Fuarın heyecanı meyecanı yok

AYDIN İLERİ / Kütüphaneci-Yazar
aydinileri@gmail.com

Okuma kültürü kazanmada en önemli enstrümanlardan birisidir kitap fuarları. Çoluk çocuk ailece birlikte gezilecek yegane kültür ortamı olan kitap fuarları, kitapları keşfedecek bir şölen havasında kitaplarla örülmüş büyülü bir dünyanın kapısını açar bizlere. Kitap Fuarı denince aklıma hep TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı gelir.

Kütüphanecilik eğitimine başladığım 1998 yılından bu yana eksiksiz katıldığım fuardır.

Son 2 yıldır İzmir Bergama'da yaşamama rağmen senelik iznimi kitap fuarı kullanmak benim için büyük bir mutluluk kaynağı. Samsun'da düzenlenen kitap fuarı hariç hemen hemen tüm TÜYAP Kitap Fuarlarına katılma şansım oldu, yayıncı, yazar ya da ziyaretçi olarak.

Nisan ayında "Onur Yazarı" olmadan yapılan İzmir Kitap Fuarından sonra Uluslararası olan İstanbul Kitap Fuarı "Konuk Ülke"siz açıldı.

Uluslararası salondaki katılımcı ülkelerin azlığı salonun boşluğu o salonu daha önceki yıllarda dolu dolu gören bir ziyaretçi olarak hemen dikkatimi çekti.

Bu yıl fuarın koordinasyonunda bir devir teslime şahit olduk. Tüyap Kültür Fuarları Koordinatörü değerli kültür insanı, gazeteci, yazar Deniz Kavukçuoğlu, kitap fuarı ekibinden yetişen Cemran Öder'e kürsüdeki fuar açılış konuşmasında görevini devir teslim etti. Hem Deniz Kavukçuoğlu'nun hem de Kültür Fuarları Danışmanı Doğan Hızlan'ın açılış konuşmalarında Cemran Öder hakkındaki hakkında söylenen birbirinden güzel, pozitif düşünceler, görüşler iltifatlar gelecekte Tüyap Kültür fuarlarının emin ellerde olacağını gösteriyor.

fuarin-heyecani-meyecani-yok-532632-1.

Özellikle fuarın onur yazarı Selim İleri'yi dinlemek için gittiğim fuar açılış etkinliğinde Selim İleri'nin kısa ve duygusal bir konuşma yaptı, daha doğrusu kelimeler düğümlendi boğazında, gözleri doldu.

İstanbul kitap fuarının onur yazarlığını çoktan hak etmiş bir "İstanbul Sevdalısı" "İstanbul Yazarı" olmanın verdiği bir mutluluğun gözyaşlarıydı.

Kültürün, sanatın ve edebiyatın içinden gelen bir Kültür Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun açılış konuşmasının yazar Selim İleri'yi anlattığı kısım bir edebiyat sempozyumu bildirisi gibi akıcı ve şiirseldi. Tarihi, İstanbul'u ve edebiyatı seven bir akademisyen bakan yardımcısı hem bürokrat hem de bilim insanı kimliği ile Selim İleri'ye hakkını teslim etti.

Göreve yeni başlayan İstanbul Valisi, Ali Yerlikaya fuarın katılımın daha da arttırmak için söyledikler umut verse de fuar sonundaki açıklanan ziyaretçi rakamı geçen yılın gerisine düştü.

2017 yılında fuara 742 bin 445 ziyaretçi katılmıştı. Bu yıl için TÜYAP'ın açkladığı ziyaretçi sayısı 611 bin 444 kişi. 2018 yılı ziyaretçi sayısı 2016 yılının gerisine düştü.

Ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden olan yayıncıların fuara katılım durumu krizin ciddiliğini gözler önüne bir kez daha serdi. Fuarda önceki yıllar standı olan bir çok yayıncının yerinde yeller esiyordu.

