Savaşın Rusya penceresinden nasıl göründüğünü anlamak için Prof. Dr. Ivanov ile konuştuk. Ivanov, sürecin Kremlin’in planladığı şekilde ilerlediğini öne sürerek dünyanın çok kutupluluğa doğru sürüklendiğini belirtti.

Geçen yüzyıldan karmaşık olacak

Yaren ÇOLAK

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin bugün 26’ncı günü. Kremlin’den “Süreç planladığımız şekilde ilerliyor” açıklamaları gelse de aksi yönde iddialar da mevcut. Batı’nın yaptırım kıskacı altındaki Rusya medyası engellenmeye devam ederken Kremlin ‘savaş ve işgal’ ibarelerini kullanmayı yasakladı. Haber akışı ise daha çok Batı kaynaklı medya kuruluşlarınca sağlanıyor.


Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Diplomasi Akademisi’nden Prof. Dr. Oleg Ivanov, BirGün’ün sorularını yanıtladı. Akademide Ulusal ve Uluslararası Güvenlik Bölümü Başkan Yardımcılığı görevini yürüten İvanov’a göre, Batı politikasını destekleyenler ile hem dış hem de ekonomik politika yapımında bağımsızlığını korumak isteyenler arasında bir bölünme yaşanıyor.

Rusya’nın işgali planlandığı şekilde ilerliyor mu?
Herhangi bir savaş tamamen öngörülebilir değildir ve her zaman sürprizleri vardır. Aynı şeyin Ukrayna’daki Rus özel askeri operasyonu için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Ancak genel askeri planlama çerçevesinde ilerlediğini tahmin ediyorum. Bazı yabancı askeri uzmanlar, Rus ordusunun ilerleyişinin yavaş olduğunu söylüyor, ancak operasyonun Batı medyasında gösterildiği gibi Ukrayna’yı tamamen yok etmeyi amaçlamadığını unutmamalıyız. Rus birlikleri sivil nüfusla savaşmıyor ve sivil altyapıyı yok etmekten kaçınıyor. Ayrım gözetmeyen ateş ve askeri olmayan hedefleri tamamen ortadan kaldırılması yok bu da bazı uzmanlar tarafından ‘yavaş’ ilerliyor algısına yol açıyor.

ÇOK KUTUPLULUĞA SÜRÜKLENEN DÜZEN

Bazı dış politika uzmanlarına göre ‘yeni dünya düzeninin’ başındayız. Siz önümüzdeki döneme dair ne düşünüyorsunuz?

Önümüzdeki dönem, on yıllardır gelişen dünya düzeninin bazı temel unsurlarına sahip. Çok kutupluluğa doğru sürüklenmeyi kastediyorum. Ukrayna’daki durum, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar ve Çin’e yönelik baskılar bu süreci daha da hızlandırdı. Aynı zamanda, ortak Batı politikasını destekleyenler ile hem dış hem de ekonomik politika yapımında bağımsızlığını korumak isteyenler arasında bir bölünmeye neden oldu. Siyasi ve askeri alanda Batı’nın Rusya’yı caydırması ve Çin üzerindeki baskısı, yakın ekonomik, siyasi ve askeri işbirliği ve koordinasyonun eşlik ettiği daha da yakınlaşmalarına yol açacaktır. Sonuç olarak, dünya geçen yüzyıldan daha az öngörülebilir ve daha karmaşık olacak bir soğuk savaşla karşı karşıya. Ortak hedefimiz önde gelen devletler veya ittifaklar arasındaki askeri çatışmalardan nasıl kaçınacağımız olmalıdır.

gecen-yuzyildan-karmasik-olacak-993843-1.
Prof. Dr. Oleg Ivanov - Diplomasi
Akademisi Ulusal ve Uluslararası Güvenlik Bölümü

Batı’nın yaptırımlarına karşılık Kremlin yeterli mali kaynağın olduğunu vurgulasa da Rusya bu yaptırımlara ne kadar dayanabilir?
Elbette yaptırımlar Rusya dâhil hiçbir ülke için iyi bir şey değil. Mevcut durumun bir öncekinden farklı olarak özelliği, yaptırımların sadece Rus politikasının gidişatını değiştirmeye değil, aynı zamanda Rus ekonomisini yok etmeye yönelik olmasıdır. Bu yüzden özellikle serttirler. Evet, Rus ekonomisi kötü etkilenecek. Bazı tahminlere göre GSYİH düşüşü yaklaşık yüzde 8, enflasyon ise yaklaşık yüzde 20 olacaktır. Ancak Rusya 2014'ten beri yaptırımlar altında yaşıyor ve ekonomimiz bir ölçüde yeni duruma adapte oldu. Finansal kaynaklar temerrüde düşmemek için yeterlidir. Başkan Putin, sıradan insanları desteklemek için maaş ve emekli maaşlarına zam yapılacağını duyurdu. Hükümet, Rus ticaretini desteklemek için önlemler aldı. Genel anlayış, daha önce kullanılmayan yeni fırsatları aramamız gerektiğidir. Genel olarak, ekonomimizin dış ticaretini yeniden yönlendirmek için sert ve hızlı eylemlere, Asyalı ortaklara yönelik ortak projelere ihtiyacı olacak ve Türkiye bu açıdan çok önemli. Ayrıca, Batılı piyasalar ve finans kurumları Rusya'ya kapalı olduğundan, gelişen yeni ekonomik dünya düzeninin bağımsız direkleri olarak Batılı olmayan piyasaların ve finans kurumlarının gelişimini hızlandırmak için güçlü bir gereklilik olacaktır. Aynı zamanda Batılı eylemlerin özellikle enerji alanında Batılı ekonomilere de zarar verdiğini biliyoruz. AB'de enflasyon yüzde 5,9'a ulaştı. Dolayısıyla, gelecekte bazı yaptırımların zayıflaması ihtimalini göz ardı edemeyiz. Yine de, muhtemelen onlarca yıl yaptırımlar altında yaşamayı öğrenmeliyiz.

BARIŞ İÇİN UKRAYNA’NIN TARAFSIZLIĞI SAĞLANMALI

Müzakere masasından bir barış kararı çıkar mı? Rusya somut olarak ne istiyor? Savaş hangi koşullarda sona erebilir?

Herhangi bir savaş veya çatışma, bir barış anlaşması imzalayarak sona erer. O nedenle barış yine o masadan çıkacak. Ne yazık ki geçtiğimiz on yıllar boyunca Ukrayna, ülkemizi caydırmayı amaçlayan Rusya karşıtı Batılı bir projeye dönüştü. Donbass bölgesinde dökülen kan sonsuza kadar süremez. Rus barış koşulları iyi biliniyor ve müzakere masasında tarafların önünde duruyor. Her şeyden önce, Rus özel askeri operasyonunun Ukrayna'yı veya Ukraynalıları yok etmeyi amaçlamadığını akılda tutmak gerekir. Ukrayna'nın Nazilerden ve askerden arındırılması için çalışıyoruz. Ukrayna, tarafsız statüsünü resmen ilan etmeli ve her türlü saldırgan silahtan ve Nazi ideolojisinden kurtulmalıdır. Avusturya veya İsveç, takip edilebilecek olası modellerdir. Ukrayna'nın hangi modeli seçeceği zaman gösterecek, ancak kesinlikle, Ukrayna topraklarından Rus güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit olmamalıdır. Bunlar, Ukrayna'nın olası geleceği için ön koşullardır.