Gazapizm yeni albümünde ok gibi sivri cümleleriyle bu sefer kendini de vurmayı ihmal etmemiş. Bunu tabii ki yine ondan beklerdim, umduğumu da buldum. Gazapizm’in geçen haftalarda yayımladığı ‘Hiza’ çok iyi bir albüm

Gazap ‘Hiza’ya çekiyor

Gazapizm, meşhur ‘Çukur’ dizisi sağ olsun, ‘Heyecanı Yok’ şarkısı ile 7’den 70’e herkesi ele geçirmişti. ‘Ölüler Dirilerden Çalacak’ Gazapizm’in yeni döneminden en sevdiğim şarkısı olmuştu. Toplumdaki sınıf ayrılığını göze sokan bu şarkıda dolaylı bir anlatım kullanılsa da ifade etmek istediği şeyi gayet açık şekilde anlatıyor oluşu, hep dikkatimi çekti. Gazapizm’i hip hop başlığında tartışsak da ben kendisini tam olarak rapçi olarak değil hikaye anlatıcısı olarak değerlendirmeyi tercih ediyorum. Belki de Türkiye’nin tek ‘Spoken Word’ sanatçısı o olabilir.

Gazapizm yeni albümü ‘Hiza’yı geçen haftalarda yayınladı. Bildiğini okumaya, inandığını anlatmaya devam etmiş Gazap. Onu memleketin sınıf ayrımından bahseden sayılı sanatçılarından olduğu için ayrıca severim. “Hiza” albümünün açılış şarkısının yanlış olduğunu düşünüyorum. Korhan Futacı’nın saksafon solosunun albüme güzel bir intro olduğu düşünülmüş belli ki, fakat bence şarkının enerjisi albüm açılışı için yeterli gücü sağlamıyor. Bu arada bu bir hata değil, sanatçının tercihidir. Şarkı sıralamaları herkese göre değişiklik gösterecek fikirleri kapsayan enerji akışıdır, herkesin sıralaması farklıdır.
gazap-hiza-ya-cekiyor-694775-1.
‘Çöplük’ alıştığımız Gazapizm sound ve vokallerini bize sunarken, albümün geri kalanına da hazırlıyor. Derken karşımıza ‘Pisliğin Üstüne Basmışlar’ gibi yeni Gazapizm hiti olması çok muhtemel bir parça çıkıyor. İlk dinleyişte şarkıyı çok beğendim ve birkaç kez daha döndürdüm. Parçalardaki elektronik altyapının tüm şarkı boyunca devam etmesi dinleyiciyi yükseltmekle kalmıyor, albümün enerjisini de katlıyor. Şarkıdaki elektro gitar solo fikrini beğendim. Ancak gitarlar canlı çalınsa, elektronik altyapılarla yaratacağı tezat daha vurucu olabilirdi. Daha çok beğendiğim bir şey varsa o da bir sonraki şarkısı olan ‘Yol’daki Ateş Berker Öngören’in çaldığı perdesiz gitarlar. Perdesiz gitarın insanın burun direğini sızlatabilme özelliğinden yararlanılmış. ‘Yol’ bunu denemek için mükemmel bir fırsatmış ve bu fırsat kaçırılmamış. Fırat Akcan’ın trompet solosu da şarkıya cuk oturmuş. ‘Yol’ benim şu ana kadar dinlediğim en iyi 5 Gazapizm nakaratından biri olabilir.

Albümde iki ilginç düet var. Biri Gaye Su Akyol’lu ‘Perişan’, diğeriyse Cem Adrian’ın eşlik ettiği ‘Yaşanırsa Diye’. Gaye Su Akyol ve Cem Adrian’ın varlığı albümün maskülen havasını kıran, usta işi bir karar olmuş. Cem Adrian’ın nakaratı albüme bile nefes aldırmış. Deniz Sungur’un eşlik ettiği Efkar ise Gazapizm sevenleri üzmeyecek bir düet. ‘Sağı Solu Kes’ ise albümün en ciddi hit potansiyeli olan şarkısı. Etkileyici bir temposu var ve altyapıları yumruk gibi. Albümdeki en vurucu nakarata sahip şarkılardan biri aynı zamanda.

Takip etmeyi çok zorlaştıracak şekilde sürekli single yayınlanan memlekette böyle bir albüm dinliyor olmak hoşuma gitti. Ayrıca 10 şarkılık albümde boş yok da diyebiliriz. Kısacası şarkı sayısı çok kararında. Gazapizm gayet dört başı mamur, tertemiz bir albüm yapmış. Kafiye derdi olmadan dert anlatıyormuş gibi görünüp, bir yandan da taş gibi kafiye uyduruyor olması da güzel bir yetenek. Anıl Acar yani Gazapizm’in en sevdiğim olayı daha önceki bir yazımda da bahsettiğim gibi uzayan cümlelerinin bir sonraki cümleye musallat olması. Bu onun imzası. Bu albümün etrafına örülen downtempo & electronica altyapılar albüme kıvrak bir omurga da örmüş, hem yeniliklere açık hem sıkı hem de sağlam.

Albümün en kişisel şarkısı ‘Bu Rüya Benim’ olmuş. Tam bir ayna karşısında kendisiyle hesaplaşma şarkısı. İnsanı durdurup düşündürüyor... Gazapizm bu albümde bildiğini okumuş, aynaya bakmış, kime nasıl saydırıyorsa kendisine de öyle saydırabilmiş. Ve en önemlisi hala halktan ve ezilenden yana duruyor.