Dağ fare doğurdu. Golsüz berabere biten derbiye hakem Cüneyt Çakır'ın kararları damga vururken, sahada futbol adına pek bir şey yaşanmadı

Futbol yok, tartışma var

Günlerden derbi, bayramlardan futbol! Nefesler tutulmuş; Seyrantepe'de Cüneyt Çakır'ın çalacağı ilk düdük bekleniyor. İstanbul'un iki devi sahada, milyonların gözü onlarda!

Avrupa defterini erken kapatanlardan Galatasaray lige harika başlarken, ezeli rakipleri Fenerbahçe malumunuz biraz sancılı. Santra öncesinde iki takımın arası sekiz puan. Hal böyle olunca, sarı-lacivertliler için bu derbi, bir nevi tamam mı devam mı maçı. Olasılı bir mağlubiyette camiada tansiyonun yükseleceği aşikâr.

Ev sahibinde Igor Tudor, sakatlıktan dönen Tolga'yı sahaya atmış. Feghouli ile Belhanda'nın performansı özellikle merak ediliyor. Aslan cephesinde belki de en büyük sürpriz Denayer. Onun varlığı akla şu soruları düşürüyor: Acaba Hırvat hoca üçlü oynatıp rakibe baskı mı yapacak yoksa rastalı oyuncuyu solda kullanıp dörtlü savunmayla çimlerde yerini mi alacak? Bekleyelim görelim...

Deplasman ekibinde Aykut Kocaman eldivenleri Kameni'ye teslim etmiş. Böyle maçları çok seven Volkan Demirel tercih edilmemiş. Defansın göbeğinde Skrtel yok, yerine görev yapacak Neustaedter Kanarya'nın en zayıf halkası gibi gözüküyor. Onlar için formül belli; Valbuena ile Giuliano'nun yaratıcı, Janssen yırtıcı olmak zorunda.

Galatasaray hızlı başladı. İlk beş dakikada sağlı sollu gelen akınların ardından ev sahibi adeta duruyor, Fenerbahçe oyunun hâkimi oluyordu. 19'da Serdar sakatlanınca, Aslan fabrika ayarlarına dönmüş, Latovlevici sola geçmişti. Cimbom sinirlerine yenik düşerken, Kanarya ilk yarının sonlarında birkaç kez tehlikeli geliyordu. 43'te gelişen şiir gibi kontrada Janssen kötü vurmasa, tabela değişmişti.

İkinci yarı kartlardan gollere çok şeylere gebeydi. Tudor'un soyunma odasında neler diyeceği merak konusuydu. Kim bilir bir dostumun da dediği gibi oyunculara puan tablosunu gösterse yeriydi.

Muslera'nın şımarıklıklarıyla başladı ikinci 45 dakika. Uruguaylı file bekçisi ayağına gelen topları anında vurmayınca, taraftarların yüreğini ağzına getiriyordu. Tribünler penaltı bekledikleri pozisyondan sonra sahaya yabancı maddeler yağdırıyordu.

72'de Valbuena ile Janssen çıkmış, Alper ile Soldado girmişti. Hemen akabinde Belhanda aldatmaya yönelik hareketten ikinci sarıyı görüp atılmıştı. Cüneyt Çakır yine televizyonda saatlerce konuşulmayı garantilemişti. Her iki takıma verdikleri, vermedikleriyle yine maçın önüne geçmişti. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca puanlar paylaşılmıştı.

Galatasaray fiyakalı geldiği derbide istediğini pek yapamadı. Panik onlar için gecenin özetiydi. Fenerbahçe deseniz bu maçları oynamayı iyi biliyor. İbre tamamen onlara dönmüşken, daha üretken olmaları gerekliydi. Gözler artık haftanın kapanışında, yani Beşiktaş-Başakşehir müsabakasında!