Beşiktaş’ta gerçekleşen eşzamanlı kanlı saldırıya ilişkin toplumsal muhalefetten tepki yağdı. Açıklamalarda saldırılar lanetlenerek “Ülkemizin geleceğinin bombalı saldırlarla belirlenmeye çalışılmasını asla kabul etmiyoruz” denildi

Geleceğimiz bombalı saldırılarla belirlenemez

İstanbul Dolmabahçe’deki Beşiktaş Vodafone Arena’nın yanında ve Maçka Parkı’nda gerçekleşen kanlı saldırıya ilişkin toplumsal muhalefetten, meslek örgütlerinden ve sendikalardan kınama mesajları geldi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi(ÖDP), Emek Partisi (EMEP), Kominist Parti (KP), Birleşik Haziran Hareketi(BHH), KESK, DİSK,TMMOB,TGS ve TGC Beşiktaş’taki çifte kanlı saldırıyı lanetledi.

ÖDP: Demokratik geleceği savunacağız

Çifte kanlı saldırıya ilşkin ÖDP’den yapılan açıklama özetle şöyle: “Ülkemizin geleceğinin bombalı saldırlarla belirlenmeye çalışılmasını asla kabul etmiyoruz. Herkesin yaşam hakkını savunuyoruz. Bu saldırı ancak ve ancak halkımızı Başkanlık sistemine mahkum etmeye çalışanlara hizmet eder. Türkiye’yi adım adım uçuruma sürükleyen, toplumu parçalayan her anlayış karşısında halkın birliğini ve ülkemizin demokratik geleceğini savunacağız.”

EMEP: Kan üzerinden hesap yapmayın

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar imzasıyla yayımlanan açıklamada hükümet politikalarına tepki gösterildi. EMEP’in açıklaması şöyle: “Başkanlık sistemini içeren Yeni Anayasa taslağı Meclis’te iken patlayan bombaların doğrudan doğruya Başkanlık sistemine karşı olan iç veya dış düşmanlar tarafından yapıldığı iması yapılmış, hatta açıkça söylenmiştir. Kamuoyu ve emekçiler bu tür açıklamalara 10 Ekim Katliamı’ndan sonra da tanık olmuştu. Ülke, ‘Bu olaydan sonra oylarımız artıyor’ diyen bir başbakanla da yönetilmiştir. Saldırıda dökülen kan kurumadan yapılan bu fırsatçı açıklamalar AKP/Saray hükümetinin, amaçlarına ulaşabilmek veya yönetebilmek için bu menfur saldırıların ortaya çıkardığı korku, güvensizlik ortamını manüple etmeye, bu olayda da Başkanlık sistemine halkı ikna etmenin bir aracı olarak kullanmaya çalıştığını göstermektedir. Kimse kan üzerinden siyaset yaparak abad olamaz. Onlarca bombalı saldırıya karşı önlem alamayan, uyguladığı politikalarla bu menfur saldırılara yeşil ışık yakan iktidar siyaseti çökmeye mahkûmdur. Bu siyasetle daima mücadele edeceğiz. Kimsenin kan üzerinden hesap yapmasına izin vermeyeceğiz.”

KP: Karanlık bir siyasal sistematiğin parçası

Komünist Parti (KP) İstanbul’da yaşanan saldırıya ilişkin “Karanlık saldırıları lanetliyoruz” başlıklı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Saldırının, karanlık bir siyasal sistematiğin parçası olduğu açıktır. Bu, halkın ve yurttaşların siyasetin dışına itildiği; siyasetin ilke ve değerleri belirsiz güçlerin bilek güreşine ve karşılıklı “mesajlaşmalarına” indirgendiği bir sistematiktir. Komünist Parti, ülkemizde ve dünyada toplumların içinden çıkmaya çalıştığı karanlığı derinleştiren, insanlarımızı yürütülen kirli siyasette daha da fazla etkisizleştiren saldırılar zincirinin bu son halkasını, onlarca insanın canını alan bu karanlık saldırıyı lanetlemektedir” denildi.

HAZİRAN: Tek sorumlu AKP/Saray rejimidir

Beşiktaş’taki kanlı saldırılara ilişkin, “Kaybettiğimiz her bir canın sorumlusu AKP/Saray rejimidir” diyen Haziran’ın açıklaması ise şöyle: “Halkımıza! Ülkemizi kan gölüne çeviren bu kaosun, kaybettiğimiz her bir canın sorumlusu toplumu terörize eden AKP Saray Rejimi’dir. Hiçbir savunu, resmi ya da sivil ölümlere yol açan şiddetin gerekçesi olamaz. Düşmanlaşmayı kışkırtarak toplumda kamplaşmaya yol açan her türden şiddet eylemini kesin bir dille kınıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

KESK ise, “Artık yeter!” diyerek şu açıklamayı yayımladı: “Huzur Operasyonları”nın huzur getirmediği, OHAL’in halimizi daha da beter hale getirdiği, kaostan en çok bahsedenlerin kaostan beslendiği, her saldırının rejim değişikliğine bahane için kullanıldığı, yandaş medyanın iyice sefilleştiği bir ortam istemiyoruz. Ve bu ortamı yaratanlar artık hesap vermelidir.”

DİSK Genel Başkanı Kani Beko da yazılı bir açıklama yayımlayarak, ölümlerin sebebinin ‘tek başına iktidar’ çıkmaması durumunda ‘kaos’ ve ‘istikrar’ diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti. Beko, “Tekrar tekrar aynı filmi izlemek, aynı acılarla karşı karşıya kalmak istemiyoruz” dedi.

TMMOB ise, “Ülkemizde ve bölge coğrafyasında her geçen gün daha geniş bir alana yayılan terör, çatışma ve savaşın getirdiği, giderek yükselen şiddetin sonuncusu olan ve Dünya İnsan Haklar Günü’nde yaşanan bu saldırıyı ve yaşam hakkına kast eden insanlık suçu tüm saldırıları kınıyoruz” diyerek, saldırıyı lanetledi.

TGS: Kardeşliğimiz hedef alındı

Basın ve meslek örgütleri TGS ve TGC de yaptığı yazılı açıklamayla, Beşiktaş’taki çifte kanlı saldırıyı kınadı. “Saldırı kardeşliğimizi hedef almıştır” diyen TGS yönetimi açıklamasında, “Dayanışma ve kardeşliğimize kast eden bu hain saldırıda yaşamını yitirenlerin acısını paylaşıyor yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Yaralanan yurttaşlarımıza ise acil şifalar diliyoruz. Saldırının en kısa sürede aydınlatılmasını sorumluların cezalandırılması bekliyoruz” dedi. TGC’nin açıklaması ise şöyle oldu: “Türkiye’de güvenlik güçlerini hedef alan yine bir terör olayı gerçekleşmiştir. Dolmabahçe’de meydana gelen olayda 27’si polis 29 kişi ölmüş, 166 kişi yaralanmıştır. Bir insanlık suçu olan bu terör olayını kınıyoruz. Terör saldırısında hayatını kaybedenlerin acısını tüm ulusumuzla birlikte yürekten paylaşıyoruz. Yaralananlara ‘geçmiş olsun’ diyoruz. Bu tür terör olayları birliğimize ve dayanışmamıza zarar veremeyecektir. En kısa sürede olayın aydınlatılmasını, sorumlularının cezalandırılmasını bekliyoruz.”