Garı değil Sıhhiye’yi kana bulayacaklarmış

HÜSEYİN ŞİMŞEK huseyinsimsek@birgun.net @simsekhuseyinn

Ankara Garı’nda 10 Ekim’de gerçekleşen katliam için yapılan yargılamanın dördüncü duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. IŞİD’in gerçekleştirdiği ve 102 yurttaşın yaşamını yitirdiği, 500’den fazla yurttaşın ise yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı’nın dördüncü grup duruşması öncesinde aileler, Ankara Garı önünde bir araya geldi. Katliamın 21’inci ayında gerçek sorumluların hesap vermesi talebiyle patlamaların gerçekleştiği yerde bir araya gelen aileler, soruşturmanın genişletilmesi talebini bir kez daha dile getirdi. Davanın dördüncü duruşması daha önce ifade vermeyen mağdurların suç duyurusunda bulunmasıyla başladı. Davayı CHP Milletvekili Şenal Sarıhan ve HDP Milletvekili Lezgin Botan da takip etti.

Dört ay cezaevinde kalmış
Mağdur ifadelerinin ardından davaya tanık sıfatı ile katılan Cuma Dabanıyyassı’nın ifadesine geçildi. Sanıklarla yakın ilişkisi olduğu ifade edilen ve sanıkların, “tavukçu Cuma” dediği Dabanıyassı, SEGBİS ile ifade verdi. Sanıklardan Metin Akaltın, Burak Ormanoğlu ve Deniz Duman ile 2015 yılının Kasım ayında başka bir IŞİD dosyasından cezaevine girdiğini ve dört ay cezaevinde kaldığını ifade eden Dabanıyassı, buna rağmen sanıkları tanımadığını öne sürdü. Dabanıyassı, kızının ve eşinin sanık Esin Altıntuğ ile yaptığı görüşmeleri açıklayamadı.

Cuma’nın dosyası gizlenmiş
Dabanıyassı’nın ifadelerinin ardından başka bir IŞİD dosyasından cezaevine girdiğini öğrenen avukatlar duruma tepki gösterdi. Dabanıyassı’nın bu dosyadan iki yıl hapis cezası aldığını ve dosyanın Yargıtay’da olduğunu öğrenen avukatlar, “Dosyanın kilit isimleri ile bağlantısı bulunan ve daha önce birlikte cezaevine de giren birinin bu bilgilerinin 10 Ekim dava dosyasına girmemiş olması kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Avukatlar Dabanıyassı’nın tanık olamayacağını, doğrudan 10 Ekim Katliamı ile bağının bulunduğunu söyledi ve tutuklanmasını talep etti. Bu talebi değerlendiren mahkeme heyeti, talebi reddederek Dabanıyassı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Dabanıyassı’nın ifadesinin ardından bombacıları Ankara Garı’na getiren üç taksicinin tanık sıfatı ile ifadesi alındı. Taksi şoförlerinden Nihat Azer’in söyledikleri, mitingde intihar saldırısının ilk olarak Sıhhiye Meydanı’nda yapılmasının planlandığı ortaya çıktı. Bombacıları Meclis’in önünden aldığını söyleyen taksi şoförü Azer, taksiye binen iki kişinin de kabarık mont giydiğini anlattı. Azer, “Şahıslar benden mitingin yapılacağı Sıhhiye Köprüsü’nün altına gitmemi istediler. Orasının miting yüzünden trafiğe kapalı olduğunu söylediğim için mitingin toplanma noktası Ankara Garına gitmemi istediler” ifadelerini kullandı.

İki bombacı da Türkçe biliyormuş
Bombacıların Balgat semtinde bindiği ve Meclis önüne kadar geldiği taksinin şoförü Mert Taşkın’ın ifadeleri de bilinmeyen bir gerçeği ortaya çıkardı. Daha önce bombacılardan birinin Türkiye vatandaşı olduğu ve diğer bombacının yabancı uyruklu olduğu ifade edildi. Bu nedenle ikinci bombacının kimliğine ve detaylarına ilişkin bilgiler ortaya çıkmadı. Ancak taksi şoförü Taşkın, taksisine binen iki bombacının da Türkçe konuştuğunu anlattı. Taşkın, “Onları aldığımda sabah saatleriydi. Binenlerin ikisi de Türkçe biliyordu. Kişileri Balgat’ta yol kenarından aldım. Bana sadece Kızılay’a gideceklerini, yolda bir arkadaşlarını alacaklarını söylediler ancak Meclis kavşağına geldiğimizde indiler. Birinde sırt çantası vardı” diye konuştu.

Öte yandan davada tanık Nihat Özdemir yemin ederken sanıklardan bazılarının ayağa kalkmaması üzerine tekrar yemin ettirildi. Sanıkların ikinci kez ayağa kalkmaması üzerine hâkim bağırdı. Bu sırada salon da tepki gösterirken, sanık Resul Demir avukatlara sataştı. Avukatları tehdit eden sanık Demir, avukatlara su şişesi fırlattı. Sanığın saldırısıyla salonda gerginlik yaşandı. Mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi.