Dışarıdaki Gazeteciler, 25-26 Aralık'ta Çağlayan‘da  görülecek Cumhuriyet Gazetesi davası öncesi Kadıköy'de yürüyüş gerçekleştirdi. Meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını isteyen gazeteciler,  “Güneş balçıkla sıvanamaz, haber suç olamaz” mesajını verdi.

Gazeteciler Kadıköy'de tutuklu gazeteciler için yürüdü

ZEYNEP KURAY - @zeynokuray

Pazartesi günü Çağlayan Adliyesi’nde görülecek Cumhuriyet Gazetesi davası öncesi Kadıköy‘de bir araya gelen Dışardaki Gazeteciler, meslektaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi.

“Özgür basın susturulamaz” sloganı eşliğinde Mehmet Ayvalıtaş Parkı’ndan Altıyola yürüyen gazeteciler, yaşanan hukuksuzluğa yazar Yaşar Kemal’in , “Eğer bir ülkede adalet yozlaşırsa o memleketin dibi oyulmuş demek” sözleriyle atıfta bulundu.

CHP Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Yakup Akkaya, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, HDP eski Milletvekilli Levent Tüzel ve 6 Aralık’ta serbest bırakılan gazeteci Tunca Öğreten’in ön saflarda yerini aldığı yürüyüşe, çok sayıda hukukçu, demokratik kitle örgüt temsilcisi destek verdi. “ Gazetecilere özgürlük” yazılı pankartın ile tutsak gazetecilerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, hep bir ağızdan, “Özgür basın susturulamaz”, “Ahmet çıkacak yine yazacak”, “İsminaz çıkacak yine yazacak”, “Nedim çıkacak yine yazacak”, “Susma haykır özgür basın vardır” sloganları atıldı. Polis ablukası altında Altıyola gelen Dışardaki Gazeteciler adına açıklama Gazeteci Güventürk Görgülü tarafından okundu.

gazeteciler-kadikoy-de-tutuklu-gazeteciler-icin-yurudu-404484-1.

89 YIL SONRA AYNI ZULÜM

Şair Nazım Hikmet’in “Bu memleket bizim” dizilerini seslendirerek söze başlayan Görgülü, 89 yıl önce bugün tutuklanan Nazım Hikmet’in savunmasında muharrir olduğunu söyleyip, fikir ve ifade özgürlüğünü hatırlatsa da mahpus damından, esaretten kurulamadığını hatırlattı. Daha adil, daha özgür, daha güzel bir ülke için sözünü esirgememiş her şair, yazar, entelektüel, avukat, akademisyenin hep zulüm gördüğünü vurgulayan Görgülü, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası da bu tablonun değişmediğini; 100’den fazla gazetecinin “toplama kampı” olarak tanımlanan Silivri başta olmak üzere bir çok cezaevi’nde en ağır şekilde bedel ödediğini kaydetti.

BU GÜNLERİ HEP HATIRLAYACAĞIZ HATIRLATACAĞIZ

Cumhuriyet Gazetesi çalışanları Murat Sabuncu, Akın Atalay’ın 418 gündür, Ahmet Şık ile muhasebeci Emre İper’in ise 260 gündür tutuklu olduğunu hatırlatan Görgülü, “Onlar bugün FETÖ olarak adlandırıp topa tuttukları cemaate ve onun liderine övgüler dizlerken, Ahmet Şık, o yapılanmanın ne olduğunu apaçık yazmış, bu nedenle kumpasa uğramış ve bugün olduğu gibi yine bedel ödemişti. Siz binbir kelime oyunuyla milletin hafızasından silmek istediğiniz o günleri biz hep hatırlayacak ve hatırlatacağız. Bu ülkenin aydınlık vicdanları; Ali Elverdiler, Mehmet Ekicileri, Ömer Dikenleri unutmadığı gibi bugünleri de asla unutmayacaktır” dedi.

gazeteciler-kadikoy-de-tutuklu-gazeteciler-icin-yurudu-404485-1.

GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANAMAZ, HABER SUÇ OLAMAZ !

Cumhuriyet davasında yargılananın haber ve habercilik faaliyeti olduğunun altını çizen Görgülü, gazeteci Ahmet Şık’ın, “Savunma yapmıyorum, itham ediyorum” sözlerini hatırlatarak, “Evet, 'itham ediyorum' Dreyfus Olayı’ndan bu yana haklılıktan gelen Cesur bir haykırıştır. Bu kuvveti, kendinde ilk bulan Fransız yazar Emile Zola, “Adalet ancak hakikatten, saadet ancak adaletten doğabilir’ düşüncesinden hareket ediyordu” diye konuştu.

Yazar Yaşar Kemal’in, “Eğer bir ülkede adalet yozlaşırsa o memleketin dibi oyulmuş demek” sözlerini hatırlatan Görgülü, “Güneş balçıkla sıvanamaz, haber suç olamaz” diyerek herkesi Pazartesi günü Çağlayan adliyesine çağırdı.