Dünya Şampiyonası’nda ilk tur maçların bitirdik. Filenin Sultanları’nın 2. tur grubuna 3’üncü sırada başlayacağı maçlar öncesinde ilk turda öne çıkanlara göz atalım.

FIVB 2022: İlk etap değerlendirmesi
Fotoğraf: AA

Dünya Şampiyonası’ndaki ilk tur maçları ile ilgili genel bir değerlendirme yapmadan önce turnuva statüsüne bazı eleştiriler getirmek gerekiyor. Bunlardan birincisi takım sayısı. 2002 yılından beri turnuva 24 takımla yapılıyor ve içinde bulunduğumuz turnuva dahil, Kenya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Kamerun, Kazakistan gibi takımlar katıldıkları her turnuvada neredeyse galibiyet alamadan son sırayı alıyorlar.

FIVB isterse turnuvayı yine 2 aşamalı grup formatında yapabilir, ama ilk tur gruplarında her grubu 6 yerine 5, ikinci tur gruplarında 8 yerine 6 takımlı yaparsa, hem takım sayısını hem de dolayısıyla maç sayısını azaltacaktır. Zira kupaya kontenjan sebebiyle katılan saydığımız takımlar hiçbir beklentiye karşı duramayarak varlık gösteremeden veda ediyorlar. Bu sene ilk kez uygulanan bir başka şey de 2. tur gruplarındaki takımlardan ilk 4’e girenleri finale kadar, çapraz eşleşme yerine birbirleriyle eşleştirmek.

Muhtemelen birbirine uzak 2 ülkede yapılan organizasyon sebebiyle böyle bir yola başvuran FIVB, maalesef bazı maçların seyir zevkini azaltmayı da göze almış oldu. Örneğin 2. turda içinde bulunduğumuz F grubunda 2. ve 3. olacak takım birbiriyle oynayacak, bu 2 takımın 8 Ekimde grup maçı oynayıp, 3 gün aradan sonra 11 Ekim’de çeyrek final maçına çıkma ihtimali var. Bu da takımların bazı oyuncuları saklama, rakibi güçleri hakkında aldatma hatta bilerek mağlup olma gibi hesaplara girmesini de beraberinde getiriyor. Umarım, yüksek ihtimalle organizasyon hakkını alacağımız 2026 turnuvasında bu uygulamadan vazgeçilir.

GRUPLARA BAKIŞ

A Grubu beklentilerin tamamen karşılandığı ve sonuçlar açısından neredeyse hiç sürpriz yaşanmayan bir grup oldu. Belki de bu grubun tek sürprizi, İtalya’nın üst üste oynadığı Porto Riko ve Belçika maçlarında olağanüstü zorlanmasıydı. Hatta Belçika maçının üçüncü setinde, Sarı Kaplanlar, set sayısı kullanırken sayının bittiğini sanarak sevinmeye başlamasalar o seti alacaklar ve 2-0 öne geçeceklerdi. İtalya buna rağmen 5’te 5 yaptı, Kenya ve Kamerun turnuvaya veda ettiler. Ev sahibi Hollanda gruptaki 2 zorlu maçını da kaybederek 2. tur grupları sonunda ilk 4 takım arasına girme şansını bence mucizelere bıraktı. Turnuvanın en tahmin edilebilen grubu diyebiliriz.

İçinde bulunduğumuz B Grubu ise A grubunun tersine ilk 4 sıranın hiçbirinin son maçın son topuna kadar dahi belli olmadığı bir grup oldu. Herkesin birbirini mağlup edebileceği, ve pratikte de ettiği grupta, Türkiye’yi mağlup eden Tayland, Polonya’ya 3-0 mağlup olurken, öte yandan Polonya’yı net bir 3-1’le geçen Dominik’i mağlup etmeyi başardı. Türkiye de aynı Tayland’a mağlup olurken, Dominik Cumhuriyeti ve Polonya’yı geçmeyi başardı. Yani dengelerin bir türlü yerine oturmadığı grubun takımlara getirdiği dezavantaj, grup liderinin ikinci tur gruplarına ilk 2 sırayı dahi alamadan başlaması oldu. Ev sahibi Polonya, grubu 4. bitirmenin bedelini, diğer gruba 6. Sırada başlayarak ödeyecek ve ilk 4 sırayı alabilmesi için 4 maçta minimum 3 galibiyet çıkarması gerekecek. Türkiye’nin ise hafif bir fikstür avantajı var. Bence F grubunun ilk 2 maçında Kanada ve Almanya’yı, 3’er puanla mağlup edebilirsek, diğer takımların Sırbistan ve ABD ile maçlar yapacağını hesaba katarak ilk 4 sırayı hatta üçüncülüğü dahi garantileyebiliriz. Bu da bu 2 devle oynayacağımız son 2 maça mental olarak daha rahat girmemiz demek. Liderlik şansımız yok değil, eğer 4 maçı da 3 puan alarak kazanırsak bunu başarabiliriz, ancak kabul edelim, bu oldukça düşük bir ihtimal, hele turnuvada puan açısından kayıp yaşamayan bir takım olmadığı düşünülürse.

