Google Play Store
App Store

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Gaziantep'in Nizip ilçesindeki Furkan Apartmanı'nın 19 Temmuz'da görülecek duruşmasında karar beklenirken, acılı aileler TBMM'den "adalet" çağrısında bulundu.

Furkan Apartmanı’nda 51 kişi öldü ama tutuklu sanık yok!

BirGün/Ankara

Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, 6 Şubat depremlerinde Antep’in Nizip ilçesinde yıkılan Furkan Apartmanı’nda yaşamını yitirenlerin aileleriyle basın toplantısı düzenledi.

6 Şubat tarihli depremlerde Nizip’te yıkılan tek bina olan Furkan Apartmanı’nda 51 kişi hayatını kaybetmişti. Müteahhit Hasan Hüseyin Sever ve kardeşi Abdullah Devrim Sever’in statik ve mimari yapıya uymaması, kaçak kat inşa etmesi, beton dayanıklılığının olmaması gibi binanın yıkımına sebep olan pek çok şey dava dosyasındaki bilirkişi raporunda tespit edilmesine rağmen, soruşturmayı yürüten savcı sorumlular hakkında gözaltı ya da yurtdışı yasağı uygulamadı ve şahıslar yurtdışına kaçtı. EMEP Milletvekili Sevda Karaca ve mağdur aileler Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 19 Temmuz’da karar verilmesi beklenen davaya ilişkin basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına aynı zamanda CHP Gaziantep Milletvekilleri Melih Meriç ve Hasan Öztürkmen ile CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da katıldı.

Yalnızca 190 dava açıldığını ve 134 kişinin tutuklu olduğunu aktaran Karaca “50 bini aşkın insana mezar olan bu binalara ilişkin davalarda tek bir kamu görevlisi bile yargılanmıyor. Bütün bu davalarda iktidara yakın ya da iktidar mensubu olanlar tek tek serbest bırakılıyor, yurt dışına kaçmalarına göz yumuluyor. Ailelerin adalet talebi duyulmuyor ve iktidar tüm çağrılara karşı 3 maymunu oynuyor. Deprem suçlarında sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanması sadece 6 Şubat depremleri ile hesaplaşmak için değil bir deprem ülkesi olan memleketimizde bir daha kimsenin canının yanmaması için, bunların emsal olması için de oldukça önemli.” vurgusunu yaptı.

Furkan Apartmanı davasının adalet mücadelesinde sembol olacağını belirten Karaca “Biz Gaziantep'in Nizip ilçesinde yıkılan tek bina olan Furkan apartmanı davasında acı gerçeklerle karşılaştık. 51 yurttaşımızın hayatını kaybettiği bu dava, binanın kolonlarının kesilmesi, kaçak kat yapılması, belediyenin buna göz yumması, bilirkişi raporlarının çelişkilerle dolu olması ve bir taraftan da sanık avukatlarının aileleri suçlamaya yönelik açıklamaları gündem oldu. 19 Temmuz'da karar duruşması var. Acının sahibi olan,  mücadelenin sahibi olanlara herkesin kulak kabartması gerekiyor” ifadeleriyle sözü ailelere verdi.

"SANIKLARIN SERBEST BIRAKILMASI DEPREMDEN DAHA ZORDU"

Furkan Apartmanında 19 yaşındaki üniversite sınavına hazırlanan oğlu Emre Şahin'i kaybeden Seçkin Şahin “Biz yasamızı tutmamız gerekirken bir adalet mücadelesine girişmek zorunda kaldık. Bu adalet mücadelesinde bizi yıkan, üzen şeylerle karşılaştık. En önemlisi de içeride tutuklu sanık kalmamış olması. Böyle bir karar verilmesi bizi 6 Şubat depreminden daha fazla etkiledi” dedi.

