olan güvensizliği ile ilgili açıklamalarını koyunca açık bir hedef uyumsuzluğu göze çarpıyordu. Bunun dışında herkes kendince bir neden üretmeye çalıştı, oyuncularla olan bağın zarar gördüğünden tutun, Guidetti’nin işin içine ulusal takım sponsorlarını da katan ve sonradan röportajlardan makaslanan açıklamalarının başına iş açtığına kadar. Tabii, siz sebeple ilgili bir açıklama yapmayınca, herkesin kendi sebebini üretmesine de uygun zemini yaratıyorsunuz.
Santarelli kararı, bu açıdan, federasyonun, şu andaki yetenek ve oyuncu havuzunun 3 büyük prestijli turnuvada şampiyon olacak potansiyele sahip olduğuna inandığını ve bu havuzu şampiyonluğa getirecek hoca için, kolay yoldan son şampiyona gittiklerini gösteriyor. Bunu, futbolda Arap yarımadası’ndaki (veya 10 yıl önce Çin’deki) ülke ve kulüplerin, yüksek ücret teklif ederek, sporcu ve antrenörlerin aklını çelmesiyle çok karıştırmamak gerekiyor, zira orada işin içinde olan aktörler kariyer sonuna gelmiş ve son bir vole vurmak isteyen isimler. Santarelli ise hala kariyerinin ilk bölümünde ve büyük hedefler için motivasyona sahip. Burada sadece başka bir ülkenin görevde olan ve federasyonunun planlarının olduğu bir antrenörü transfer etmenin, etik olmadığı masaya getirilebilir, fakat Sırbistan Voleybol Federasyonu’nun ülkelerinin spor kültürü ve kadro kalitesinin farkındalığı ile bunu çok mesele yapacaklarını sanmıyorum. Hele hele konuşulan ücretler söz konusu iken.
***
Daniele Santarelli’nin bu kararı alırken nasıl bir muhasebeden geçtiğini tam olarak tahmin etmek zor. İtalyan antrenör, 2023 Avrupa Şampiyonası ve 2024 Olimpiyatları’nı kazanma ihtimali oldukça yüksek olan bir Sırbistan takımına sahipti. Bu 2 turnuvayı kazanması halinde, bugün kariyerinin sonuna yaklaşmış efsane Brezilyalı antrenör Ze Roberto’nun bile elde edemediği, 3 büyük turnuvayı arka arkaya kazanma unvanını, daha 43 yaşında iken elde edebilir, Imoco ile elde ettiği şampiyonluklar da hesaba katılarak, bir efsane mertebesine yükselebilirdi. Burada onu bu hedeften caydıran 2 sebep olabilir. Birincisi elbette maddi sebep. Sırbistan’ın, Santarelli’yi yıllık 50 bin euro civarı bir maaş verdiği haberleri dolaşmakta. Eğer Türkiye Voleybol Federasyonu kendisine, bunun birkaç katı bir maaşı, birkaç yıl için teklif ettiyse Santarelli, bunu yeni bir maceraya atılmak için geçerli motivasyonlardan birisi olarak kenara koymuş olabilir. Tamamlayıcı sebep de, Sırbistan ile kazandığı dünya şampiyonluğunun onun için şimdilik yeterli olması ve antrenörden bağımsız olarak kadrosu o seviyelere abone olan bir takım yerine, o seviyelere çıkmak için can atan bir ülkenin lideri olmak. Bu ikisi birleştirildiğinde Santarelli’nin oldukça yolunda giden hayatını, erken sayılacak şekilde, yepyeni bir macera için değiştirmesi bir nebze anlaşılabilir.
