Google Play Store
App Store

AKP iktidarı, MESS’e özel grev yasağı kararı aldı. Sipariş üzerine gece yarısı kararnamesi ile gelen yasağa gerekçe olarak “milli güvenlik” gösterildi. Birleşik Metal-İş’in MESS’ten bağımsız işyerlerindeki grevleri ise yasak kapsamında değil.

Fırtınanın uğultusundan patron titredi: Adrese teslim grev yasağı

EMEK SERVİSİ

Emek düşmanı AKP iktidarı, sermaye ile işbirliğini işçiye karşı kullanmaya devam ediyor.

İnsanca çalışma koşulları isteyen, anayasal sendika hakları için mücadele eden ve ekonomik kriz karşısında eriyen düşük ücretlerine isyan eden her işkolundan işçi, yurdun dört bir yanında direnişlerini sürdürürken iktidar da düşmanca tutumundan geri adım atmıyor.

Seslerini duyurmak için Ankara'ya yürümek isteyen işçiler başkente ulaşamadan kolluk ablukasına alınıyor. İşçinin tüm taleplerine sağır iktidar, sermayenin siparişlerini ise adrese teslim uygulamaktan geri durmuyor. Son olarak adrese teslim kararname ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'na (MESS) bağlı işyerlerinde başlayan grev yasaklandı.

Birleşik Metal İşçileri Sendikası’nda örgütlü işçilerin MESS’in sefalet ücreti dayatmalarına karşı başlattığı grev, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı geceyarısı kararnamesi ile yasaklandı. 4 Aralık'ta başlayan grev, ikinci aşamasına dün geçmiş ve yaklaşık 1600 işçi ile 10 fabrikaya yayılmıştı.

Bugünün BirGün'ü

MESS’E ÖZEL KARARNAME

Birleşik Metal-İş, MESS üyesi işletmelerin yanı sıra MESS’ten bağımsız TİS görüşmelerinin sürdüğü Green Transfo’da da grev kararı almıştı. Green Transfo’da 25 Aralık’ta başlayacak grev, Resmi Gazete’deki yasak listesinde yer almadı. Sendikanın, 4 aydır grevde olduğu Gebze’deki Mersen fabrikası da yasak listesinde yok. Cumhurbaşkanı imzasıyla alınan grev yasağı kararı, yalnızca MESS üyesi işyerlerine özel ilan edildi.

MESS’in siparişiyle Erdoğan’ın imzaladığı Cumhurbaşkanlığı kararı ile 4 işletmedeki 10 işyerinde devam eden grev ‘ertelendi’. Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, “Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararlarının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesine karar verilmiştir” denildi.

İktidar ve sermaye ortaklığı ile bir yöntem olarak kullanılan ‘erteleme’ kararları, grevlerin fiili olarak belirlenen süreden sonra da devam etmemesini beraberinde getiriyor. İsmi ‘erteleme’ olan yasak kararı, sendika yetkisinin de gasp edilmesiyle sonuçlanabiliyor. "Milli güvenliği bozucu nitelikte", "genel sağlığı bozucu nitelikte", "ekonomik ve finansal istikrarı bozucu nitelikte" gibi yoruma açık gerekçeler, işçinin değil sermayenin taleplerini karşılar durumda.

***

PARTİLERDEN TEPKİLER

SOL Parti:

Tek adam rejimi sınıfsal tercihini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu tercih sermayeden, patrondan, ezenden yanadır! Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Zafer direnen emekçinin olacak!

DEM Parti:

Metal işçilerinin grev haklarını sonuna kadar savunacağız. Grevde, eylemde, fabrikada, inşaatta, tarlada emeğin yanında olmaya, birlikte mücadele etmeye ve birlikte kazanmaya devam edeceğiz.

TKP:

“Afrika’da devlet barıştırdım, Suriye’de kontrolü sağladım” diye böbürlenenlerin, işçi sınıfından korkması tesadüf değil. Partimiz, yasağa karşı mücadelesini sürdürecek. İşçi sınıfı mutlaka kazanacak!

EMEP:

Metal işçilerinin devam eden grevi, MESS'in talepleri doğrultusunda tek adam kararıyla yasaklandı. Grevi yasaklanan metal işçileri ve örgütüyle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

TİP:

Birleşik Metal-İş’in ve şalterleri indiren metal işçilerinin yanındayız. Anayasal hakları her fırsatta yok sayan AKP-MHP patron iktidarının bu hukuksuz grev yasağını tanımıyoruz.

***

BU KARARI TANIMIYORUZ!

Birleşik Metal-İş, gece ilan edilen grev yasağının ardından dün sabah erken saatlerde İstanbul Bostancı’da bulunan sendika genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda sendika adına basın metni, Genel Başkan Özkan Atar tarafından okundu.

Açıklamada "Grev yasaklamalarının yapıldığı işyerleri trafo üreten ve ürettiklerinin tümünü de ihraç eden işletmelerdir. Dolayısıyla, bu fabrikaların yurt içine yönelik üretimleri yoktur ve bu nedenle de Türkiye’nin milli güvenliği bozması söz konusu olamaz. Ayrıca, trafo üreten fabrikaların milli güvenliği nasıl bozduğunu anlamak mümkün değildir. Üstelik Türkiye’de bu üretimleri yapan bu işletmeler dışında onlarca işletme vardır. Yine grev kararı aldığımız bir başka işletme olan ve MESS üyesi olmayan Green Transfo işyerinde ise grev kararımız yasaklanmamıştır. Dolayısıyla aynı işi yapan bir fabrikada grev milli güvenliği bozarken, bir başka fabrikada ise milli güvenliği bozmamaktadır. Bu durum nasıl açıklanacaktır bilemiyoruz" ifadeleri yer aldı.

"Diğer hiçbir işletme milli güvenliği bozmamakta ama MESS’e üye 4 işletme mi milli güvenliği bozmaktadır" diye sorulan açıklamada, "Bütün bunlar grev yasağının ne kadar hukuk dışı olduğunun özetidir. Yasaklanan grevlerin olduğu işletmeler MESS’e üyedir. Sadece MESS üyesi işletmelerdeki grevler tam da adrese teslim olarak yasaklanmıştır. Oysa birkaç ay önce MESS’ten ayrılan ve yine grev kararı aldığımız bir işyeri olan Green Transfo’da grev yasaklanmamıştır. Bunun anlamı açıktır. Yapılan işlemin milli güvenlikle ilgisi yoktur ve bir sermaye örgütünün korunmasından başka bir anlamı da yoktur. Günlerdir belirtiyoruz. Sakın ola grev yasaklama yoluna gitmeyin ve grev yasaklarından medet ummayın, diye… Metal işçileri ilk defa grev yasakları ile karşılaşmıyor" denildi.