Süper Lig devre arasındayken ve hazır yeni yabancı sınırlaması kuralı sonrası, yerli-yabancı-altyapı-ulusal takım tartışmaları da yine hortlamışken, oyuncu yetiştirme konusunda bugünlerde tüm Avrupa’ya ders veren, Fransızların lokomotif takımlarından Olympique Lyon’a dikkat çekelim istedik.

Fransa’da 2000’ler demek O.Lyon demekti. Öyle ki 2001-08 arasında 7 kez üst üste şampiyon olduklarında, ülkenin tek hâkimi durumundaydılar.Zaten 90’ların sonunu öyle getirmişlerdi ki, adeta 2000’lerin ilk 10 yılının onların hegemonyası şeklinde geçeceği belliydi. 1998-99 sezonunda yarışı üçüncü bitirerek tarihlerinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı elde ettiler. Kulüp tarihinin değiştiği gün 26 Ekim 1996 idi aslında. O gün Ligue 1 mücadelesinde efsane hoca Guy Roux’nun başında olduğu Auxerre deplasmanına giden Lyon, 7-0 mağlup olmuş ve bu maçtan 5 gün sonra Teknik Direktör Stephan Guy görevinden kovulmuştu. Yerine 9 yıl boyunca Lyon forması giymiş ve 100’ün üzerinde gol kaydetmiş, o tarihte Sportif Direktörlük görevini yürüten Bernard Lacombe getirildi.

Lacombe, kulübün saha içi performansını anında değiştirdi ve takım o sezonu O. Marseille’i 8-0 mağlup ederek kapattı. “Geliyoruz” mesajı vermişlerdi adeta. 2000 yılında Lyon bir Şampiyonlar Ligi derecesi daha elde ettiğinde Lacombe teknik adamlık görevinin kendisinde büyük baskı yarattığı gerekçesiyle Sportif Direktörlük görevine döndü ve takımın başına, ilginçtir, direktörlük görevini yürüten Jacques Santini’yi getirdi. Santini onlara 2002’de tarihlerinin ilk şampiyonluğunu getirdiğinde saltanat başlamıştı.  4 farklı teknik adam üst üste 7 şampiyonluk kazandırdı. Bu derece sık teknik direktör değişiminin Lyon’un çizgisinin bozmamasının arkasında, 1987 yılında kulübü satın almış ve halen de başkanlığı sürdüren işadamı Jean-Michel Aulas ve Lacombe arasındaki ilişkinin yarattığı kulüp kültürünün olduğu açıktı, ancak bu değişimlerin sebebinin, Lacombe’nin Sportif Direktörlük yetkilerini zaman zaman aşması olduğunu söyleyenler de yok değildi.

Lyon son şampiyonluğunu 2008’de kazandıktan sonra ilk 4 sıranın dışına hiç çıkmamıştı, ta ki geçen sezona kadar. Rémi Garde ile gelen beşincilik, Aulas’ın göreve, Fransa’nın efsane takımlarından Stade de Reims’i 33 yıl sonra Ligue 1’e döndüren Hubert Fournier’i atamasını da beraberinde getirdi. Fournier ilk sezonunda takımını tekrar eski günlerine döndürmeye çabalıyor. O. Lyon, Bielsa’nın O. Marseille’i ve Katar sermayesinin beslediği PSG’nin önünde lider. Bunu yaparken de 3 yılda 400 milyon avro harcanarak kurulmuş Paris sosyetesinin önüne, bir altyapı harikası takımla çıkıyorlar.

Lyon’un geçtiğimiz hafta sonu deplasmanda Lens’ı 2-0 mağlup ettiği maçta, sahadaki 11 oyuncunun 10’u Fransız’dı, ancak belirtelim Portekizli kaleci Anthony Lopes, Fransa doğumlu, Lyon altyapısından yetişmiş bir çifte vatandaş. Onunla beraber Lyon’un 11’indeki 8 oyuncu Lyon altyapısından geliyordu ve istisnalar dışında kulübe adım attıkları yaş 12-14 yaş arasında değişiyordu. Bunlardan 2 ismi ön plana çıkarmak lazım. Bu sezon 9 golün altına imza atan Cezayir asıllı 21 yaşındaki orta saha oyuncusu Nabil Fekir ve elbette, ligde 21 maçta attığı 20 golle, gelecek sezon Lyon kulübünün kapısında devleri kuyruğa sokacak Alexandre Lacazette. Lyon doğumlu, futbola 7 yaşında Lyon’un amatör kulüplerinde başlamış ve 12 yaşında O.Lyon kapısından girmiş  Lacazette, Fransız futbolunun son dönemde yetiştirdiği tartışmasız en büyük yıldız.

Les Gones, 7 Şubat’ta, altyapının, şişik cüzdana olan üstünlüğünü kanıtlamak için Stade Gerland’da, PSG’yi konuk edecek. Bu maçı kaçırmayın.