Gazetecilerin cezalandırılmasına yol açacak teklif komisyonda kabul edildi. Prof. Dr. Günday, “AYM’ye itiraz edilse bile karar çıkana kadar yeni kanunun uygulanacak olması büyük sıkıntı. Muhalif sesler kısılacak” dedi.

Gazetecileri cezalandıracak teklif komisyonda kabul edildi: Muhalif sesleri kısma hamlesi
Gazetecilere yönelik artan baskılar pek çok kez protesto edildi. (Fotoğraf: Depo Photos)

Hüseyin ŞİMŞEK

Gazetecileri soyut ve kapsamı belirsiz nedenlerle cezaevine gönderecek, sosyal medyaya ise yeni sınırlamalar getirecek Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilerek Genel Kurul’a sevk edildi. Sansür ve otosansürün yanı sıra gazetecilerin uzun sürelerle hapiste kalmasına yol açacak düzenlemenin tartışmalı maddelerinde değişiklik yapılmadı.

Komisyonda kabul edilen teklife göre, Türk Ceza Kanunu’na, ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu ekleniyor. Bu suçu işlediği iddia edilenler bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Failin, suçu gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi halinde, ceza yarı oranında artırılacak. Bir bilginin halkı yanıltıcı nitelikte olup olmadığının ne şekilde belirleneceği, bu tanımı kimin yapacağı ise belirlenmedi. İnternet haber siteleri de Basın Kanunu kapsamına alınacak. ‘Basın ahlak esaslarına aykırılık’ gerekçesiyle gazetecilerin basın kartları iptal edilebilecek. İnternet haber sitelerinin tekzip metinlerini 24 saat içerisinde yayımlaması, yasal zorunluluk olacak. “Uygun bulunmayan” içeriklerin kaldırılmaması durumunda, internet sitelerine erişim engellenebilecek.

MİTİNG YAPAN SİYASİLER DE RİSKTE

TBMM Adalet Komisyonu’nda, muhalefet milletvekilleri ile Cumhur İttifakı arasında sık sık habere hapis cezası getiren düzenleme nedeniyle tartışma yaşandı. Gazetecilerin tehlikede olduğunu vurgulayan muhalefete karşı çıkan iktidar, tek etkilenenin gazeteciler olmayacağını anlattı. “Gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma” fiilinin sadece basın yayın yoluyla işlenmeyeceğini dile getiren AKP Maraş Milletvekili Ahmet Özdemir, bu durumdan miting yapan siyasetçilerin de etkileneceğini itiraf etti. Özdemir, “Bir insan miting meydanlarına çıkıp tek başına bunu da yapabilir, insanları etrafına toplayıp yapabilir” dedi.

YARGITAY ÜYESİ BİLE KARŞI ÇIKTI

Teklifin yasalaşması durumunda, 29’uncu madde kapsamındaki suçları görüşecek Yargıtay 8’inci Daire Üyesi İhsan Baştürk de düzenlemeye karşı çıktı. Baştürk, hangi eylemin suç olarak tanımlandığının açık ve net, hiçbir tereddüde imkan bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini söyledi. Teklifin uygulamada çeşitli sorunlara neden olacağını dile getiren Baştürk, şunları söyledi:

“Gerek TCK'ye gerek özel ceza kanunlarımıza baktığımızda, AYM tarafından iptal edilen ve iptale gerekçe olarak en sık başvurulan ilkelerden birisi ‘belirlilik’ ilkesidir. ‘Ülkenin iç ve dış güvenliği’ kavramı, ‘kamu barışını bozma’ kavramı... Bunların içeriğinin belirlenmesinin yargı erki tarafından uygulanmasında önemli tartışmalar çıkabileceğini tahmin etmek hiç de güç değildir. ‘Ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı’ ile ilgili bilginin ne olduğunun belirlenmesi oldukça güçlük arz edecektir. Akabinde bu bilginin ne olduğu belirlense bile ‘kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yayılması’ unsurunun belirlenmesi de ayrı bir güçlük olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer taraftan teklif metninde yer alan ‘alenen yayma’ ifadesinin ne olduğunun belirlenmesi, uygulamada güçlük doğurabilecek nitelikte gözüküyor.”

