Bundan 14 yıl once henüz daha taze bir Siyaset Bilimci iken internetin önlenemez yükselişi ve vaadettiği olasılıkların kör edici ...

Bundan 14 yıl once henüz daha taze bir Siyaset Bilimci iken internetin önlenemez yükselişi ve vaadettiği olasılıkların kör edici ışığıyla dünyanın pek çok yerinden pek çok genç insan gibi ben de siberulus, mikroulus sevdasına kapılmış ve Sultanate of Freelonia (Freelonya Sultanlığı) adıyla tezatlarla dolu esprili bir siber ülke kurmuştum. İngilizce ismi anlam olarak tercüme edersek “Yalnız ve Özgür Ülke” denilebilir. Nuri Bilge Ceylan’ın yanlız ve güzel ülkesiyle karıştırmayın; o bizden kopya çekmiş biraz. Neyse bu siber ülkede de çeşitli açılımlar yaşanmakta. Türkiye’deki açılımların hızına yetişmesi mümkün değil ama ilginizi çeker diye anlatıyorum.
Freelonya’nın özgür ve yanlız kurucu unsurlarından Daltonlar diğer Freelonyalılardan çok farklı değiller herkes gibi özgün bir dil konuşuyorlar. Üzerlerinde baskı falan da yok hani adı üstünde özgür ve yanlız ülke burası. Ama bunlar tutturmuşlar ayrı bayrak, ayrı meclis, ayrı başbakan, kendi dillerinde eğitim, basın yayın herşey istiyorlar. Hatta kendilerinden toplanan vergilerin de en azından çoğunun onlara harcanmasını istiyorlar. Nerdeyse vergi vermeyeceğiz diyecekler.
Bunlar tabii ki hem Freelonya’da hem de dünya da eşi benzeri görülmemiş talepler değil. Sonuçta bu Daltonlar da okuyor yazıyor, İngilizce biliyorlar, bol bol seyahat de ediyorlar belli ki iki de bir de İskoç modeli, Bask modeli, Valon modeli bir gevezeliktir tutturmuşlar.
Neymiş efendim İskoçların kendi parlamentosu varmış, kendi başbakanları varmış, hatta ayrıca da Britanya parlamentosunda da milletvekilleri varmış. Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler hep İskoç hükümeti kontrolündeymiş. Hatta bu hizmetlerin iyileştirmesi için Londra’dan ek bütçe de alıyorlarmış.
Daltonlar bunlar; duymuşlar okumuşlar görmüşler beğenmişler onu istiyorlar. Hakları tabii ne diyeceksin. İşin tuhaf kısmı şimdi bunlara Freelonya kanunları içinde “hayır” demek de mümkün değil. Özgür ve yanlız ülke netekim. Kırmızı çizgilerimiz de yok demokrasiden başka.
Sultan, yani bendeniz tabii ki hoşnut değilim bu durumdan. Benim komutanlar da homurdanıyorlar, bakalım daha ne isteyecek bu Daltonlar diye. Daltonca konuşmalarına itirazımız yok, hani meclis de kurabilirler, televizyon ve radyolar da açıp Daltonca yayın yapsınlar.
Daltonca üniversiteler de Freelonya için bir zenginlik olacaktır kesinlikle. Fena mı olur yanı Daltonoloji kürsüleri açılsa. Eğitim sektöründe yıllarca hizmet vermiş bir sultan olarak özellikle anadilde eğitimi çok önemli buluyorum. Sonuçta bu Daltonların çocukları ilk ve orta okulda genel olarak Freelonyaca konuşan arkadaşlarından daha başarısız oluyorlar. Bunun çok basit bir nedeni var. Freelonyaca konuşan sınıf arkadaşları matematik, kimya, fizik ve havuz problemlerini öğrenir ve şakır şakır şakırken bu Daltonlar maalesef okuldaki ilk bir kaç yıllarını sınıfta kalarak ve Freelonyacayı sökme çabasıyla geçiriyorlar. Dolayısıyla okul öncesi Daltonca konuştukları için diğerlerinden geri kalıyorlar. Bu dört beş yıllık geriden gelme durumu hayatları boyunca devam ediyor.
Halbuki Daltonca anadillerinde öğrenseler fizik, kimya ve havuz problemlerini bu sorun ortadan kalkacaklar ve onlar da kariyer basamaklarını hızla yükselecek ve anadil avantajıyla komşu ülke Daltonistan’da iyi maaşlarla işler de bulacaklar.
Kısaca ben destekliyorum bu taleplerini. Bayrakları da olsun canım, Freelonya’ya bağlı kaldıktan sonra mesele değil. Kendi başbakanları ve hükümeti de dert değil sonuçta onlara bakan, vali vs atıyoruz. Varsın başbakanlarını da seçsinler. Bunlar İskoçlar gibi her dört yılda bir bağımsızlık istiyor muyuz diye referandum yapmaya kalkarlarsa bu biraz can sıkıcı ama başa gelen çekilir. Zorla güzellik de olmaz. Böyle ufak tefek meseleler için Daltonları öldürecek değiliz ya. Varsınlar mutlu mutlu yaşasınlar. Onlar ne mutlu daltonlar olsunlar biz ne mutlu Freelonyalılar olalım. Sonunda akrabayız; kız alıp kız vermişiz, iki bayrak üç dil için birbirimizi mi boğazlayacağız? Hem biz Freelonyada yaşayanlar Freelondur demiyoruz ki; özgür ve yanlızdır diyoruz. Paylaşamayacağımız bir şey yok. Hem paylaştıkça artarmış mutluluk. Ne mutlu özgür ve yanlız Freelonya’ya!
İyi pazarlar ve bol şanslar.
DİP NOT: Bu yazıdaki karakterlerin tamamı uydurmadır.