Trump’ın, Amerikalılar için Rusya politikasında “yeniden konumlama”nın ne anlama geldiğini düşünmesi makul olabilirdi. ABD ve Rusya arasındaki gerilim ABD’nin Avrupa ve Batı Asya’daki gücüne zarar verdi

Game of Thrones

Vijay Prashad

Trump’ın Beyaz Sarayı’nda neler olacağını tahmin etmek zor. Üst düzey bir diplomat bana şöyle dedi, “Haber programlarını izlemektense ‘House of Cards’ın (Başkent Washington’da geçen, politik drama türünde bir televizyon dizisi) eski bölümlerini izlemeyi tercih ederim”. Barack Obama hükümetinin kıdemli üyesi, Trump’ın başkanlık ömrünün birkaç aydan uzun sürmeyeceğini söylüyor. Başkanlığın güçlükleri onu yıpratacak. Trump şovu seviyor, ama yorucu işler için azmi yok.

Dışişleri Bakanlığın’daki kaynağımla konuşmak çok eğlenceliydi. Sabahın erken saatlerinde Başkan’ın Twitter hesabından gelen siyasi yönerge gün içinde danışmanları tarafından şekillendiriliyor. “Ne olup bittiğini bilmiyoruz” diyor. Bunlar deneyimli Washington sakinleri. Hiçbiri Trump’ın Beyaz Sarayı’nda olup bitenleri normal bulmuyor. Skandallara bulaşmış bir Trump yönetimini takip etmek daha kolay olurdu. Çünkü bu daha bildik bir alan. Elimizde ise yönetimin içindeki, kontrol edilmesi zor görünen bir güç savaşı var. Yani ortadaki durum House of Cards’dan daha çok Game of Thrones (Türkçe taht oyunları, fantastik televizyon dizisi) gibi.

Özel Kalem Reince Priebus ve Baş Stratejist Steve Bannon kavgalı. Trump’ın danışmanı Kellyanne Conway aralarındaki meselenin Sözcü Sean Spicer’in açıklamaları olduğunu söyledi. Washington’daki dedikoduya göre, yönetimin içindeki hizipler rakiplerine zarar vermek için dışarıya haber sızdırıyorlar. İçeriden birine göre, Trump, hepsinin üzerinde hükümdar olmaktan mutlu, astlarının herkesin herkese savaşını başlatmasına izin veren bir Ölümlü Tanrı. Üzerinde bornozu, gümüş tabakta Big Mac’ini yiyip karanlıkta televizyon izleyen bir Trump… ‘Abartılan’ Oz Büyücüsü’yle Thomas Hobbes’un kadiri mutlak Leviathan’ının kesişimi.

Bu esnada, önemli bakanlıkların başına geçecek adaylar, boşa zaman geçiriyor. Trump, çok zayıf özgeçmişlere, şişkin ideolojik yatkınlıklara sahip pek çok milyarderi Senato’nun onayına sundu. Bu adaylıkları denetleme yetkisi olan Senato da elindeki bilgiyi yeterince hızlı sindiremiyor. Ataması tamamlananlar ise oturdukları koltukları dolduramıyor.

Rusya’ya sevgilerle
Bazen Soğuk Savaş’ı sanki ABD değil Rusya kazanmış gibi görünüyor. Demokrat Partili’ler, Rusya’nın, seçime, Hillary Clinton’ın kazanmasını engelleyecek şekilde müdahalede bulunabileceğini söylüyor. Trump kampanyasıyla Rus istihbaratı arasındaki iletişim iddiası politik diskuru şaşırttı. ABD’deki “derin devlet” - yani istihbarat ajansları - Trump’ın ABD ve Rusya arasındaki tansiyonu düşürme ihtimalini ciddi şekilde sarsmak için yeterli bilgi sızdırmış olabilirler. Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Flynn, bu sızıntıların ilk zaiyatıydı. Devamı da gelecek. Trump tarafından toplum içinde aşağılanan “Derin devlet”, hafife alınmamalı.

