Galatasaray su molası aldı

Kendi yarattığı kaosun içerisinde kıvranan Galatasaray, lig sonuncusu Denizlispor’u 6-1’lik farklı bir galibiyetle geçerek Malatya deplasmanı öncesi bir mola aldı.

Fatih Terim’in Beşiktaş maçının hemen ardından yaptığı Muslera açıklamasının elbette psikolojik bir tarafı var. Uruguaylı’nın geçtiğimiz sezon Rize deplasmanında ayağının kırılmasının, iyi giden takımının tüm psikolojisini alt üst ettiğini sık sık dile getirmişti ve bu sefer kötü gidişteki takımının çizgisini bu şekilde döndürmeyi amaçlıyordu. Yoksa Okan Kocuk’un Muslera’nın yokluğunu aşırı derecede hissettirdiğini söylersek Okan’a haksızlık yapmış oluruz.

Ryan Babel’in ileri uçtaki varlığı ve performansı, Galatasaray sezonun geri kalanında bir uç oyuncuyla oynayacaksa seçimin ondan yana kullanılması gerektiğini gösterdi sanki. Elbette lig sonuncusu Denizlispor ile oynanan maçta yaşanan hadiseler ve performanslar üzerinden bazı kararlar almanız çok sağlıklı olmayabilir, ancak Hollandalı’nın Diagne’ye göre en önemli avantajı Ajax akademisinde gerçirdiği yıllardan geliyor. Temelleri çok iyi atılmış teknik kapasitesinin yardımıyla hızlı çıkışlar ve kaleye sırtı dönük topu aldığı pozisyonlar sırasında top kontrolü konusunda sıkıntılar yaşamıyor ve takımını peşinden ileriye doğru çekebiliyor. Galatasaray, son haftalarda Diagne’nin kontrol edemeyip ayağından açtığı veya topun kontrolünü sağlayamadığı pozisyonlar sebebiyle olgunlaşmaya yüz tutan nice atağının çöpe gitmesine razı olmuştu. Babel’in bu oyun karakterine, erken gelen gol de eklenince zaten kırılgan olan ve çok sık önde yakalanan Denizlispor defansının takımı bu maçta tutmasının da imkanı yoktu.

Terim’in takımının bu derece rahat olduğu bir maçta dahi ikinci ve üçüncü golleri arasında oyunun kontrolünü kaybettiğini gördük. Sarı-kırmızılıların 3 sezondur 2-0 öne geçtiği maçların nerede ise tümünde oyunun kontrolünü kısa veya uzun süreli olarak rakibe bırakmasını anlamak gerçekten mümkün değil. Sonuçta elde edilen farklı galibiyete rağmen, camia son 10 gündür o kadar gereksiz bir suni gündem ve kaos içerisinde ki kimsenin bu skoru bir şahlanış olarak görmesi mümkün değil. Galatasaray’ın sorunları halen ortada ve çözülmesi gerekiyor.

Denizlispor için de bir not düşelim. Muhammet’in kendi kalesine attığı golden sonraki hali takımın psikolojisi hakkında ipuçları veriyor. Golün üzüntüsünü yaşayan futbolcu kale arkasındaki reklam panolarına dayanarak büyük bir üzüntü yaşarken hiçbir arkadaşı onu teselli etmeye gelmedi. Bu gibi durumlarda takım arkadaşlarının bir an önce kendi kalesine gol atan oyuncunun moralini düzeltmeye çalıştığını görürüz, ama sanki Denizlispor futbolcuları, ligdeki kaderlerine ve umutsuz görünen oyunlarına teslim olmuşlar gibi.