Kalp krizi sonucu hayatını kaybeden gazetemiz BirGün’ün eski Yazı İşleri Müdürü Ahmet Tulgar, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı.

Gazeteci, yazar Ahmet Tulgar son yolculuğuna uğurlandı
Fotoğraf: ANKA

Evinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren BirGün’ün eski yazı işleri müdürü ve yazarı Ahmet Tulgar, İstanbul'da son yolculuğuna uğurlandı.

Yazılarına Gazete Duvar’da devam eden Tulgar, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Ümraniye Kocatepe Mezarlığı'na defnedildi.

Cenaze törenine, Ahmet Tulgar'ın ailesinin yanı sıra BirGün Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın, BirGün gazetesi Yayın Koordinatörü Elif Ilgaz, SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, Cumhuriyet Halk partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Gazete Duvar Genel Yayın Yönetmeni Barış Avşar, Gazete Duvar Yazı İşleri Müdürü Anıl Mert Özsoy, eski CHP Milletvekili Melda Onur, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren ile çok sayıda gazeteci, siyasetçi ve sevenleri katıldı.

Fotoğraf: ANKAFotoğraf: ANKA

AHMET'İN ARDINDAN...

BirGün Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Aydın: "BirGün’de çalışmadan da önce Ahmet’i iyi bir gazeteci olarak tanıyordum. Birlikte çalışmaya başladığımızda ise gazeteciliğin ötesinde kendine has devrimci kişiliğini ve insani duyarlılıklarını da tanıdım. BirGün gazetesi olarak çok zor koşullar içindeydik. Çalışanlarımızın maddi sorunlarını çözmekte zorlandığımız için gazeteyi çıkaracak kadro açısından çok ciddi sıkıntılar yaşıyorduk. Ahmet Tulgar bütün bu zorlu koşullarımıza rağmen gazetenin yönetiminde görev almayı kabul etmişti. Üç yıla yakın birlikte çalıştık. Köşeyazarlığı ile birlikte yayın koordinatörlüğünü de üstlenmişti.

Gazeteciliği çok seviyordu ancak daha önce ana akımda çalıştığı gazetelerin sansürcü yapısından nefret ettiği için, BirGün onun için kendini en iyi ifade ettiği gazete olmuştu. Bu duygusunu özelikle genç gazeteci arkadaşlara sık sık anlatırdı. Güçlü kalemi, mesleki deneyimi ve biriktirdikleri ile bulunduğu her mecraya, ortama, kuruma değer katanlardandı. Ahmet Tulgar her zaman pozitif düşünen, motive eden, yüreklendiren biriydi. Zor dönemlerde de inadına tebessümle bakmayı bilirdi.

Türkiye medyasında fark yaratan, kendine has tarzıyla söyleşi ve röportajlarıyla fark yaratan bir isimdi.
Yaşamı boyunca ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, yok sayılanların safında yer aldı. Bunun için bedeller de ödedi, cezaevlerinde de yattı. Ama hiçbir şey onu, savunduklarından, düşündüklerinden alıkoyamadı. Uzun yıllar hak ihlalleri haberleri yaptı. Korkusuzca haber yaptı. İsteseydi bambaşka bir hayatı da olabilirdi ama o safını emekten, eşitlikten, kardeşlikten, özgürlükten yana yaptı. Öğrenmekten, öğretmekten, paylaşmaktan asla yüksünmedi. Hep bir arayış içinde oldu. Kaleminin özgünlüğü de buradan geliyordu.

Ahmet iyi bir yazar, duyarlı bir gazeteci ve gülüşü gibi güzel bir insandı. Onunla çalışmak çok zordu ama bir o kadar da çok keyifliydi. Çok erken kaybetmiş olmanın üzüntüsünü arkadaşları, okurları ve tüm sevenleri olarak yaşıyoruz. Ölümün hiç yakışmadığı insanlardan birisiydi. Yaptığı haberler, röportajlar ve yayımladığı kitaplarda yaşamaya devam edecek."

gazeteci-yazar-ahmet-tulgar-son-yolculuguna-ugurlandi-1081308-1.

ZORBALIKLARA DAYANAMADI

SOL Parti PM Üyesi Alper Taş: "Çok derin bir insandı. Üretken bir insandı. Yaratıcı bir insandı. Dost, cana yakın ve iyi bir yoldaştı. Beni motive eden, katkı sunan bir arkadaştı. Bu zorbalıklara, hoyratlığa kalbi dayanamadı. Çünkü çok hassas bir yüreği vardı."

İYİ GAZETECİ VE EDEBİYATÇIYDI

Şair Mehmet Sait Aydın: "Ölüm haberini duyduğumdan beri elim Tomas Warner okumaya gidiyor. Hakkında yazılan güzel yazıları da okudum. İleride de okuyacağım. Tulgar çok önemli bir gazeteci olmasının yanı sıra, önemli edebiyatçılardan biriydi. Hepimizin başı sağ olsun."

HEP GÜZELİ ARARDI

Yazar Özge Doğar: "Ahmet, biricik dostum ve sırdaşımdı. Hep güzeli arardı, ben onun güzeli arayışlarını severdim çünkü bilirdim inceliklerle örülü kalbi, güzelliklerle besleniyordu. Nereden nasıl bulurdu da çıkarırdı bu kadar kabasabalığın içerisinde o naif güzellikleri, şaşırırdım. Bazen bir filmin coşkusuyla, bazen okuduğu bir kitabın heyecanıyla arardı beni. Güzellikleri dostlarıyla paylaşmayı severdi. Uzun uzun konuşur, tartışır, bazen bir buluş gerçekleştirmiş gibi umutlanırdık. Evet biliyorduk! Bir gün bu iyilerin sevilmediği köhnemiş dünya değişecekti. Onun güzellik arayışında bazen birlikte yolculuğa çıkardık ve ben bu yolculuklara katıldığımız için kendimi şanslı hissediyorum."

