Cumartesi günü Fransız Yeşiller partisini Avrupa Ekoloji hareketiyle ile birleştiren Lyon Kurucu Kurultayı

Cumartesi günü Fransız Yeşiller partisini Avrupa Ekoloji hareketiyle ile birleştiren Lyon Kurucu Kurultayı, yeni Fillon hükümetinin Pazar günü açıklamasıyla gündemde ikinci plana itildi. Devletin başına geldiği 2007’den beri en düşük güvenilirlik oranına düşen Sarkozy, bakanlar kurulu değişikliğini erken ilan ederek halkı sürprizle sevindirmek istedi zahir. Ama heyhat ! Popülerlik yarışında kazanan bir kez daha Başbakan François Fillon oldu. Sarkozy halkın kendinden daha çok desteklediği Fillon’u devre dışı bırakmak için uğraştıkça, Fillon’un kamuoyu araştırmalarında yeri perçinlendi. Parti kurmaylarından tam destek alarak yeniden Başbakan’lığa atanmasını ince bir siyasi oyunla becerdi. Değişen hükümette ise kayda değer en önemli değişiklik, sola ve merkezcilere açılımın son bulması. Yeni kabinede sadece iktidar partisi UMP’nin çeşitli fraksiyonlarından temsilciler yer alıyor.

Gelelim bizleri daha çok ilgilendiren Yeşillerle Avrupa Ekolojinin birleşmesine… Lyon kentinde biraraya gelen iki siyasi oluşum, uzun zamandır beklenen sonun, yani birleşmenin, ilk büyük adımını teşkil ediyor. İki partinin amacı, siyasi ekolojide yepyeni bir sayfa açmak. Gündemlerindeki ilk kalem ise, 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyasını hazırlamak. Sarkozy karşıtlarını bünyesinde birleştirmeyi de amaçlayan yeni oluşumun adı “Avrupa Ekoloji-Yeşiller” oldu. Bizce biraz talihsiz ve fazlasıyla didaktik bir isim olsa da, bu seçimin ardında iki parti arasında ciddi bir iktidar çekişmesi yattığı belli.

Fransız Yeşiller Partisinin eski Genel Sekreteri Cécile Duflot, yeni oluşumda aynı göreve seçildi. Kurultaya katılan 2000 militanın büyük bir bölümü, sivil toplum veya dernek temsilcileri. Bu “dava arkadaşları”, yeni partiye geleneksel sağ-sol bölünmesinden öteye bir siyasi çizgi vermeyi amaçladıklarını dile getiriyorlardı. Bakalım bu çizgi nasıl ve nereye oturacak. Daniel Cohn-Bendit, “bilge stratejici” rolü dışında bir görev almayı reddettiği hareketin fazla sola kaymasını bir süredir açıkça eleştiriyor. Yeşilleri sekterlikle kınayan Cohn-Bendit, “Sarkozy’yi ve sağı yenebilmek, solun ötesinde bir birleşim yaratma” taraftarı. Fransa’nın en medyatik ekolojisti Nicolas Hulot’nun ilk kez açıkça bir siyasi partinin oluşumuna katılımasını da buna borçluyuz belki de. Ancak Hulot’nun, rotası solda yer alan parti ileri gelenleri gibi, solda bir angajmanı hiç olmadı. Hatta yıllardır apolitik bir ekolojist imajı vermeyi tercih etti.

2011 baharında yapılacak parti kongresine kadar Avrupa Ekoloji-Yeşillerin patronu seçilen Cécile Duflot açıkça sağ partilerle herhangi bir ortaklığın mümkün olmadığını belirtiyorsa, partinin rotasını “ne sağ ne sol” olarak algılamak bizce zor. Üstelik Sosyalist Parti ile Yeşillerin arası da limoni, zira Mart ayındaki kanton seçimlerinde SP ile işbirliği yapmadan, bağımsız parti olarak katılacaklar. Son bölgesel seçimlerde SP’nin ezici zaferinin önemli bir etmeni, ekolojistlerle birçok bölgede yaptıkları işbirliği idi.

2012 Cumhurbaşkanlığı yarışında siyasi ekolojiyi temsil edecek bir adayın varlığına artık kesin gözüyle bakmak gerekiyor. Daha önce Avrupa Ekoloji Avrupa vekili Eva Joly’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığından söz etmiştik. Daniel Cohn-Bendit ise kesinlikle aday olmak istemiyor. Hatta, “Benim Elysée Sarayında ne işim var? Cumhurbaşkanı seçilsem, herhalde intihar ederim!” diyor. Cécile Duflot da aynı kararlılıkla adaylığı reddediyor. Bizce şimdilik en ağırlıklı aday, Eva Joly olsa da, Paris milletvekili Yves Cochet gibi partinin bazı ağır topları, Fransız halkınnın en sevdiği ekolojist Nicolas Hulot’yu 2012’de Cumhurbaşkanı adayı görmeyi arzuladıklarını dile getirdiler bile...