Le Figaro gazetesi Şubat 1909’da ( baş sayfa) İtalyan şairi ve oyun yazarı Marinetti’nin kaleme aldığı bir bildiriyi basmıştı; “Biz

Le Figaro gazetesi Şubat 1909’da ( baş sayfa) İtalyan şairi ve oyun yazarı Marinetti’nin kaleme aldığı bir bildiriyi basmıştı; “Biz şiirlerimizde tehlike tutkusunu, enerji ve ataklık alışkanlığını dile getirmek istiyoruz. Korkusuzluk, gözü peklik, başkaldırı, şiirimizin başlıca öğeleri olacaktır…” cümleleri ile devam eden yazı, Fütürizm (gelecekçilik)i  tanımlamaktaydı.
Marinetti, manifestosunda, etkili ve coşkulu bir dille, mekanik güçlerle donanmış dünyayı  alkışlıyor, geçmişle bütün bağları koparıyordu. Bütün bunların arasında, “Hızın güzelliği”nin sanayi ürünü  olan bir yarış otomobiliyle, Louvre müzesinde sergilenen ve Hellenistik döneme ait bir heykelin karşılaştırılması yoluyla öne çıkarılması  dikkat çekicidir.
Fütürizm, geleneksel yaşam biçimine, kültür değerlerine, sanat kurallarına karşı çıkar. İnsanı geçmişe bağlayan tutucu kurumların yok edilmesinden yanadır. Fütürizm, akıl, sağduyu ve ölçülülükten ayrılmayan klasik sanat anlayışına da, duyumsal gerçeği taklitle yetinen gerçekçi sanata da karşıdır.
19. yüzyılın en belirgin karşı gerçekçi akımı simgeciliği, yaşam gerçeğine uzak düştüğü için yetersiz bulur. Çağdaş  sanatın geleneksel biçim kalıplarından bağımsız olmasını,  özgürlük içinde, yeni ve çağdaş olanı dile getirmesini ister. Fütüristlere göre, yeni olanın özünde, insan gücünü  simgeleyen makine dinamizmi yatmaktadır.
Sanat, bu dinamizmi özgürce ifade edecek biçimler bulmalıdır. Fütürist sanat değişik amaçları ve etkileri yansıtan bir akımdır. Bildirilerde sözü edilen ülküleri ve yöntemleri bu sanatçılar yapıtlarında tam anlamıyla gerçekleştirememekle birlikte, bazı  ortak amaçları benimsemişlerdir. Bunun yanında kendi aralarında önemli ayrılıklar ve anlaşmazlıklarda vardır bu yüzden Fütürizmi tekyönlü bir sanat olayı olarak göremeyiz.
Fütürizm, tiyatro sanatında yeni bir sahne-seyirci ilişkisi kurma eğilimindedir. Yaşama karşı olan geleneksel tavrın değiştirilebilmesi için, seyirci ile doğrudan karşı karşıya gelecek bir sahne anlayışı  savunulur. 1910 yılından başlayarak düzenlenen gösterilerde, seyircinin arasına sokulma, seyirci ile kaynaşma girişimlerinde bulunulmuştur. Bu girişimler genellikle tepki ile karşılanmış, gösteriler, çürük yumurta yağmuruna tutulmuş, kavgayla, dövüşle son bulmuştur.
1913’te Marinetti ve on dokuz arkadaşı tarafından kaleme alınan “Fütürist Oyun Yazarları Bildirgesi”nde şu görüşlere yer verilir: “Tiyatroda alışılagelmiş çalışmalara karşı çıkılmalı, yenilik getirilmelidir. Geleceğin tiyatrosu, kendine örnek olarak gece kulüplerini, müzikholleri, sirk gösterilerini almalıdır. Tiyatro gerçeğin taklidini değil, ruhunu yansıtmalı ve bu öze popüler eğlence türlerinin biçimini uygulamalıdır.”
Fütürizm tiyatroda, çeşitli gösteri araçlarının öğelerini bir araya getirerek devingen bir görüntü sağlamıştır ayrıca oyuncular arasında canlı bir alışveriş kurması da özellikleri arasındadır. Fütürizm, bir tiyatro akımı oluşturmamakla beraber, sahnede plastik anlatıma ve harekete verdiği önemle, eşzamanlılık ve çok odaklılık deneyimleri ile çağdaş tiyatronun gelişimini etkilemiştir. Bu gelişim içinde tiyatro uygulaması  ve düşüncesinde önemli aşamayı gerçekleştiren sanatçı, Rus sahneye koyucusu Meyerhold olmuştur.
Bugün bağlamlarından kopartılmış kavramlar yığını içinde, fütürist bir dünya ya da bir kopuşu simgeleyen bir mecrayı/akımı doğurmak mümkün mü? Evet, mümkün. Nasıl olacağını hep birlikte düşünebiliriz, belki…