Gazeteciler, tutuklu meslektaşları için ayakta

ZEYNEP KURAY

Gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının serbest bırakılması için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı.

Özgür Basın Emekçileri, tutuklu gazeteci arkadaşlarının davalarına dikkat çekmek için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyelerinin destek verdiği eylemde, “Gazetecilik suç değildir tutuklu gazetecilere özgürlük” yazılı pankart açıldı, tutuklu gazetecilerin resimleri taşındı. Sık sık “Özgür basın susturulamaz” sloganlarını atan gazeteciler, tutuklu meslektaşlarının isimleri tek tek sayarak, “çıkacak yine yazacak” diye haykırdı.

Eylemde söz alan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyesi Safiye Alağaş, özgür basın çalışanlarına yönelik baskının sürdüğünü hatırlatarak,“ Biz tutuklu arkadaşlarımız için açıklama yaptığımız şu saatlerde, gözaltına alınan Yeni Yaşam gazetesi çalışanı 7 arkadaşımız savcılığa çıkartılıyor olacak. Hepsinin serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu. Gazetecilerin gerçekleri yazdıkları için gözaltına alınıp, tutuklandığını vurgulayan Alağaş, “Gözaltılar tutuklamalar bizleri yıldıramayacaktır. Bizler gerçeklerden taviz vermeden yazmaya devam edeceğiz” dedi.

‘GAZETECİLERE GERÇEĞİ YAZMANIN BEDELİ ÖDETİLİYOR’

Özgür Basın Emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Üyesi Kevser Özkaynak, gazetecilerin ve gazetecilik mesleğinin adeta terbiye edilmeye; gerçeklerin sesinin şiddet ve baskı yoluyla susturulmaya çalışıldığı bir dönemden geçildiğini kaydederek sözlerine başladı. Keyfiyetin vardığı noktayı: “Haber yapmamız, soru sormamız, görüntü çekmemiz, hatta yaptığımız haberleri paylaşmamız bile suç sayılıyor, hakkımızda davalar açılıyor” diyerek özetleyen Özkaynak, gazetecilerin ortaya çıkardığı gerçekler karşısında sorumluların yargılanması gerekirken bedel yine gazetecilere ödetildiğine işaret etti.

‘ARKADAŞLARIMIZIN GAZETECİLİĞİNE TANIĞIZ !’

Aralık ayında, Etkin Haber Ajansı muhabirleri İsminaz Temel, Pınar Gayıp, Semiha Şahin, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları Hicran Ürün, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul ve Mehmet Ali Çelebi bu hafta ikinci kez hakim karşısına çıkacağını aktan Özkaynak, duruşmalara katılım çağrısı yaptı. “Birlikte haber takibi yaptıkları arkadaşlarının gazeteciliklerine tanığız” vurgusunu yapan Özkaynak, tutuklu gazetecilerinin derhal serbest bırakılmasını istedi.

DURUŞMA BİLGİLERİ PAYLAŞILDI

Özkaynak, gazetecilerin duruşma tarihlerini şöyle paylaştı: “29 Kasım Perşembe günü İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi’nde ETHA çalışanı İsminaz Temel’in, 5 Aralık Çarşamba günü İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yine ETHA çalışanları Pınar Gayıp ile Semiha Şahin’in duruşmaları görülecek. 6 Aralık Perşembe günü ise İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi çalışanlarının duruşması görülecek. Dava kapsamında tutuklu olan Hicran Ürün, Reyhan Hacıoğlu, İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi ile birlikte toplam 14 kişi yargılanıyor.”

Son olarak, basının tek tipleştirilmeye çalışıldığı ve yok sayıldığı ekleyen Özkaynak, halka doğruları anlatmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

TEMEL’İN MESAJI OKUNDU

Daha sonra tutuklu ETHA muhabiri İsminaz Temel’in gönderdiği mesajı ETHA muhabiri Ebru Yiğit şöyle paylaştı: “Sevgili dostlar, değerli meslektaşlarım; Şimdi sizinle aynı gökyüzüne bakıyorum. Çünkü sesiniz hep sesim oldu, yürekleriniz yüreğimin atışını güçlendirdi. Bir yılı aşan mahpusluğumda inceliğin en değerlisi olan dayanışmayla yanımda oldunuz. Sonsuz sevgiler, iyi ki varsınız! Gözaltı, tutuklama ve baskılarla gazeteciliğin hedef alındığı bu ülkede, onurlu gazetecilik ve özgür basın geleneği bedellerle bugüne geldi. ‘Öyle basın masınla olmaz’ diyen tüm zihniyetler karanlık iktidarlarını inşa etmek için önce gazetecileri hedef aldı. Bugün yaşanan süreç bunun açık özetidir. Ancak dünden bugüne yaşanan baskı ve zora rağmen gerçeğin izinden giden gazeteciler de susmadı, susturulamadı. Tek birimiz dahi hapiste kalmayana dek, baskı ve zor sona erene dek mücadelemizi sürdüreceğiz. İçeride ya da dışarıda. Özgürlüğümüzün de, umut dolu geleceğimizin de teminatı mücadelemizdir. 29 Kasım’da görüşmek ve bu kez sarılmak umuduyla. Hepinizi dostlukla kucaklıyorum.”