Yargılama sürecinde pek çok zorlukla karşılaştıklarını ifade eden Şahin “Müteahhitlerin yaptığı hatalar, kesilen kolonlar, kaçak katlar bilirkişi raporlarıyla açık olmasına karşın verilen bu tutuksuz yargılama kararının neye dayanılarak verildiğini bilmiyoruz. Yargılamada bize sanık avukatları kadar söz hakkı dahi verilmedi. Elbette savunma hakkı kutsaldır ama bizim de acımız kutsal. Fakat mahkeme heyetinin bize karşı böyle bir anlayışlı tutumuyla maalesef karşılaşamadık” diyerek isyan etti.

VERİLECEK KARAR TÜM DEPREM DOSYALARINI ETKİLEYECEK

19 Temmuz günü saat 09.00’da Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek olan davanın karar duruşması olacağını hatırlatan Şahin “Bu davanın sonuçlanması sadece bizi değil bu ülkede görülen bütün deprem davalarını ilgilendiriyor. Çünkü emsal olacak bir karar çıkacak ve verilecek karar diğer mahkemeleri etkileyecek. Ben sadece kendi çocuğum ve komşularım için değil depremde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımız için adalet istiyorum” ifadelerini kullandı. 
Yıkılan apartmanda 23 ve 25 yaşlarındaki 2 kızı ve eşini kaybeden Özlem Taşdemir de “Biz ölümlere sebep olanların; bizim canlarımızın ailelerimizin yaşam haklarını elinden alan insanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Bu sadece bizi ilgilendiren bir dava sonucu olmayacak. Türkiye deprem ülkesi ve bu yaşadığımız ne ilk ne de son deprem olacak. Burada verilecek olan karar bizimle birlikte şu an devam eden deprem davalarını ve adalet arayışı içinde olan bütün aileleri de ilgilendiriyor. Yaşadığımız afet değil cinayettir. Adaletin sağlanmasını, suçluların cezalandırılmasını istiyoruz” sözlerini kaydetti.

"SUÇ İŞLEYENLERİN CESARETİ ELLERİNDEN ALINMALI"

Karaca, diğer deprem davalarının takibi için de çağrı yaparak “Maraş’ta 11 Temmuz’da Ebrar Sitesi, 17 Temmuz’da Arıkan Otel’in duruşması görülecek. Gaziantep’te 19 Temmuz'da Furkan Apartmanı, 24 Temmuz’da Islahiye’de yıkılan Kavak Apartmanının duruşması görülecek. Gaziantep emek ve demokrasi güçleri ile meslek odalarını bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz” diyerek destek çağrısı yaptı.

"AKP YARGIYA TALİMAT VERİYOR"

Basın toplantısına katılan CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç “Ailelerin tek talebi adalet. Biz de deprem bölgesi milletvekilleri olarak bütün mağdur ailelerin yanında olacağımıza söz veriyoruz” dedi.
Meriç’in ardından söz alan CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen de “11 ilden yıkılan tüm binaların sahiplerine, yetkililerine baktığımızda tamamı AKP ile iltisaklı kişiler. Türkiye'nin yargısının içinde bulunduğu durumu iyi izlediğimizde görüyoruz ki bir ucu AKP’ye ya da AKP’nin yetkiliye dayanan davalarda hiçbir zaman adalet yerine getirilmiyor. Deprem davalarında da benzer süreçleri izliyoruz” dedi.

CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara da “Depremin üzerinden 16 ay geçmiş olması kayıplarını arayan aileler var. Adalet arayan aileler birbiriyle özdeşleşmiş durumda. Yargılamaların adil sonuçlanması acımızı bir nebze ferahlatabilir. AKP iktidarının bu ülkedeki yargı sistemini ve hukuki düzenini kadar baskı altına aldığını hepimiz biliyoruz. Özellikle kamu görevlileri hakkında oluşması gereken soruşturma izinleriyle alakalı ciddi tedbirlerin alınması gerekir ki tüm bu süreçler şeffaf ve adil bir şekilde yönetilsin” dedi.