Evinin önünde saldırıya uğrayan Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, kendi parti mensuplarını kast ederek “Bu hareketin delisi çoktur” diyen MHP’li Semih Yalçın’a, “Biz akıllılar ne yapacağız? Biz de mi delirelim?” ifadeleriyle yanıt verdi.

Gazeteci Uğuroğlu’ndan MHP’li Yalçın’a yanıt: Biz akıllılar ne yapacağız?

Yeniçağ Ankara Temsilcisi ve yazarı Orhan Uğuroğlu dün evinin önünde 3 kişi tarafından saldırıya uğramasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Halk TV'ye konuşan Uğuroğlu, devlet yetkililerinin kendisini aradığını belirterek şunları söyledi:

"Dün 14.15'ten itibaren 3 bin 792 kişi aramış. Bir mesaj gördüm. ‘Ben Fahrettin Altun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı. Orhan bey lütfen arar mısınız?’ diye. Aradım hemen. Sağ olsun geçmiş olsun dileklerini iletti ve Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş olsun ifadesini iletti. Olayın olduğu andan itibaren Adalet ve İçişleri Bakanına talimat vererek olayın takipçisi olmalarını söyledi. Konunun çok dikkatli şekilde kendisi tarafından da takip edileceğini ifade etti.”

“MHP’DEN İSTİFA ETMELİ”

Uğuroğlu, MHP’yi kast ederek “Bu hareketin delisi çoktur” diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’a da cevap verdi. “Delisi çoksa yani biz ne yapalım? Deliyi partiden atacaksın. Akıllılar İYİ Parti’ye gittiler demek ki” diyen Uğuroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Yani nasıl izah edeyim başka. Ya da ‘Orhan dikkat et kendine ben sana saygı duymuyorum’ falan demiş. Ben bütün siyasetçilere saygı duyuyorum. Herkes partisinin delilerine sahip çıkacak. O zaman partiden atın ya da tımarhaneye kapatın. Biz akıllılar ne yapacağız? Biz de mi delirelim? Böyle bir cevabı gazeteciye verdiği zaman istifa etmesi lazım, MHP'den ihraç edilmesi lazım. ‘Bu hareketin delisi çoktur’ böyle bir ifade olabilir mi?”

MEDYA OLMAZSA DEMOKRASİ OLMAZ’

Basın özgürlüğüne ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Uğuroğlu, şunları kaydetti:

“Türkiye'de medya olmazsa demokrasi olmaz. Demokrasi olmazsa bağımsız yargı olmaz, bağımsız yargı olmazsa adalet olmaz. Adalet olmazsa diktatörlük olur. Türkiye'de diktatörlük olursa devlet olmaz. Eğer bugün gazeteciler saldırı altındaysa hukuk reformu yapılacak mı? Siyasetçiler saldırı altında kalıyorlarsa Türkiye, Avrupa kapısını açabilecek mi? Hukuk reformu yapmak isteyen Cumhurbaşkanı, batıya bunu nasıl anlatacak? Bugün bir parti, sayın Devlet Bahçeli memnun olmayacaksanız bunu açıklayın. Bu tablo normal, demokratik bir tablo mu?”