Google Play Store
App Store

Geceleri dinmeyen baş ağrısı, görme bozuklukları ve uykusuzluk şikayeti nedeniyle hastaneye başvuran hastaya "glokom" teşhisi konuldu. Hastalık ve tedavi sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Solmaz, rutin göz kontrollerinin mutlaka yapılması gerektiğine vurgu yaparak, "Hastalar, görme kaybı yaşamaya başlayana kadar hiçbir şikayet hissetmeyebilirler. Bu nedenle, glokomun erken evrelerde tespit edilmesi büyük önem taşır" ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA
"Geceleri geçmeyen baş ağrısı glokomun habercisi olabilir"
Fotoğraf: DHA

Geceleri dinmeyen baş ağrısı, görme bozuklukları ve uykusuzluk şikayetiyle doktora başvuran 43 yaşındaki Nazlı Ökten’e halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom teşhisi kondu. Ökten’i tedavi eden Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Banu Solmaz ise "Önlenebilir körlüğün başında Glokom hastalığı geliyor. Hastalık son evresine kadar hiçbir belirti göstermiyor. Ayrıca geceleri geçmeyen baş ağrısı glokomun habercisi olabilir. Bu nedenle düzenli kontrol şart" dedi.

Ökten, geceleri başlayan ve şiddetli baş ağrılarına neden olan rahatsızlığı nedeniyle hastaneye başvurdu. Yapılan kontroller sonucunda Ökten’e glokomun bir türü olan aralıklı açı kapanması glokomu teşhisi kondu.

Ökten, lazer tedavisiyle sağlığına kavuşurken Prof. Dr. Banu Solmaz, tedavi süreci hakkında bilgiler paylaştı.

"HASTALIK, ERKEN EVRELERİNDE GENELLİKLE BELİRTİ VERMEZ"

Glokomun gözdeki göz içi basıncının artması sonucu göz sinirinin zarar görmesine yol açan ve tedavi edilmediğinde kalıcı körlüğe sebep olabilen bir hastalık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Solmaz, "Hastalık, erken evrelerinde genellikle belirti vermez. Göz içi basıncı arttıkça, görme kaybı ve diğer belirtiler ortaya çıkabilir. Bu yüzden, Glokom genellikle erken dönemde fark edilmez. Hastalar, görme kaybı yaşamaya başlayana kadar hiçbir şikayet hissetmeyebilirler. Bu nedenle, glokomun erken evrelerde tespit edilmesi büyük önem taşır" dedi.

"GÖRME KAYBI KALICI OLABİLİR"

Tedavi süreci hakkında bilgi veren Prof. Dr. Solmaz, "Glokom tedavi edilmediği takdirde, görme kaybı kalıcı olabilir. Erken dönemde tedaviye başlanması, hastaların sağlıklı bir şekilde yaşamalarına devam etmelerini sağlar. Glokom tedavisinde kullanılan en yaygın yöntemler arasında ilaç tedavisi, lazer tedavisi ve cerrahi müdahaleler bulunur. Hastamız bize başvurduğunda bir akut atak geçiriyordu. Yani göz içi basıncı olması gerekenin 5 katı değerlere yükselmişti. Gözünde şiddetli ağrı ve kızarıklık vardı. Akut atak sırasında hastamız başvurduğu için aralıklı açı kapanması glokom tanısını koyabildik" diye konuştu.

Lazer tedavisi ile aralıklı göz içi basıncının yükselmesini önlediklerini söyleyen Prof. Dr. Solmaz, "Lazer tedavisiyle tedaviyi gerçekleştirdik. Tedavi sonrası hastamızın bütün şikayetleri sona erdi, yaşam kalitesi yükseldi. Glokom hastalığını zor hale getiren tanının gecikmesi. Burada özellikle 50 yaş sonrası rutin senelik göz kontrollerinin yapılması çok değerli. Onun dışında 50 yaş öncesinde herhangi bir şikayet olmaksızın yine 2 sene arayla göz kontrollerinin mutlaka yapılmasını öneriyoruz. Ailede göz tansiyonu hikayesi varsa bu kişilerin senelik göz kontrollerini aksatmamasını, aile hikayesi olduğunu gittiği göz hekimleriyle paylaşmalarını öneriyoruz" ifadelerini kullandı.