Bu esnada, Ulusal Güvenlik Konseyi ciddi bir karmaşa içinde. Trump’ın en yakın ideolojik müttefiki Steve Bannon, istihbarat analistleri ve askeri analistlerin kutsal mekânının kalbine politikayı soktu. Karar alma süreçlerine iç politikanın müdahalesini istemiyorlar.

Belki Trump’ın, Amerikalılar için Rusya politikasında “yeniden konumlama”nın ne anlama geldiğini düşünmesi makul olabilirdi. ABD ve Rusya arasındaki gerilim ABD’nin Avrupa ve Batı Asya’daki gücüne zarar verdi. NATO’nun doğu yönlü genişlemesine tehditler, Avrupa’daki ülkeleri – en büyük doğal gaz tedarikçisi- Rusya’ya karşı –ilişkileri zedeleyerek- daha savaşkan olmaya ya da –Rusya’ya yakınlaşarak- Avrupa’nın birliğini sarsmaya itti. 80’lerde Sovyetler Kuzey Africa ve Batı Asya’da ayak bastığı yerleri kaybetti; özellikle 1979 – 80’de Mısır hükümeti Sovyetleri bırakıp ABD’ye döndüğünde. Şimdi, ABD’nin bölgedeki politikası darmadağın, Ruslar Suriye, İran, Mısır ve Libya’da konumlarını güçlendirdi. ABD politikalarının durumuna bakılacak olursa Trump’ın “yeniden konumlama” teorisi mantıklı olabilirdi. Rusya’nın ihtiraslarını dizginlemeye hizmet edebilirdi. Fakat şu an geçmişte kaldı. Trump’ın Rusya ile anlaşma yapması şüpheli olur. Derin devlet oyunu mücadeleden yana kullanacak. “Derin devlet” kavgacılığın sürdürülmesi konusunda ısrarcı. Trump ABD’nin daha da düşüşüne başkanlık edecek.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eşi Sarah’nın başı ülkelerinde dertte. Netanyahu hakkındaki rüşvet dosyaları nedeniyle hapis cezasıyla karşılaşabilir. Krallara yaraşır bir şekilde karşılandığı ABD ziyaretinde konu buydu. Oval Ofis’in krem rengi koltuklarında Trump ve eşi Melania ile fotoğraf çektirdiler. Trump ve Netanyahu, dünya umurlarında değilmiş pozu verdi.

Ortak basın toplantısında Netanyahu, Trump’a hayran olmuş görünüyordu. Bibi alışılmış bariton sesiyle konuştu fakat gülüşü alışılmışın dışında cilveliydi. Trump, İsrail’in Filistin işgaliyle ilgili tartışmayı açmaya çalışmasını acemice darmadağın etti. Gerçekçi bir değerlendirmede bulunmayan Trump, iki devletli çözümün artık ABD’nin politikası olmadığını söyledi. Netanyahu, Filistin’in artık tartışılan bir konu olmaması fikrinden mest olmuş görünüyordu. Fakat tek devlet fikri tüm taraflar için sıkıntılı olabilir. Bu ne anlama geliyor? Bu yeni gerçeklik ile ilgili hiçbir gazeteciye soru izni verilmedi. İsrail Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü ilhak mı edecek? Uluslararası kanunlara göre her iki bölge de işgal altında. İsrail buraları işgal edecek olursa buralarda yaşayanlara İsrail vatandaşlığı verecek mi? O halde İsrail nüfusunun çoğunluğu Filistinliler’den oluşacak. Böylece “Yahudi Devlet” fikri gerçekte ortadan kalkmış olacak. Eğer vatandaşlık vermeyecekse Filistinliler apartheid altında yaşadıkları bu bölgeleri ilhak edecekler mi? Uluslararası kamuoyu bu apartheide izin verecek mi? Bu soruların hiç biri sorulmadı.

Trump kendisine yaltaklanan biriyle olmaktan memnun. Basın toplantısını onun için hoşlaştıran şey bu. Gerçekler Trump için tahammül edilebilir değil. İstediği şey kendisine yaltaklanılması. CNN’den Jim Acosta’yla sinirli atışmasında demişti; “Bana doğru davranırsan senin en büyük hayranın olurum.”

Çeviri: Ömür Şahin Keyif