***
Santarelli’nin göreve gelişi sonrası akla ilk gelen elbette kadrodaki muhtemel değişiklikler ve bu atamanın ulusal takım için muhtemel getirisi olacak. Giovanni Guidetti döneminde teknik-taktik ve kişisel sebeplere takım kadrosunda alınmayan oyuncuların takıma katılışı bir yana, 2023 Uluslar Ligi’nden itibaren takıma katılacak olan Melissa Vargas da farklı bir kadro görmemizi beraberinde getirebilir. Tabii bu isimlere, bugüne kadar kadroya hiç çağırılmamış, Sultanlar Ligi’nin 3 favorisinin dışında kalan yeni oyuncular da katılabilir. 2017’de Imoco Conegliano’nun yardımcı antrenörü iken antrenörlük koltuğuna oturan Santarelli’nin o günden bu yana kupa kaldırmadan geçtiği bir sezon yok. Imoco gibi, kadro kalitesi oldukça yüksek bir takımda aldığı başarılar onun antrenörlük başarılarının kendisine değil kadroya bağlanması gerektiği yorumlarını da beraberinde getiriyordu. Ancak 2022’deki Sırbistan macerası sırasında kariyeri inişe geçmiş oyuncuları, hatta Brankica Mihajlovic gibi, “voleybolun kendisini bıraktığı” söylenen bir oyuncuyu dahi tekrar ulusal takıma katkı verir hale getirmesi, kenardaki dinamik ve oyuncularını motive edici pozitif tavrı ile kazandığı (Tijana Bošković yokken) Uluslar Ligi bronz ve Dünya Şampiyonası altın madalyaları, kendisi hakkında soru işaretlerini övgüye çevirdi. Santarelli göreve geldiğinde ve kendisi ile ilgili planlar açıklandığında, bu konuya daha detaylı değineceğiz. Şimdi Sultanlar Ligi’ne geçelim.
32 YILLIK CHARDONNAY ŞARABI: NAZ AYDEMİR AKYOL
31 Aralık 2021 günü, yıl biterken voleybolseverleri oldukça üzen bir haber gelmişti. Naz Aydemir Akyol, yaptığı resmi açıklama ile ulusal takım formasına veda ettiğini açıkladı. O günden bu yana gelişen süreçlerle ilgili çok fazla şey yazdık, tekrarlamayalım. Geçtiğimiz pazar günü, bu açıklamanın yıldönümüne 1 hafta kala Naz, takımı Türk Hava Yolları’nın, Galatasaray’ı 3-2 mağlup ettiği derbide 9 sayı ile oynadı ve net bir mesaj verdi. Yaptığı 4 blokla, takım arkadaşı bir başka emektar isim, orta oyuncu Bahar ile beraber maçın en çok blok yapan ismi olan Naz, 2 de servis sayısı almıştı. Bu blokların içinde yaptığı tekli bloklar da var. Naz, az bulunan, koleksiyonerlerin peşinde koştuğu, zaman geçtikçe daha da değerlenen bir şarap gibi. Üst düzey voleybolda oynayabilmek için gerekli yeteneğe sahip olup olmaması tartışma konusu bile değil. Santarelli’nin muhtemel göreve gelişi sonrası takımda meydana gelebilecek değişim rüzgarına onun ismi de ister istemez dahil edilecekti ve formunu bu şekilde sürdürürse bu kaçınılmaz olacak. Ben onun takıma döneceğine pek ihtimal vermiyorum, zira takıma veda edişi ailesine daha fazla zaman ayırabilmek ve arkadan gelenlerin önünü açmak içindi. Fakat 2023 Uluslar Ligi’nin ilk ayağının Türkiye’de yapılacak olması sebebiyle ailesinden uzaklaşmadan formaya tekrar ısınma turundan geçebileceği, ardından da birçok vatandaşımızın olduğu Almanya ve Belçika’daki Avrupa Şampiyonası maçları için kadroya dahil olabileceği de imkansız gibi durmuyor. Üsüne basa basa belirtelim, ihtiyaç olması halinde. Bizimkisi güzel bir hayal...
DENİZ’DEN HAVADA GEÇİT YOK
Haftanın diğer notlarındamn bahsederken, Nilüfer Belediyespor’un 1 haftalık tökezlemeden sonra, tekrar galibiyete kavuşarak, Galatasaray’ı takibi sürdürmesinden ve bu maçta tam 11 blok (!) yaparak, toplam blok sayısında lig liderliğine yükselen 2001 doğumlu orta oyuncu Deniz Uyanık’tan bahsetmesek olmaz. Deniz, 1 hafta önceki Çukurova maçında da 9 blokla maçı bitirmişti, yani 1 haftada tam 20 blok. Sarıyer Belediyesi’nin, tecrübeli Merve Tanıl’ın, 6. haftada pasör formasını Lila Şengün’den almasından sonra iyice galibiyete alışması ve takımın üst üste 3. galibiyetini alması ile zirve ekiplerinin yollarına kayıpsız geçmesinden de bahsetmeliyiz. Nilüfer’de Atkinson, Sarıyer’de Chatchu-on da çok iyi bir hafta geçirdiler. Sarıyer’in geçtiğimiz sezondan bu yana çıktığı 38. lig maçında 15. kez karar seti oynaması da oldukça ilginç bir istatistik.