C Grubu’nda merak edilen maç Sırbistan-ABD maçıydı elbettte. Grubun finalini yapan maçta Sırbistan’ın net bir skorla 3-0 kazanması ABD’ye çeyrek finalde ilave bir zorluk getirecek. Fakat bu 2 takım finale çıkmak istiyorlarsa yollarının kesişeceğini biliyorlar. D Grubu’nun, A Grubu ile birleşeceğini düşündüğümüzde ilk 3 sırayı alan Çin, Japonya ve Brezilya, bir sürpriz olmazsa E Grubu’nda İtalya ile ilk 4 sırayı oluşturacak. Burada bu 4’lüden rol çalmaya çalışabilecek tek takım Belçika. Ancak bu gerçekleşmezse, final için 4 takımın da eşit şansının olduğunu söyleyebiliriz. Zira, bana göre dördünün de performansı diğerlerine göre net bir üstünlük kuracak kadar baskın değil.

OYUNCU PERFORMANSLARI

Filenin Sultanları adına en sevindirici gelişme elbette Ebrar Karakurt’un, 2021 yaındaki 3 turnuva da dahil olmak üzere son 5 turnuvanın en başarılı performansını sergilemesi. Ebrar sadece sayı kategorisinde üçüncü olmakla kalmadı, başarılı hücum sayısı, blok ve servis sayılarında da ilk 10 içerisine girmeyi başardı. Üstelik turnuvanın flaş oyuncusu Britt Herbots’dan da daha yüksek bir hücum yüzdesi ile oynuyor. Bizi sevindiren en önemli gelişme maç içindeki sakin hali. Artık kazanılan ve kaybedilen sayılardan sonra büyük duygu iniş çıkışları yaşamıyor, örneğin kendisi geçen sene Tokyo’daki kabus Kore maçında, müsabaka içinde büyük duygu dalgalanmaları yaşadığını söylemişti.

Sürpriz olarak en güvenilir pozisyonumuz olan orta oyuncularımız turnuvada hala kendi standartlarını yakalayamadılar. Bu performansı kıran Eda Erdem’in Polonya maçındaki güçlü performansı oldu. Zehra’nın da hala turnuvaya yüzde 100 ağırlığını koyduğunu söyleyemiyoruz. Simge’nin Sultanlar Ligi ile karşılaştırınca biraz daha yukarıya çektiği performansı sevindirici, ancak sakatlık sonraası hafif bir düşüş yaşayan Cansu Özbay ve kronik problemimiz smaçör performansları henüz takımın son 8 için kayıtsız-şartsız bir güven vermesini engelliyor. Bütün bu tablo hem kötü hem de iyi haber. Takımdaki bütün oyuncuların hala ivmeyi yukarıya doğru yöneltmeleri için fırsatımız var.

***

İLK AŞAMANIN EN’LERİ

En Değerli Oyuncu: Britt Herbots (Belçika)
En iyi mi bilinmez ama ‘en değerli’ olduğu su götürmez. Zira onun olmadığı bir Belçika, turnuvayı grubunun sonunda dahi bitirebilir. Maç başına 24 gibi üst düzey bir sayı ortalaması ile oynayan 23 yaşındaki smaçör ilk tur maçlarında tam 132 top aldı ve Hollanda maçını 41 sayı ile tamamladı. Herbots bu yazki Uluslar Ligi’nde de 12 maçta 306 sayı alarak en yakın rakibine 50 sayı fark atmıştı. Muazzam bir yaz geçiriyor.

En İyi Pasör: Liao Dinyu (Çin)
Çin, 3 favorinin olduğu D grubunu lider bitirdiyse onun büyük payı var.

En İyi Libero: Monica de Gennaro (İtalya)
De Gennaro, Imoco ve İtalya ile birkaç yıldır kendi alanında rakipsiz bir durumda. Bu turnuvada da rakamlarla üstünlüğünü net olarak elinde tutuyor.

En İyi Antrenör: Cai Bin (Çin)

En İyi Maç: Sırbistan-Bulgaristan: 3-2