Süper Lig'de bir hayli sıkıntılı günler geçiren Trabzonspor, evinde ağırladığı lider Galatasaray'ı 2-1 mağlup ederek Rıza Çalımbay yönetiminde beyaz bir sayfa açtı

Fırtına'nın geri dönüşü

Trabzon'da kritik dönemeç... Bir tarafta 50. yılına büyük umutlarla başladıktan sonra ligde istediğini alamayan ev sahibi, diğer köşede puan sıralamasının en üst basamağındaki namağlup Galatasaray. Bordo-mavililer çıkış arıyor, sarı-kırmızılılar ise yakaladığı avantajı korumayı hedefliyor.

Ersun Yanal'dan koltuğu alan Rıza Çalımbay'ın sakatlar ve cezalı oyuncuların yokluğunda nasıl bir kadro sahaya süreceği merak konusuydu. Antalyaspor'u çalıştırırken, sahasında Aslan'dan bir puan koparan deneyimli hoca, bu mücadelede de ortayı sağlam tutmayı planlamış. Karadeniz ekibi orta sahada adam adam savunma yapacak gibi duruyor. Çimlerdeki 11, sanki "Önce durdurayım, sonra vurayım" düşüncesinin ürünü. Evdeki hesap çarşıya uyacak mı, bekleyip görmek lazım.

Geçen hafta taraftarının önünde vasat bir derbi oynayan Cimbom'da Igor Tudor karşılaşmaya dörtlü savunmayla başlıyor. Formsuz Latovlevici'nin yerine Linnes sol bekte yerini almış. Hırvat teknik direktör Maicon'un partneri olarak Denayer'in seçmiş, Serdar'ı kulübeye çekmiş. Cezalı Belhanda'nın yokluğunda Selçuk formayı kapmış. Sanki onun performansı karşılaşmanın gidişatını belirleyecek.

Deplasman ekibi acaba orta sahada üstünlüğü eline alabilecek mi derken ilk düdük çalıyordu. Cumhuriyet Bayramı'nın coşkusu tribünlere yansımıştı. Dakikalar henüz 3'ü gösterirken, Trabzonspor kornerden nerdeyse öne geçiyordu. 24'te yine bir kornerde Okay çerçeveyi bulamıyordu. Taç dahil her duran top Galatasaray kalesinde tehlike yaratıyordu. Son dakikada Olcay ile Feghouli doğrudan atılmıştı. Hakem Halis Özkahya günün kahramanı olmayı başarmıştı. Bu pozisyon televizyon programlarında en az maç kadar konuşulacaktı...

Tabelaya yansımasa da 11'e 11 oyunda bordo-mavililer üstündü. 10'a 10 oyunda peki neler olacaktı...

49'da ev sahibi öndeydi. Uğur'un kafası direkten sekmiş, N'Doye boş kaleye tamamlamıştı. Hemen akabinde Muslera Okay'a hayır demişti. 54'te Rodrigues ile Eren oyundaydı. Selçuk değilse de Gomis'in çıkması herkesi şaşırtmıştı. Abdülkadir'i alarak sahaya bir oyun aklı atan Rıza Hoca, 70'te istediğini alıyordu. Günün en iyilerinden Yusuf'un vuruşu, sahanın en kötülerinden Denayer'den sekip ağlara gitmişti.

86'da fark birdi. Rodrigues tamamen yeteneklerini konuşturarak müthiş bir gole imzasını atmıştı. Uzatmalarda Ndiaye ikinci sarıdan atılmıştı. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca ligde yenilgisiz takım kalmamıştı.

Trabzonspor uzun bir bölümünü iyi oynadığı mücadeleyi kazanmasını bildi. Onların kendilerine gelmesi lige renk katacaktır. Galatasaray cephesinde ise Tudor krediyi tüketiyor gibi gözüküyor. Tercihleri çok tartışılacak muhakkak; hakeza hakem gibi!

Yarış yeniden kızışacağa benziyor. Birçokları mutlu olsa gerek...