Türkiye Yayıcılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk fuarın açılış konuşmasında dövizde yaşanan ciddi yükselişin yayıncılara açısından ne derece zorlukları getirdiğini, kağıt ve baskı masraflarının ve lisans, telif ücretlerinin artmasından kaynaklı sektördeki üretim girdiklerinin yükselişi, pazardaki alım gücünün zayıflaması, üretimin azalması vb. konulara ayrıntılı olarak değindi.

Ekonomik kriz kitap fuarını çok ciddi etkiledi. Bir çok yayınevi önceki yıllarda açtıkları stantları bırakmak zorunda kaldı.

Yayıncı çeşitliği ciddi olarak etkilendi.

Stant kapatan yayınevlerinin yerine yayınevleri yerine ana salonlarda (2. ve 3. salon) stantları olan "büyük" yayınevlerine, mükerrer stantlar verilmişti. Aynı yayınevinin bir çok salonda bir çok standını görmek mümkündü. Kapitalizmin kuralları kültür endüstrisinde de fazlaca boy gösterdi. Krizi fırsata çeviren yayıncılar gözden kaçmadı.

Keşke en arka salonlara yer verilen yeni yayınevleri, butik yayınevleri kriz nedeniyle stantlarını bırakmak zorunda kalan yayınevlerinin yerine gelebilseydi.

Önceki yıllardaki yayınevlerinin stantlarındaki gösteriş ve ihtişamın yerine kurumsal firmaların haricinde sadelik hakimdi.

Kitap fiyatlarını kağıdın fiyat artışına endeksleyerek yüksek fiyatla yeni etiket fiyatları koyan yayınevleri kadar kitaplarının fiyatlarına hiç dokunmayan, okura yüksek indirim yapan yayınevleri de vardı.

fuarin-heyecani-meyecani-yok-532631-1.

Fuarın son iki günü olan yoğunluk çok okunan yazarların imzalarını son iki günde olması ve klasik her işini son güne bırakma alışkanlığımızın sonucuydu.

Üst geçidin fuar yoğunluğuna yetmediği 3-4 yıldır yaşanan izdiham görüntüleri ile ortada. İnsanların bir an önce fuara ulaşmak için trafiğin yoğun olduğu tehlikeli yollardan karşıya geçme çabaları büyük risk. Dilerim üst geçit genişler veya ilave alt geçit vb. çözümler üretilir.

Fuara ulaşım yine toplama kamplarına taşınan esirler gibi. İstanbulluların fuara ulaşmasına yeterli değil. Aktarmasız direk fuara ulaşacak çözümler üretilmeli. Fuara ulaşım daha insanca ve konforlu hale gelmeli. Sefer sayıları artmalı.

Öğretmen, öğrenci ve emekliye ücretsiz olan fuarın diğer katılımcılar için giriş ücreti 8 TL, fuarın bu ücreti alma nedenini kavramış değilim. Yayıncılardan aldığı kira bedelleri yetersiz mi?

Fuardaki yeme içme alanlarındaki fahiş fiyatlara değinmeden geçemeyeceğim. Teneke kutuda bir meyve suyu 9 TL varın diğer fiyatları siz düşünün.

Fuarda dinlenme alanları yine büyük sorundu.

Çocuklar, gençler koridor köşelerinde boş buldukları yerlerde oturmak zorunda kaldı.

28. İstanbul Sanat Fuarı Gölgede Kaldı

Bu yıl Sanatçı Onur Ödülü Sayın Alev Ebüzziya verildi. Sanat fuarı yine kitap fuarının gölgesinde kaldı. Sanat fuarı kitap fuarından yorulanların dinleme ve nefes alma alanı gibiydi.

