Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) “Güvenlik soruşturmasında, atanacak kişinin ‘sakıncasız’ olmasına karşın babasının ve annesinin ‘sakıncalı’ bulunması nedeniyle “atanamamasını” değerlendirdi. KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, güvenlik soruşturmasının suistimale açık bir uygulama olduğu ifade edilerek annesi ve babasının sendikal faaliyetleri nedeniyle bir memur adayanın atanamamasının bunun bir göstergesi olduğu dile getirildi. “Darbelerin vazgeçilmezi” “Darbe dönemlerinin […]

“Fişlemeler devam ediyor”

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) “Güvenlik soruşturmasında, atanacak kişinin ‘sakıncasız’ olmasına karşın babasının ve annesinin ‘sakıncalı’ bulunması nedeniyle “atanamamasını” değerlendirdi.

KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, güvenlik soruşturmasının suistimale açık bir uygulama olduğu ifade edilerek annesi ve babasının sendikal faaliyetleri nedeniyle bir memur adayanın atanamamasının bunun bir göstergesi olduğu dile getirildi.

“Darbelerin vazgeçilmezi”

“Darbe dönemlerinin vazgeçilmez uygulamalarından olan fişlemelerin bu dönemde de tüm vatandaşlarımızı kapsayarak devam ettirildiğine dair her gün yeni bir örnek ile karşılaşmaktayız” ifadelerinin yer aldığı açıklamada KESK Yürütme Kurumu şu itirazlarını sıraladı:

“Siyasi iktidar 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek güvenlik soruşturmaları adı altında fişlemelere yasal kılıf uydurmaya çalışsa da uygulama başta İnsan Hakları ve Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi, OECD’nin Özel Yaşamın Korunmasına İlişkin Rehber İlkeleri gibi uluslararası sözleşmeler, anayasamız, temel hak ve özgürlüklere aykırı şekilde siyasal amaçlı yapılmaktadır.”

“Kişi kendi fiillerinden sorumlu”

“Geçmişte ‘sakıncalı’ diye fişlendikleri üzerinden mağduriyet edebiyatı yapanlar bugün kendileri dışındaki tüm kesimleri ‘sakıncalı’ ilan etmekte bir sakınca görmüyor. Kişi ancak kendisinin işlediği fiillerden sorumlu tutulabilir. Birinci derece yakını dahi olsa başkasının işlediği fillere iştirak etmedikçe sorumlu tutulamaz.

Ataması yapılan ve iptal edilen anne-baba değildir. Dolaysıyla fiili/suçu değerlendirilecek kişiler anne-baba olamaz. Kaldı ki, babanın sendikamıza üye olması, annenin ise talepleri içeren metinleri aralarında TBMM’nin de olduğu kurumlara göndermesi suç değildir.

Sendikalarımıza üye olanların çocuklarına bırakacakları en önemli miraslardan biri yürüttükleri emek ve demokrasi mücadelesidir. Bu suç değil aksine onurumuzdur. KESK’li olmanın onurunu taşımaya ve insan onuruna yakışır bir yaşam için emek ve demokrasi mücadelesini büyüterek sürdürmeye devam edeceğiz.”