“Koronadan sonraya kalacak olan da yalnızca yardım dağıtılan bir dayanışma değil, yardıma ihtiyaç duyanların sorunların çözümüne katıldığı bir iyilik örgütlenmesi olacak!” demiştim geçen gün.

Erdoğan’ın memleketi Rize’de bir tek ilçe seçimde AKP’den alınmış ve “Hayati Abi”den 25 yıl sonra solcu bir başkanı olmuştu Fındıklı’nın: CHP’den seçilen Ercüment Ş. Çervatoğlu.

“İyiliği örgütlemek” üzerine yazdıklarımdan sonra aradı Ercüment Başkan, “Yaptık diyemem ama tam da bunu yapmak için çalışıyoruz” dedi son derece mütevazı.

Şu maske meselesi var ya, ABD’ye kadar gönderip kendi insanlarımıza dağıtmayı beceremediğimiz, işte o sorunu kendileri maske dikerek çözmüş Fındıklılılar. Kadın Meclisi devreye girmiş, evden çıkmayan 65 yaş üzeri “amcalar” da el atmış, Fındıklılıların deyimiyle “MECİ”yle hazırlamışlar maskelerini.

MECİ, imecenin Fındıklıcası; yardımlaşmak, paylaşmak, sorunların üstesinden birlikte gelmek demek.

Koronavirüsün açtığı yaraları sarmak için, Kadın Meclisi örgütlülüğüyle dikilen maskeleri Gençlik Meclisi’nde örgütlü gençler dağıtmış. Aynı gençler evden çıkamayan yaşlıların gereksinimlerini karşılamış. Temizlik malzemeleri, dezenfektanlar sağlamış Belediye. Suyun fiyatını yüzde 50 indirmiş...

Asıl önemlisi, Çervatoğlu seçildiği andan itibaren Fatsa esintileri hissedilen bir yönetim anlayışı benimsemiş. Halka sözünü verdiği yönetim değişikliğini adım adım gerçekleştirmeye çalışmış.

“Temel ilkemiz halka rağmen değil halkla beraber halkımız için çalışmaları sürdürmekti. Bu kapsamda şeffaflığın ve hesap sorulabilirliğin önemini biliyorduk ve fiziki mekanlarımızı halka açtık. Belediye hizmetlerinde ‘özel iş’ olamayacağını vurgulayarak tüm taleplerin ve görüşmelerin aleni yapılmasına başladık. Başkanlık kültünü kaldıramaya dönük adımlar attık; piramidin en altında başkan, onun üstünde seçilmiş meclis üyeleri, onun üstünde Fındıklı halk meclisi yürütmesi, onun üstünde Halk Meclislerimiz ve en üstte Fındıklı Halkının olduğu bir yönetim tarzını hayata geçirmeye çalışıyoruz”, diyor Çervatoğlu.

Seçimden hemen sonra meclisler kurmuşlar: Halk Meclisi, Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi, Çocuk Meclisi, Esnaf Meclisi, (şoför meclisi denilmesi istenmediğinden) Ticari Araç Esnaf Meclisi, Muhtarlar Meclisi, Engelliler Meclisi ve nihayet Hayvan Hakları Komitesi...

Bu örgütlülük koronanın açtığı yaraların sarılmasında da son derece yararlı olmuş.

Ah bir de yapılmak istenen her “iyiliğe” engel olunmasa!

Öğrenciler için ücretsiz kurs açacaklar, olmaz diyorlar... Kullanılmayan bir okul binası onarılıp hazırlanarak kreş yapacaklar, olmaz diyorlar...

Kısıtlı imkanlarla, her şeye karşın, önemli ölçüde borç ödenmiş. Çöp sorununun çözülmesi için ciddi adımlar atılmış. Şu kısacık dönemde kültürel etkinlikler, festivaller yapılmış; Fındıklılıların yalnızca seyirci olmayıp işlerin ucundan tutmalarıyla...

Kooperatifleşme adımları atılıyor, MECİ Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurma çalışmaları son aşamasında ve ata tohumlarından 100 bin fide üretiyorlar; halkın topraklarına sahip çıkması için halka ücretsiz dağıtılacak.

Rize çay demek. Çay hasadı zamanı şimdi ama korona günlerinde mevsimlik işçi de yok. Çaylar bahçede mi kalsın? Hayır, çaylar MECİ anlayışıyla toplanacak. Çalışmak isteyenlere çağrı yapılmış. İlçedeki işsiz genç, kadın, erkek yurttaşlara altı aylığına istihdam sağlayacaklar.

Kötülüğe yenilmemenin tek yolu iyiliği örgütlemektir. İyilik örgütlendiğinde her zorluğu aşacak ve kalıcı olacak. Umarım Fındıklı bunun somut örneklerinden birini sunacak!