Sanat fuarını zaman buldukça gezme fırsatı yaratarak kitap fuarının yoğunluğundan ve uğultusundan sıkıldıkça kendimi sanat fuarına attım. Fuara giriş ve çıkışlarda sanat fuarının bulunduğu 7. ve 8. salon kapısını tercih ederek sabah ve akşam sanat ürünleri ile yeniden buluşma fırsatı yarattım sizlere de tavsiye ederim bu yöntemi. Çok güzel sanat ürünlerinin sergilendiği sanat fuarı için daha fazla duyuru yapılmalı.Öğrenciler sanat fuarına teşvik edilmeli.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen İstanbul Kitap fuarının 37 yıldır aralıksız yapılması büyük başarıdır. İstanbul Kitap fuarı ülkemizin en uzun soluklu kitap fuarı. En önemli ulusal kültür buluşması, kültür şöleni. Yayınevlerinin yeni kitaplarını çıkardığı yazarların heyecanla yeni kitaplarıyla okurlarıyla buluştuğu, yayıncılığımızın atar damarı İstanbul Kitap Fuarı başta olmak üzere TÜYAP kültür fuarları iyi ki var.

Bu kriz koşullarında ulaşım olanaklarının onca zorluğuna rağmen, 611 bin 444 kişinin fuara gelmesi, salonları doldurması, imza kuyruklarının saatlerce sürmesi ülkemizin kültür yaşamı ve okuma kültürü açısından çok önemli bir gelişme. Yayıncılarımıza, yayınevi emekçilerine, yazarlarımıza, çizerlerimize, matbaacılarımıza ve okurlara kocaman bir teşekkür.

Fuardan kısa kısa izlenimler

Fuarda saç tokası hariç her şeyi görmek mümkündü. Tişörtler, çantalar, bez çantalar, bileklikler, fincanlar, rozetler, kalemler, kalemtıraşlar, defterler, silgiler, posterler neler neler.

Kitap ayracı endüstri çeşitliliği kitabın önüne geçmişti. Bu senenin en gözde üretimi ise ülkemizde de büyük bir fan kitlesine sahip Güney Koreli müzik grubu "BTS" furyası idi. Çantası, kalemliği, çıkartması, rozeti, ayracı, posteri, kitabı vb. yan ürünleri ile bir çok alanda geniş ürün yelpazesi ile ilk gençlik çağına yönelik enteresan bir pazar fuara damgasını vurdu. BTS'li tüm ürünler yağmalanır derecesinde satış ilgisi gördü.

Ayraç / Defter Fuarı

Yayınevleri satış stantlarının en görünür yerleri, ayraç, poster, defter ve fincanlarla doluydu. Ayraç ve defter firmaları yayıncılara ürün yetiştiremiyordu neredeyse.

Yüksek kira maliyeti, personel giderleri kitabın yerine 3-5 TL'ye hemen herkesin üçer beşer alabileceği ayraca, deftere ve postere olan ilgi yayıncıların ekonomik olarak imdadına yetişti.

2018 yılını krizle ve zorluklarla bitirmeye yaklaştığımız şu günlerde 2019 yılına kesilmiş çekleri nasıl ödeyeceğini düşünen yayıncılık sektörü için hiç kolay olmayacak.

Sektörün her alanının sorunlarına vakıf bir okur olarak yayıncı dostlarım kadar kaygılıyım. Okurlar olarak fuarlardan yada kitabevlerinden maddi gücümüz oranında ay da birkaç kitap olarak destekleyelim.

Kitap almaya gücü olmayan kitapseverlere önemli duyuru: Size en yakın halk kütüphanesine, belediye kütüphanesine ailecek giderek üye olup hem kendinize hem de çocuklarınıza ücretsiz olarak ödünç kitap alıp okuyabilirsiniz.

Olumlu ve olumsuz yanlarıyla güzel bir kitap fuarını geride bıraktık. Bu yıl yaşanan olumsuzluklar ve eksiklikler umarım 2019 yılında daha aza iner. 37. İstanbul Kitap Fuarının sloganı ile bitirelim yazıyı; "Hayatı edebiyatla kuşatmak" dileğiyle...