Cezanın yürürlüğe girmesi durumunda bu cezaları değerlendirecek Yargıtay üyesini “Boş hikaye anlatmakla” suçlayan AKP ve MHP Milletvekilleri ise “Afaki, içi boş değerlendirme… Suç felsefesi yaptı…” yanıtını verdi.

SEÇİM ÖNCESİ İÇİN SANSÜR DÜZENLEMESİ

Kanun teklifinin açıkça seçim öncesi kullanılmak üzere hazırlandığını bildiren Prof. Dr. Metin Günday, “Düzenleme AYM'ye taşınsa bile, karar çıkana kadar yeni kanunun uygulanacak olması, çok ciddi sonuçlar doğuracaktır. Muhaliflerin cezaevine girmesine yol açacak bu düzenlemenin sınırları belli değil” dedi. “Halkı yanıltıcı bilginin alenen yayılması” tanımının herkes için farklı bir anlam taşıyacağını bildiren Günday, “Kime göre yanıltıcı bilgi? Buna kim karar verecek? Bunlar belli değil. Suç ve cezanın kanuniliği ilkesi, Anayasa’nın vazgeçilemez ilkeleri arasında görülür. Kanun teklifi ile bu ilke de yok ediliyor. Seçim öncesinde bu düzenlemenin gündeme gelmesi ayrıca önemlidir. Bilginin tek tipleşmesini isteyen iktidar, kanunu elinden geldiğince kullanacaktır. İnsanlar korkup elindeki veriyi, aklından geçen eleştiriyi paylaşamayacak. Muhalif sesler kısılacak” diye konuştu. Öte yandan adli yargı hakimleri ve cumhuriyet savcılarının kura törenine katılan Adalet Bakanı Bozdağ, hakim ve savcılara ‘sosyal medya’ uyarısı yaptı. Bozdağ, "Sosyal medyayı kullanan hakim ve savcılarımız milletin gözündeki saygınlığa gerçekten zede veriyorlar. Ben siyasetçi olmasam hiç sosyal medya kullanmam" dedi.

Prof. Dr. Metin Günday Prof. Dr. Metin Günday

ASIL AMAÇLARI KORKU İKLİMİ OLUŞTURMAK

Teklifin 2023’te yapılması planlanan seçimlerde kullanılmak üzere hazırlandığı bildiren Prof. Dr. Yaman Akdeniz, AKP’nin korku iklimini yaymak istediğini söyledi. Teklifin AKP’nin seçimde kullanacağı "en önemli silahlar" arasında yer alacağını ifade eden Prof. Dr. Akdeniz, kişisel sosyal medya hesabından şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kamuoyundan uzun zaman sır gibi saklanan bu geniş kapsamlı teklif çok kısa sürede, çok yüzeysel ve cılız tartışmalar sonucunda kanunlaşacak. Zaten önünüze böyle bir teklif konulduğu zaman süreç belli, Meclis’ten bir anda geçecek, muhalefet ne dese bir şey değişmeyecek. Yasalaşır yasalaşmaz bu değişiklikler, AKP’nin 2023 seçimleri öncesindeki en önemli silahlarından birine dönüşecek ve yeni değişiklikler ‘korku iklimini’ oluşturacak. Bunu yazdığım için bile soruşturulabilirim artık. Bunu fark etmek için hukukçu olmaya da gerek yok. ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçu, siyasi nitelikli haber ve içerikleri hedef alacak, ‘endişe duyan’ duyarlı vatandaşların suç duyuruları ile binlerce kişi soruşturulacak, bunlar ‘kamu barışını bozmaya elverişli’ olmasa dahi, aylarca soruşturmalar devam edecek. ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan yüzlerce kişi yargılanacak. Yargılananlara ‘Bu kadar da olmaz artık’ tepkisi gösterenler de yargılanacak. Ara sıra ‘beraat kararı’ çıkınca ve beş sene sonra belki AYM bir ihlal kararı verdiğinde ise sosyal medyadan sevineceğiz.”