Adamın birine yolda yürürken ambulans çarpmış, adam yığıldığı yerden ambulansa bakıp, “Yahu” demiş, “ne şanslı adamım ki ambulans çarptı, şimdi beni kaptığı gibi hastaneye götürür, ya başka araç çarpsaydı, kim bilir kaç saat ambulans bekleyecektik.”

Adamın birine yolda yürürken ambulans çarpmış, adam yığıldığı yerden ambulansa bakıp, “Yahu” demiş, “ne şanslı adamım ki ambulans çarptı, şimdi beni kaptığı gibi hastaneye götürür, ya başka araç çarpsaydı, kim bilir kaç saat ambulans bekleyecektik.” Böyle bir Aziz Nesin hikâyesi hatırlıyorum. Aziz Nesin, öyküleri güncelliğini yitirmeyen bir usta ama işleyiş açısından aksaklıklarını muhafaza ederek Nesin’i eskitmeyen devletimizin de hakkını yemeyelim. Usta, bu öyküyü yazalı 40 yıl, ben okuyup güleli 20 yıl olmuştur. Şimdi aynı durumu, vehameti artmış olarak yaşıyoruz.

Öyküyü günümüze, pardon bir yıl önceye, şöyle uyarlayabiliriz, meselâ Taksim’deyiz; polis saldırdı, yaralandık, biz “Ne şanslıyım, Türkiye’de yaşıyorum, devletin polisi bize saldırıp yaraladı ama çok şükür aynı devletin yakında hastanesi de var. Ya olmasaydı…” diye içimizi ferahlatıyoruz! Hatta Hz. Muhammet’in bir hadisini hatırlayıp, “Sineğin bir kanadında zehir varsa öbüründe de panzehir vardır” deyip şükrediyoruz…

Devletin kastettiği vücut bütünlüğümüzü korumak için kullanacağımız sağlık hizmeti alma hakkımız da gasp ediliyor: Gaz bombaları düşüyor, hastane yerinde yok. Polis saldırısına en çok maruz kaldığımız muhitlerden birinin devlet hastanesi, Taksim İlk Yardım, bir yıldır kapalı.

En son, Gezi Direnişi’nde polis tarafından başından gaz fişeğiyle vurulan Mustafa Ali Tombul komadan çıkıp tedavisi sürerken gitmiştik Taksim İlk Yardım’a. Forumlar ve Ethem Sarısülük’ün ailesi, önce henüz uyuyan Berkin Elvan’ı ziyaret etti, sonra Berkin’in ailesiyle, Taksim İlk Yardım’a giderek Mustafa’nın ailesini. Ethem’in yengesi ve Mustafa’nın annesi, Berkin’in ailesine sarılıp “Mustafa uyandı Berkin de uyanacak” diye moral verdi. Taksim İlk Yardım’ın bahçesi deprem sonrasında toplanma alanı. Bizim de devlet şiddeti sonrası ailecek toplanma alanımız oldu.

2013 Eylül’de, Taksim İlkyardım Hastanesi, Taksim’e ceza verir gibi kapatıldı. Yenisi yapılacağı söyleniyordu. Hastane Gaziosmanpaşa’ya taşındı. Aradan bir yıl geçti, Mustafa Ali Tombul’a polise mukavemetten dava açıldı, Ethem’in katili polis Ahmet Şahbaz’ın şikâyeti üzerine Sarısülük ailesine hakaret ve kasten yaralama suçlamasıyla dava açıldı… Berkin’in babası Sami Elvan aylarca oğlu için beklediği Okmeydanı SSK Hastanesi koridorunda bu kez yine polisin vurduğu Uğur Kurt için bekledi… Taksim İlk Yardım açılmadı. 1 yıldır bölgede devlet hastanesi yok.

Bir söylentiye göre, 10 km’de bir kamu hastanesi bulundurma zorunluluğu Taksim İlk Yardım’ın kapanmasıyla ihlal edilmiş olunca, GATA’nın üroloji bölümünün bir kısmı bu işe vakfedilip prosedür yerine getirilmiş.

Taksim İlk Yardım’ın zarureti sırf Taksim’den ses verenlerin yoğun saldırıya maruz kalmasından değil elbet. Taksim, hem yüksek nüfuslu hem turist akımının fazla olduğu bir semt. Yaşanan- yaşanabilecek sağlık problemleri durumunda orada bir devlet hastanesi bulunması gerekiyor. Sağlık hizmeti devletin bir lütfu değil, vermeye zorunlu olduğu bir hizmet, bizim hakkımız…

Gezi Direnişi’nde meslek ve insanlık görevini yapan doktorlar yargılanıyor. Biz ciddi ciddi “bir hastane neden lazımdır”ı izah etmek durumunda kalıyoruz... Ne diyim, Allah vere de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesini kapatmayalar…

Bölgede Taksim İlkyardım’a alternatif olarak, hastane bahçesinde faaliyete geçen otoparktan başka bir şey görmedik. Allah hepimizi devletin alternatif tıp anlayışından korusun.

Bir alternatif daha var, o da ses vermek mi dersin? Taksim İlk Yardım’ı olduğu biçimiyle geri getirmek için bir kampanya başlatıldı. Ses verenlere yankı yapıyoruz: #ohastaneburayagelecek geçen haftalar içinde hastane bahçesinde forum ve basın açıklaması yapıldı. Semt sakinleri ve esnafın yoğun katılımı vardı. Amcalar-teyzeler: “Ben kalp hastasıyım, bu hastane yakındı…” yahut, “kocam burada tedavi gördü, ben yaşlı bir kadın olarak bu hastaneyi geri istiyorum” dedi. İstanbul Kent Savunması, Beyoğlu Kent Savunması ve Cihangir Park Forumu dağıttıkları bildirilerde şu taleplerde bulunuyor:

Taksim İlkyardım’ın;

»Kamu hastanesi olarak kalması.
»Depremde toplanma alanı olarak kullanılan Taksim İlk Yardım’ın bahçesinin aynen korunması.
»Hastane bölgesinde gerçekleştirilecek projeler konusunda halkın doğdudan katılımını örgütleyen bir süreç işletilmesi.
»Yeni hastane yapılana kadar ilk yardım ve sağlık hizmeti verebilecek bir yerin acilen açılması.
»Sağlık turizmi değil, ilk yardım ve acil müdahale işlevlerini koruyan bir sağlık hizmeti verilmesi.

Bu hafta hastane önüne bir nöbet çadırı kuruldu, hastanenin acilen açılması için imza toplanıyor. Taksim İlkyardım’ın açılması için bir adım atılmazsa imzalarla birlikte ilçe sağlık müdürlüğüne yürünecek.

Cihangir Güzelleştirme Derneği, Ayaspaşa Derneği ve Galata Derneği, Sağlık Bakanlığı’na yolladığı metinde, Taksim İlkyardım’ın yerine yapılması öngörülen yeni hastanenin ilk yardım vasfının arka plana itilmesi, bahçenin yok edilmesi ve SİT alanı olan bölge dokusuyla uyumsuzluğundan duyulan rahatsızlığı vurguladı…

Sağlık hakkımız engellenemeyeceği için, Taksim bizim İstanbul bizim olduğu için, Taksim’de oturmasak da ayaklandığımız yer Taksim olduğu için, o hastane buraya gelecek başka yolu yok!