Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmalar Vakfı’nın (SETA), önceki gün yayımladığı ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ başlıklı ‘raporda’, gazete ve gazetecileri hedef almasına yönelik tepkiler sürüyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş rapora tepki gösterirken gazetecilerin bu yolla tehdit […]

Fişlemeye büyük tepki

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmalar Vakfı’nın (SETA), önceki gün yayımladığı ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ başlıklı ‘raporda’, gazete ve gazetecileri hedef almasına yönelik tepkiler sürüyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş rapora tepki gösterirken gazetecilerin bu yolla tehdit edildiğini söyledi.

TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, bu raporun hangi amaçla ve kimin talimatıyla hazırlandığını sordu. Raporda, Türkiye’de uluslararası medya kuruluşlarının yapılanmasından başlayıp, burada çalışan kişilerin sicillerinin döküldüğünü aktaran Durmuş, “Bu medya kuruluşlarında çalışan bütün meslektaşlarımız şuan bir hedeftir. Bunun sorumlu ise SETA Vakfıdır. SETA’nın durup dururken bu gazetecileri fişleyelim diyerek böyle bir şey yaptıklarını düşünmüyorum. Bunun bir yerden talimatı geldi” dedi.

AÇIKÇA SUÇ İŞLENİYOR

Türkiye’de halka doğru haberi ulaştırmakta ciddi sıkıntılar yaşandığını vurgulayan Durmuş, “Medyanın yaklaşık yüzde 95i iktidarın kontrolüne geçti. Türkiye’de habere ihtiyaç duyulan bu dönemde bunun yapılması aslında biraz haberin halk ulaşmasının önüne geçmek olarak yorumluyorum” diye konuştu.

SETA’nın derdinin haberin okuyucuya ulaşmasını engellemek olduğunu kaydeden Durmuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu Rapor direkt hükümete hizmet ediyor. Raporun genelinde ‘Büyüyen Türkiye’ ve ‘Gelişen Türkiye’ gibi ifadelerin aleyhinde haber yapıyorlar, gibi cümleler yer alıyor. Zaten kurumları 3 başlıkta incelemişler; 15 Temmuz’da, PKK/HDP konusunda ve mega projeler konusunda nasıl tavır alıyorlar. Bu gazetecilerin tamamı Türkiye düşmanı olarak tarif ediliyor. Raporda incelenen medya organlarının dışında BirGün, Cumhuriyet, Evrensel gibi gazeteleri de hedef gösteriyorlar. Bu gazeteleri hükümet karşıtı terör destekçisi bir konuma da sokuyor. Raporda birkaç tane suç işleniyor; birincisi yabancı medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin tek tek isimlerinin verilerek hedef göstermesi, ikincisi bu kişileri hedef göstermek için kullandıkları tweetleri gibi.”

TGS, bugün SETA hakkında suç duyurusunda bulunacağını duyurdu. Sendika, bugün saat 11’de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nin C Kapısı’nda buluşma çağrısı yaptı.

ONURLU BİR DİRENİŞ VAR

Bu metnin bir rapor olmadığını söyleyen DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, “İlk andan itibaren hem meslek örgütleri hem de gazetecilerden gelen tepkilerle herkes ‘28 Şubat Andıç’larına benzetti. Bu yapılan şey alçakçadır. Batı basınının, Türkçe yayın yapan organlarında çalışan meslektaşlarımızı hedef haline getirdi” ifadelerini kullandı.

Basına yönelik yeni bir operasyon yapılır mı endişesini taşıdıklarını vurgulayan Eren, “Bu metnin kendisi bir operasyon ve tehdit metni. Medyanın büyük kısmını ele geçirdiler ama bu hiçbir işe yaramıyor. Ele geçirdikleri televizyon kanalları gazeteler vs. inandırıcılığı yok. Bu yüzden insanlar alternatif haber kaynaklarına yöneliyor. Bu metin birazda bunu itirafı” ifadelerini kullandı.

Eren sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bir tehdit metni ve gerçek gazeteciler bulundukları her mecrada kamuoyuna gerçekleri aktarmaya devam edecek ve bu tehditlerin hiçbir karşılığı olmayacak. Bu metin tamamen AKP’ye ve Erdoğan’a muhalefet edip etmeme üzerine kurgulanmış. İnsanların mezun oldukları okullar ve attıkları tweetlerle gazete ve gazetecileri kriminalize etmeye çalışıyorlar. Türkiye’de basın üzerinde yıllardır bir baskı var ama gazetecilerin de onurlu bir direnişi var.”

GAZETECİLER HEDEF TAHTASINDA

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş ise “SETA’nın hazırladığı rapora akademik bir çalışma değil, polisin yaptığı bir fişleme belgesi diyebiliriz. Meslektaşlarımızı sakıncalı ilan etmiş durumdalar. Raporun akademik bir çalışmaymış gibi sunulması da ayrıca bir talihsizlik. Biz daha fazla demokrasi gibi adım atılmasını beklerken iktidarın istediği gibi düşünmeyen ve yazmayan gazetecilerin hedef gösterilmesi tam anlamıyla bir darbe” dedi. Sözde raporu hazırlayanların gazeteciliği tek sesli bir anlayış olarak algıladıklarını ifade eden Güneş, “Evrensel gazetecilik değerlerinden uzak bir yaklaşımla meslektaşlarımızın ifadelerinin yargılandığını görüyoruz. Hedef gösterilen meslektaşlarımızın başına bir şey gelirse bunun sorumlusu bu raporu hazırlayan ve hazırlanmasını isteyen kişilerdir. Meslektaşlarımızla dayanışma içerisindeyiz” diye konuştu.

SÖZDE BİLİMSEL ARAŞTIRMA

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi ise “Hiçbir basın örgütü, kuruluşu ve meslektaşımız bu rapor karşısında sessiz kalmamalı, özgürlüklerimize yapılan bu saldırı karşısında durmalıdır” dedi.

Öte yandan raporda incelemeye alınan yayın organlarından olan Deutsche Welle adına açıklama yapan Basın Sözcüsü Christoph Jumpelt, “Bu kabul edilemez” diye konuştu.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün sosyal medya hesabında ise “Bu raporu hazırlayanlar hedef gösterdikleri meslektaşlarımıza yönelik her türlü saldırıdan sorumlu olduklarını unutmamalıdır. Raporda fişlenen/hedef gösterilen tüm meslektaşlarımızın yanındayız…” denildi.

Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesinin internet sitesinden sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik de rapora tepki gösterdi. Çelik: “Gazetecilerin takip listeleri, başka gazetecileri RT yapmaları gizemli bir bilgi değil. Fakat ‘süzülerek’ raporlaştırılması fişlemeye girer. Gerçi fişleme de kamuya açık olmaz. Bu çalışma başlı başına ciddi bir beceriksizlik. Rahatsız edici. Geri çekilip özür dilenmeli.”

SETA’DAN PİŞKİN SAVUNMA

SETA ise eleştiriler üzerine pişkin bir savunma yaptı. Gazetecileri fişleyen kurum, raporla ilgili yayımladığı açıklamasında ‘bilimsel’ çalışma yapıldığı öne sürdü. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “SETA olarak bundan sonra da iyi niyetli ve yapıcı eleştirileri dikkate alarak Türkiye’nin gündemindeki meseleleri soğukkanlı ve somut verilere dayanarak çalışmaya ve ulaştığımız sonuçları kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz”. SETA bu açıklamayı resmi Twitter hesabından da paylaşırken, yapılan paylaşımın altına sayısız eleştiri yazıldı.