Fransa solunun tek aday arayışları ve çıkmazları

Prof. Dr. Ali Arayıcı/Paris

Son günlerde Fransa’da ilk turu 10 Nisan ve ikinci turu 24 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde birçok adayın olduğu solda ve merkez sağda, tek aday etrafında birleşerek katılma tartışmaları ve arayışları güncelliğini koruyor.

Bu durum Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Cumhuriyet Yürüyüşü, aşırı sağcı faşist Ulusal Birleşme Cephesi Lideri Marie Le Pen ve son olarak da gazeteci yazar, polemikçi aşırı sağcı faşist Eric Zemmour’un, Cumhurbaşkanlığı adaylığı karşısında bir zorunluluk haline geldi.

Bugüne kadar, geniş kitlelere sesini duyuramayan bir seçim kampanyası yürüten sol, parçalanmış bir durumda. Buda, giderek soldaki adayları kendilerini konumlandırmaya zorladı. Ancak, olumlu bir gelişme olmadı. Merkez sağda Cumhuriyetçiler’in adayı, Paris ve Çevresi Bölge Konseyi Başkanı Valérie Pécresse kampının birliği ve tek aday etrafında birleşilmesi için çalışıyor.

ÖN SEÇİM TEKLİFİ

Sosyalist Parti’den, Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’nun siyasi sahneye geri dönüşü ve Cumhurbaşkanı adayı olması, aynı partiden “bir başka dünya mümkündür” hareketinin lideri, bağımsız aday Arnaud Montebourg dışında hiç kimseyi heyecanlandırmadı.

8 Aralık’ta Anne Hidalgo 180 derecelik bir dönüş yaparak, sol kanattaki rakiplerine karar vermeleri için, 2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek bir adayla katılmak üzere, solda ortak bir ön seçim yapılmasını teklifi etti. Anne Hidalgo’nun amacı, solu tek bir adayın etrafında (ki bu kendi adaylığı) birleştirme gereksinmesi; bu dönüşü kendisini haklı çıkardı: “Özellikle yurttaşlarımızı umutsuzluğa düşüren bu parçalanmış sol, yönetmek için bir araya gelmelidir. Biliyorum ki, bu birliği sağlayamazsak bu ülkede solun yaşama olasılığı kalmayacaktır" dedi. Sosyal ağlarda kendi adına bir kampanya yürüten, aynı partiden bağımsız aday olan Arnaud Montebourg, Fransa Info’da "Şehirde yangın olduğunda, alarmı çalmalısınız" diyerek uyarıda bulundu: “Ama, Anne Hidalgo ile bire bir ön seçim yapmayacağım, bu hiç mantıklı değil" dedi.

SOL ORTAKLAŞAMIYOR

Sorunun temel kaynağını, birleşmek ve bir aday üzerinden anlaşmak oluşturuyor. Solun seçim kampanyasında bir toparlanma oluşturmak için, aday olan Anne Hidalgo ve Arnaud Montebourg’un kamuoyunda alay konusu ve basında bazı gereksiz tartışmalara da neden oldu.

Kampanyalarında güçlük çeken ve kamuoyunda yapılan anketlerde, yüzde 5’lik oy potansiyelini dahi bulamayan iki Sosyalist adayın; bir çıkış yolu aradığından şüpheleniliyor. Ya da rakiplerini bölücüler olarak göstermeyi amaçlayan, bir tür “poker oyunu”nda birleştirici insanlar olarak kendilerini sahneye koyuyorlar. Nitekim 9 Aralık’ta pek çok olumsuz tepkiler birbirini izledi.

Başkanlık kampanyasını sonuna kadar götürmeyi planlayan Komünist Partisi adayı Fabien Roussel, Fransa Info’da Anne Hidalgo ve Arnaud Montebourg’a yanıt verdi. Onlara hitaben yaptığı açıklamada, "Ancak ne yapacağınızı bilmiyorsanız, adaylığınızdan şüphe duyuyorsanız, hissettiğim gibi, gelin bize katılın" dedi.

MÉLENCHON İYİMSER DEĞİL

Bir yılı aşkın süredir, adaylığını açıklayan Boyun Eğmeyenler’in adayı Jean-Luc Mélenchon, tek aday etrafında birleşme konusunda hiçte iyimser değil. Yeşiller’in adayı Yannick Jadot ise, ekolojistlerin önemli bir ivme kazandığını belirterek “Hayır, solun ön seçimlerine katılmayacağım. Anne Hidalgo’nun önerisini yalnızca memnuniyetle karşılayanlar, bazı aktivistlerinin 9 Aralık günü diğer adayların koltuklarının dışında protesto gösterisi yaptığı "popüler ön seçim"in destekçileri oldu.

TABANDA BİRLEŞME ARAYIŞI

Solda tek aday etrafında birleşme konusu ret edildikten sonra, solda ne yapılacağı ve nasıl bir seçim kampanyası izleneceği konusu tartışılıyor. Aslına bakılırsa, tek aday üzerinde birleşilmesi düşüncesi ortaya atılmış olsa da, bu durumun asla olmayacağı kesindi. Artık, adaylar kendilerini farklı kılacağını ve taraflarına ivme kazandıracağını umdukları kampanyalarla meşguller.

Boyun Eğmeyenler lideri Jean-Luc Mélenchon, 5 Aralık’ta, ilk büyük kampanya mitingini 5.000 kişiyle gerçekleştirdi. Mélenchon, "tabanda" birleşme ve bir araya gelme yeteneğine sahip olduğunu göstermek amacıyla; binlerce destekçisiyle güçlü bir "Halk Birliği"ni oluşturmayı denedi.

“Tabanda” birleşmeden yana olduğunu savunan ve çevreciler olarak biz de buna inanıyoruz diyen Yeşiller’in adayı Yannick Jadot; "bu başkanlık seçimini kazanabilecek, ekolojinin temel konularını ekleyerek ilerici fikirleri benimseyen dinamik kadro ve hazırladığımız programdır" dedi.

Kömünistlerin adayı Fabien Roussel’e göre, sorun solun bölünmüş olması değil, "Fransa için iddialı bir program üzerinde birleşebilmesi, bu ekonomik modelden kopabilmesi, iklim ve acil durumlara nasıl tepki vereceğini bilmesi”. En önemlisi de, "yoksul halkın sorunlarını konuşmaktır".

Önümüzdeki aylarda solun çok az yer aldığı, büyük ölçüde sağ ve aşırı sağ polemiklerinin egemen olduğu bir başkanlık seçimi kampanyası olacaktır. Ne yazık ki, Fransızların ana endişesi olan ve siyaset tartışmasında solu yeniden meşrulaştıracak olan, sosyal ve ekonomik sorunlar yer almayacaktır.