Malum Tansu Çiller, ekonomi profesörü ve Türkiye’nin ilk kadın Başbakanıdır…

Siyasi tarihimize hizmetlerinden daha çok yaptığı gaflarla geçen biridir.

DYP/SHP Koalisyonunda Çiller’in kurduğu 50. T.C. Hükümeti’nin Maliye Bakanlığı görevi Afyon Milletvekili İsmet Attilâ’ya verilmişti...

Çiller’in devlet adabına yakışmayan bir gafını paylaşmak isterim.

TSK’nın brifingde “PKK’nın vergi topladığı” bilgisi üzerine, Maliye Bakanı Atilla’ya dönüp “işte para gidin alın” demişti.

Şaşıran Erdal İnönü de telaşla, “vergi değil haraç hanımefendi” diyerek mahcup olmasını önlemişti…

Örnekleri çoktur. Hemen akılda kalan birkaç tanesini paylaşalım…

Samsun mitinginde; Çiller: “Kırat’ın yemini verecek misiniz?”

Vatandaş: Eveeeet!..

Çiller: “Biz de sizin yeminizi vereceğiz.” Demişti.

Erzurum mitinginde: “Bacınızın bıdığı sizlere helal olsun!”

Kırıkkale mitinginde: “Cenab-ı Allah’ı sizlere emanet ediyorum.”

Sivas Katliamı sonrasında “Oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır” diyebilmiştir!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Salı günkü Grup Toplantısında yaptığı konuşmada herkesi hayrete düşüren sözler sarfetti…

Kılıçdaroğlu; “Sen asıl, vergiyi alınması gereken yerlerden alacaksın. Uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergiyi alacaksın. Organ ticareti yapan adamdan vergi alacaksın. Kara parayı aklamayacaksın. Kara parayla devleti dolandıranlardan vergi alacaksın.” ifadelerini kullandı.

Bu ifadeler bilerek kullanılmışsa gerçekten son derece tehlikeli, gaf olmaktan da öte CHP’nin taşıdığı misyonla örtüşmeyen, siyasi etiğe uymayan sözlerdir!

Şayet bu sözlerle Kılıçdaroğlu; “yurtdışından getirilen ve kaynağı belli olmayan paralardan vergi alınmamasını kastederek” iktidarı eleştirmek istemişse, kullanılan metin, uygulanan üslup CHP’ye hiç yakışmayan bir sonuç doğurmuştur…

Yok! Kılıçdaroğlu bilinçli olarak yasadışı faaliyetlerden (Uyuşturucu ticareti, Organ ticareti, kara para, kayıt dışılık vb.) vergi alınmasını düşünüyorsa, bu sefer de CHP’yi yok edecek büyük bir yanlış yapmaktadır...

Konun skandal haline dönüşmesi vergi uzmanı milletvekili Akif Hamzaçebi’nin Kılıçdaroğlu’nu destekleyen tweetidir!

Hamzaçebi; “Kılıçdaroğlu uyuşturucu ve organ ticareti yapanlar ile kara para aklayanlardan vergi alacağız” dedi. Tereddüt edenler için söyleyeyim. Bir faaliyetin suç olması bu faaliyetten elde edilen kazancın vergilendirilmesine engel değildir.” “(Vergi Usul Kanunu Madde 9/2) sözleriyle Kılıçdaroğlu’nun kara para kaynaklarını meşrulaştıran düşüncesini teyit etmiştir…

Bu açıklamaya değerli hukukçu Av. Erdal Işık şöyle cevap veriyor; “Sayın Hamzaçebi iyi bilmektedir ki, uyuşturucu, kara para aklama ve organ ticareti vb. TCK ya göre ağır yaptırıma tabi suçlardır. Bu suçlardan elde edilen gelirler ve dolaylı tüm kazançlar CMK 128.maddesi gereği el koymaya ve TCK 54-55 maddeleri gereği müsadereye tabiidir…”

Bu durumda ortada matrah olarak değerlendirilecek bir “gelir” de kalmayacaktır!

Vergi Usul Kanunu md. 9’daki düzenlemeyi değerlendirirken devletin egemenlik hakkı olarak gördüğü vergi alma hakkı ile suç olan eylemden elde edilen kazancın da vergilendirmeye tabi görülmesini ceza hukukundaki müsadere yaptırımından ayrı düşünmemek şarttır.

Zira müsadere uygulanmış ise, yani suçtan elde edilen kazanca el koyulmuş ise, bu durumda kazanç mevcutta artık bulunmadığından vergilendirilmesi de mümkün olmayacaktır. Aksini düşünmek olmayan kazancın vergilendirilmesi gibi bir sonuç doğurur. Oysa Vergi Usul Kanunu 9. maddesi kazancı vergilendirir.” Demektedir.

Kılıçdaroğlu’nun sözleri, düşündüğünden çok farklı bir yöne gitmiştir!

Umarım muradı gerçekten bu yasadışılığı desteklemek değildir.

Aksi halde; Uyuşturucu kaçakçılığından, organ kaçakçılığı vb’lerinin oluşturduğu “kara paradan vergi alın demekle” yasadışılığı meşrulaştırmaktır.

Hukuk dışına çıkmayı teşvik etmektir…

Oysa devletin ve devlet adabının görevi, bu gibi yasadışı faaliyetlerden “nasıl gelir edeceğini” hesaplamak değil, o faaliyetleri kararlı bir şekilde engel olmaktır!

Maalesef devletle birlikte adabı da kayboluyor!