Uykusuz gecelerin, uğruna riske atılan vize ve finallerin, evliliklerin çatırdamasının arkasındaki sebep, menajerlik oyunlarının şahı Football Manager, 2015 versiyonu ile piyasada.

Uykusuz gecelerin, uğruna riske atılan vize ve finallerin, evliliklerin çatırdamasının arkasındaki sebep, menajerlik oyunlarının şahı Football Manager, 2015 versiyonu ile piyasada. Biz de zamanı gelmişken bu oyuna saygı duruşumuzu gerçekleştirelim.

Menajerlik oyunlarıyla ilk tanışmam, Premier Manager 97 isimli, sadece İngiltere ligleri üzerine kurulmuş, Gremlin Interactive firmasının piyasaya sürdüğü oyunla olmuştur. 1 yıl sonra firma, oyundaki hataları düzelterek 1998 versiyonunu oyunseverlerle buluşturdu ama dış kulvardan İngiliz firması, sonraları bir efsane haline gelecek Eidos Interactive fena halde atağa kalkmıştı. 1992’de Atari ve DOS platformlarında piyasaya sürdükleri Championship Manager oyunu, 1999’da serinin üçüncü jenerasyon versiyonu Championship Manager 3 ile gözle görülür bir beğeni topladı.

Oyunu, bir bağımlılık haline getiren ise 2001’in ekim ayında piyasaya sürülen CM 01/02 oldu. Üzerinden 13 yıl geçmesine rağmen hâlâ, her sezon yapılan güncellemelerle bu oyunu oynamaya devam eden bir dolu CM hayranı vardır. Menajerlik oyunlarının dünya futboluna ismini duyurduğu futbolcular ilk kez CM 01/02 ile karşımıza çıkmıştır. Maxim Tsigalko, Jonas Lunden, Temur Altınhan, Anatoli Todorov, Sergey Nikiforenko, Kurniawan, Assane N’Diaye, Peter Prospar bu oyunun yarattığı, gerçek hayatta, sanal alemdeki kariyerlerine asla ulaşamamış futbolculardan bazılarıdır.

2005 yılında yayıncı firma Eidos ile oyunun yaratıcısı Sports Interactive arasındaki anlaşmazlık ayrlığa sebebiyet verince, oyunun hayranları dağıtıcının değil, yaratıcının peşinden gittiler ve ilki 2005’te piyasaya sürülen Football Manager, serinin yeni ilgi odağı haline geldi. Eidos diğer yanda Championship Manager serisini sürdürmeye çalışsa da FM’nin karşısında duramadı ve piyasadan çekildi gitti.

Football Manager, hayranları olduğu kadar, günümüz futbolunun gerçeklerini yansıtmadığı gerekçesiyle oldukça eleştirilen bir oyun serisi. Sık yaşanan sakatlıklar, alışılagelmiş dizilişlerden farklı olan denemelerin genelde başarısızlıkla sonuçlanması, maç içerisindeki şut/gol dengesinin yapay zekanın lehine olacak şekilde tasarlanması ve sürekli değiştirilen menü tasarımları ile birçok futbolseverin de hiç elini sürmediği bir oyun oldu. Tabii tiryakilik de oldukça ileriye gidebiliyor. 2012 yılında piyasaya sürülen Football Manager Stole My Life (Football Manager Hayatımı Çaldı) isimli kitap bu tiryakiliğin ne seviyelere varabileceğini örneklerle anlatıyor.

Oyunu oynarken saha kenarındaki teknik direktör havasına girmek için takım elbise giyen, hak mahrumiyeti cezası aldığında maçı başlattıktan sonra odanın dışına çıkıp maç sonuçlanana kadar gelmeyen, Şampiyonlar Ligi finalinde yediği son dakika golüyle kupayı kaybetmesinin ardından bilgisayarı camdan dışarı atan, oyunu anne-babasının koyduğu yasaktan uzakta oynayabilmek için evi terk eden, sevgilisini oyun uğruna terk eden, oyunda uzun süre yönettiği takımı gerçek hayatta görmek için balayını Bulgaristan’da planlayan ve nihayetinde Güney Kore’de, oyuna kendini kaptırıp uyku ve beslenmeyi tamamen hayatından çıkarınca 46 saat sonra hastaneye kaldırılanları gördükçe bunun kolaylıkla bağımlılığa dönüşebileceğini görüyoruz.

Hatta her sezon İngiltere’de, oyunda ustalaşmış isimlerin, menajerlik koltuğu boş olan kulüplere resmi başvurular yapması bile çok masum kalıyor. Bu furyadan son nasibini alan kulüp David Moyes’un kovulması sonrasındaki dönemde Manchester United’dı. FM 2015 7 Kasım’da piyasaya sürüldü. Viski şişelerinin üzerinde yazdığı gibi. “İnsanca oynayınız”.