Fırtına şut yağmuruna takıldı

Bülent Kalafat

Sergen Yalçın, Başakşehir karşısında fiziksel olarak düşüşte olan Mahmut ve mücadeleden uzak İrfan’a üstünlük sağlayan Atiba Elneny ikilisine Doğan-Badou-Sosa üçlüsüne karşı da güvendi ve sahaya 4 saf hücumcu sürdü. Bu durumda Boateng’in, en az Fatih Terim Stadyumu’ndaki karşılaşmadaki kadar arkasına destek vermesi gerekiyordu.

Beşiktaş’ın Boateng’den beklediği hamlenin ta kendisini 5. dakikada Atiba'dan top çalarak yapan Sörloth; bununla da yetinmeyip Vida’nın yanından zahmetsizce geçti, şut açısını yaratıp Karius’u sol çaprazdan avladı ve konuk ekip 1-0 öne geçti. Burak Yılmaz ilk 45 dakikayı olduğu gibi çöpe atarken, ondan çok daha düşük bir ücreti olan Sörloth kendi başlattığı kontrayı kendi bitirerek gerçek bir kralın ne yapması gerektiğini gösterdi. Vida’nın bu pozisyonda göstermelik bir varlığı söz konusuydu; alıştığımız gibi. Sahada olsaydı Sörloth’u bir şekilde şuttan önce durduracağından emin olduğum Necip, Vida’nın bu sezonki hangi iyi performansını hayal ettiremez; anlayabilen varsa buyursun....

Yenik duruma düştükten sonra %70’e yakın topa sahip olan Beşiktaş’ta ceza sahası giriş denemeleri ağırlıklı olarak ortalara bırakıldı. Beraberliği yakalamak adına akılcı hücumlar ve çalışılmış pas bağlantıları denenmeyince, devre bitene kadar Vida’nın 30.dakikadaki gibi katıldığı hücumlardan kontra yenmemesi haricinde olumlu bir gidişattan söz etmek mümkün değildi. Yalnızca N’Koudou ve Boateng’in çalım üstü şutlarıyla tehlike yaratabilen Beşiktaş, bunlarda da Uğurcan’ı geçemedi.

Sahada net bir kontra silahı olmayışının zaafını fazla gömülerek yaşayan Trabzonspor ise ilk devre boyunca rakip sahaya geçtikten sonra çok daha rahat 18e ilerledi. Ekuban’ın başlangıçtan sahada olduğu bir senaryoda, Beşiktaş çok daha zor bir devre oynayabilirdi. Sergen Yalçın’ın Ekuban’ı galibiyet el değiştirene kadar değerlendirmeyen, daha sonra da Kamil Ahmet’i oyun alarak Caner-Ruiz bölgesini tamamen hücum planından çıkaran Hüseyin Çimşir’e teşekkür borcu az buz değil.

Maça başlangıç planı olarak benimsenmesi gereken bir kontradan, Burak’ın ortasına ön direkte vuran Boateng’in golüyle 58’de Beşiktaş eşitliği sağladı. 6 dakika sonra ise haftalardır korner ve duran top savunmasında zaaf yaşayan Trabzonspor, Vida’nın tamamladığı golle bir anda 2-1 geride düştü. Siyah beyaz formayla 235 dakikada 2 gol atan Boateng’in gol koşuları Avcı döneminde düşük kalan hücum/şut oranını net şekilde iyileştirdi ve belki onun kadar önemlisi, Atiba’ya binen çift yönlü yükü epey azalttı. Sezonun şut rekorunun Boateng’in gelmesiyle kırılmış olması tesadüf sanılmamalı.

Tamamen iplere yaslanmasına rağmen Beşiktaş’ın işini bitiremediği Trabzonspor’un karşılaşmanın son 15 dakikasında bulduğu tehlikeler ve neticede SÖRloth’un ayağından beraberliği yakalaması, Ruiz - Vida ikilisine emanet edilmiş savunmasıyla Beşiktaş’ın ne kadar kırılgan olduğunu unutanlara anımsatmış olsa gerek.