KEŞKE DAHA ÇOK OKUNSAYDI

Yazar Nurhan Suerdem: " 'Keşke' dediğim insanlardandı sevgili Ahmet Tulgar. Keşke daha önce tanısaydım, keşke daha çok konuşup sohbet edebilseydim. Geç kalmıştım ama daha yolumuz vardı. Nereden bilebilirdik ki acele eden kadere karşı konulmayacağını. Şimdi bu “keşke”lerimin ne kadar yerinde olduğunu anlıyorum. Sevenlerinin, yakınlarının, iş arkadaşlarının yazdıklarını gördükçe. Onları biraz da kıskanıyorum.

Özel ve güzel insan, insan gibi insan, iyi bir gazeteci, mücadele insanı, iyi bir edebiyatçı. Keşke daha çok okunsaydı.
Dünyaya gülen gözlerle sımsıcak bakmayı tercih eden, mütevazi, sevecen kişiliği, engin bilgisi, imzalı kitapları, yazıları, balkonunda, evinde gözü gibi baktığı çiçekleri, Yoldaş’ı, Thomas Bernhard ve Roland Barthes hayranlığıyla hayatımda hep “Ahmet Tulgar Köşesi”nde yaşayacak.

Geç kalmıştım evet sevgili Ahmet Tulgar ama buna da şükür diyorum. “Sevgili Nurhan” sözcüğü kulaklarımda çınlarken uğurluyorum onu. Tivitirda Halit Kıvanç’ın ölümümün ardından daha önce yazdığı ve son paylaşımı olan yazı için “Ne güzel de yazmıştınız,” dedikten sonra yolladığı mavi kalp emojisi hep benimle olacak. İnanmak, kabullenmek zor olsa da yerin göğün huzuru sizinle olsun canım Ahmet Tulgar. Yine bir gün bir yerlerde karşılaşacağız, inanıyorum."

METİNLERİN HEP BİZİMLE KALACAK

Yazar Belma Fırat: "Queer çalışan ve okuyanların, kapitalist sistem mağdurlarının, işçi sınıfının, ezilen halkların, ötekilerin yanında olanların yolu Ahmet Tulgar ve onun edebiyatı ile kesişir. Kesişmelidir.

Ahmet Tulgar’ın en önemli özelliği muhalifliğini nitelikli edebiyata dönüştürmesiydi. Ahmet Tulgar bir yazar olarak tüm yaşamı boyunca etik-estetik tutumunu tutarlılıkla sürdürmüş, hem gazeteci hem de edebiyatçı kimliği, hepimize örnek olması gereken bu tavrın onuruyla taçlanmıştı. Ahmet Tulgar’ın "Arzunun Serbest Dolaşımı" adlı kitabı üzerine bir yazı yazarken tüm bunları derinliğiyle idrak ettim. Yazınsal kimliğinin yanı sıra özel hayatında da çok sevecen, hassas bir insandı. Sevgili köpeği Yoldaş’a çok bağlıydı. Onsuz hiçbir yere adımını atmazdı.

En son pastamızı, kurabiyelerimizi, Özge Doğar’ın onun için yaptığı kısırı alıp yaşadığı sitenin bahçesine gitmiş, piknik yapıp doğum gününü kutlamıştık. Güneşli bir öğle sonrasıydı, Yoldaş çevremizde oynuyordu. Sevgili Ahmet Ustam, seni hep o mutlu günümüzle hatırlamak istiyorum. Veda etmek çok zor, metinlerin hep bizimle kalacak Işıklarla…"

AHMET TULGAR KİMDİR?

26 Nisan 1959’da dünyaya gelen Ahmet Tulgar, Sankt Georg Avusturya Lisesi'ni bitirdikten sonra Viyana Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi, Boğaziçi Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu. 1984-87 yılları arasında yayın yoluyla komünizm propagandası yapmaktan aldığı ceza nedeniyle cezaevine girdi.

1987'de Sabah Dergi Grubu'nda başladığı gazetecilik hayatı boyunca Güneş, Nokta, Milliyet, Akşam, Vatan, Cumhuriyet, Show TV, Hayat TV’de muhabir, yazar, yönetici ve programcı gibi çeşitli kademelerde çalıştı.

2004’ten 2010’a kadar BirGün’de yazıları yayımlanan Tulgar, 2006-2008 yılları arasında Yazı İşleri Müdürlüğü de dahil olmak üzere gazetemizde bir dizi aktif görevde bulundu.

Evrensel, Radikal, Birikim, Tiroj gibi yayınlarda yazıları yayımlanan Tulgar, son olarak Gazete Duvar’da yazıyordu.

Makale ve denemeleri Şehrin Surlarındalar (1992), Tam Yakalandığımız Yerden (2004), Ne Olmuş Yani? Korsan Yazılar (2005), Ben Onlardan Biriyim (2007), Diller Çehreler Barış (2010), Henüz Zaman Var (2013), Bakışın Ritmi (2020), söyleşileri Mahallede Herkes Kahramandır (2004) adlı kitaplarda toplandı.

Evsiz Ülke Hikâyeleri (1989), Birbirimize (2009), Duygusal Anatomi (2015), Trajik Nüans (2016), Bakmadığınız Bir Yer Kalmıştı (2018), Arzunun Serbest Dolaşımı (2021) adlı altı öykü kitabı, Volkan'ın Romanı (2006), Çocuklar ve Canavarları (2012) adlı iki romanı yayımlandı.