Fulya Öztürk’ün katiline verilen ceza belli oldu: 'Pişmanım' dedi, ağırlaştırılmış müebbetten kurtuldu
İzmir’de Fulya Öztürk’ü öldüren Hasan Ozan Baştosun cezası belli oldu. Mahkeme, ‘tasarlayarak kasten öldürme' suçundan haksız tahrik ve takdir indirimi uygulanmadan Baştosun’a müebbet hapis verdi. Kadın örgütleri ise karara tepki göstererek, "Ağırlaştırılmış müebbet verilmesi gerekirdi" dedi.
![Fulya Öztürk’ün katiline verilen ceza belli oldu: 'Pişmanım' dedi, ağırlaştırılmış müebbetten kurtuldu](https://static.birgun.net/resim/haber/2024/12/06/fulya-ozturkun-katiline-verilen-ceza-belli-oldu-pismanim-dedi-agirlastirilmis-muebbetten-kurtuldu.jpg)
Aycan Karadağ
aycankaradag@birgun.netİzmir Karabağlar’da 2020 yılında Fulya Öztürk’ü öldüren Hasan Ozan Baştosun yargılandığı davada karar çıktı. İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme, 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan haksız tahrik ve takdir indirimi uygulanmadan Baştosun’a müebbet hapis cezası verdi. Kadın örgütleri, cezasızlık politikasına karşı çıkarak, sanığa ağırlaştırılmış müebbet verilmesi gerektiğini ifade etti.
"ÖFKE SONUCU"
Duruşmada son savunmasını yapan sanık Baştosun, cinayeti tasarlayarak işlemediğini ve olayın bir anlık öfke sonucu gerçekleştiğini öne sürdü. "Rahmetli ile olay gününün sabahına kadar bir sorunumuz yoktu. Pişmanım, çok pişmanım. Kızımı hem annesiz hem babasız bıraktığım için pişmanım" şeklinde konuştu. Ayrıca, dışarıda "kötü bir dünya" olduğunu belirterek, mahkemenin vereceği karara saygı göstereceğini ifade etti.
İNDİRİM TALEBİ
Sanık avukatı, ceza indirimi uygulanabilecek emsal davalardan örnekler vererek, olayın haksız tahrik nedeniyle meydana geldiğini savundu ve sanığın tahliyesini talep etti. Ancak mahkeme, indirimli cezadan ziyade, sanığın suçunun müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
"PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve İzmir Kadın Meclisi, davaya ilişkin İzmir Adliyesi önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada, sanığın akıl sağlığı raporu üzerinden gerçek hastaların zan altında bırakıldığını vurguladı. Kadın cinayetlerinin arttığını belirtilen açıklamada, cezasızlık politikasına karşı çıkarak, sanığa ağırlaştırılmış müebbet verilmesi gerektiğini ifade edildi. Ayrıca, kadına yönelik şiddetin büyük oranda ateşli silahlarla işlendiğine dikkat çeken kadınlar, silahların kolay erişilebilirliğinin engellenmesi gerektiğini belirtti. Kadın cinayetlerinin son bulması için davaların peşini bırakmayacaklarını vurgulayan kadınlar, bu davaların örnek teşkil etmesini talep etti.
NE OLMUŞTU?
Hasan Ozan Baştosun, 9 Aralık 2020 tarihinde İzmir’in Karabağlar ilçesinde Fulya Öztürk’ü çalıştığı pastanede tabancayla öldürdü. Polise teslim olan ve ifadesinde Fulya Öztürk’ü kıskançlık nedeniyle öldürdüğünü söyleyen Hasan Ozan Baştosun, tutuklandı. Soruşturmanın ardından Baştosun hakkında, 'Tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın 25 Nisan 2022’deki duruşmasında savcı, esas hakkında mütalaasını açıkladı. Toplanan deliller ve alınan ifadeler ışığında, sanık Baştosun'un 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapse çarptırılması talep edildi. Geçen yıl mayıs ayında görülen karar duruşmasında tutuklu sanık Baştosun, 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapse çarptırılırken, cezasında indirim de uygulanmadı.
Avukatların itirazı üzerine dosya, istinaf mahkemesine taşındı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi, sanık Baştosun'un 2021 yılının mayıs ayında görülen davada, olaydan önce Fulya Öztürk ile telefonda görüştükleri sırada tartıştıklarını, tartışmadan sonra epilepsi hastası olduğu için nöbet geçirdiğini belirtti. Daire, Bastosun'un işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı konusunda raporunun aldırılması gerektiğini vurguladı. Daire, sanığı hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmediğine de kanaat getirdi.
Öte yandan, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza dairesi, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulduğuna da kanaat getirdi ve yerel mahkemenin verdiği kararın bozulmasına hükmederek dosyanın yeniden yerel mahkemeye gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi. Bozma kararının ardından sanığın yargılanmasına İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Bu süreçte İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan sanıkla ilgili istenen rapor da geldi.
Raporda, "Baştosun'un Kurulumuzca 21 Şubat 2024 tarihinde yapılan muayenesi sonucunda elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından; cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arizanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadı" ifadelerine yer verildi.
Baştosun hakkında, tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Baştosun’a açılan davanın karar duruşması ise İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Olayın ardından yapılan istinaf başvurusu üzerine sanığın akıl sağlığıyla ilgili rapor alınmış ve akıl sağlığının yerinde olduğu tespit edildi. Bu gelişmenin ardından, sanık hakkında 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.