Freire’ nin tasavvur ettiği eğitim, toplumun haklarından mahrum bırakılmış kesimlerine dünyayı okumanın yasaklanmadığı bir toplumu yeniden yaratmayı amaçlar. Paulo Freire tam da eğitimi bu şekilde anladığı ve halkın geleneksel olarak mahrum bırakıldığı bir zenginliğe yani sözcüğü okuyarak dünyayı okuma eylemine ulaşmalarını sağlama mücadelesi verdiği için on altı yıl sürgünde yaşadı.

Geleceğimizi savunalım

Feray Aytekin Aydoğan

Eğitim mücadelesi Dünya’ yı değiştirme mücadelesidir aynı zamanda... Dünya’ yı değiştirmek, dönüştürmek üzere anlamak ve eyleme geçmektir. Bu yüzden de tüm Dünya’ da eğitim, öğretmenler iktidarların hedefinde yer almıştır tarih boyunca... Tam da bu yüzden eğitim mücadelesi devrimcidir, dönüştürücüdür...


Eğitimin, eğitim mücadelesinin devrimci bir eylem olduğunun teorisini yazan, pratiğini örgütleyen tarihsel bir isimdir Paul Freire... “Ezilenlerin pedagojisini; ezilmişliği ve bunun nedenlerini ezilenler için düşünce nesnesi haline getiren ve ezilenlerin kendi özgürleşmeleri için mücadeleye katılmalarını sağlayan bir pedagojidir. Bu pedagoji mücadele içinde üretilir ve yeniden üretilir.” cümleleriyle eğitim mücadelesinin aynı zamanda ezilenlerin, emekçilerin, eğitim ve bilim emekçilerinin iktidarlara karşı bir mücadele alanı olduğunu ifade eder.

Freire’ nin tasavvur ettiği eğitim, toplumun haklarından mahrum bırakılmış kesimlerine dünyayı okumanın yasaklanmadığı bir toplumu yeniden yaratmayı amaçlar. Paulo Freire tam da eğitimi bu şekilde anladığı ve halkın geleneksel olarak mahrum bırakıldığı bir zenginliğe yani sözcüğü okuyarak dünyayı okuma eylemine ulaşmalarını sağlama mücadelesi verdiği için on altı yıl sürgünde yaşadı.

Son yıllarda kamusal eğitim mücadelesini esas alan eylemler, grevler tam da Freire’ nin tarif ettiği mücadele perspektifi ile yaşama geçmektedir. Öğretmenlerin, eğitim ve bilim emekçilerinin eylemleri, grevleri tüm velileri, öğrencileri, halkı eylemlere, greve katan ve öğretmenlerden, akademisyenlere, eğitimin görünmeyen emektarları hizmetli, memur statüsünde çalışanlara tüm eğitim ve bilim emekçilerinin birlikte hak ve özgürlük mücadelesi verdiği bir mücadele alanına dönüşmektedir.

Önceki gün yine Hollanda’ da çalışma koşulları ve maaşlarının iyileştirilmesini, kamusal eğitim hakkı için bütçe isteyen binlerce öğretmen greve gitti.

gelecegimizi-savunalim-647659-1.Hollanda’ nın büyükşehirleri Amsterdam, Rotterdam ve Lahey başta olmak üzere farklı kentlerde, binlerce öğretmenin binlerce eğitim ve bilim emekçisinin meydanlarda 5 dakika hareketsiz durarak gerçekleştirdiği ve velilerin, halkın da destek verdiği eylem aslında Dünya’ nın her yerindeki eğitim ve bilim emekçilerinin ve öğrencilerimizin, velilerin haykırışıydı. Son yıllarda Dünya’ nın her yerinde eğitim ve bilim emekçileri grev ilan ederek, eylemler örgütleyerek eğitim ve bilim emekçilerinin ve öğrencilerimizin eğitim hakkı için kamusal eğitim mücadelesini yükseltiyor.

23 Kasım’ da Eğitim Sen olarak Ankara’ ya yaptığımız çağrı Dünya genelinde de kamusal eğitim mücadelesini esas alan enternasyonal mücadelenin yöneldiği yerden bir duruştur aynı zamanda... Ve çağrımız mücadele cephesini en geniş öreceğimiz yerden milyonu aşan bir güç olan eğitim ve bilim emekçilerine, velilerimize ve geleceğe, memlekete dair umutlarından vazgeçmeyen herkesedir.

Biz o denli büyük bir gücüz ki...

Biz; en ağır koşullarda öğrencilerimizin gözündeki ışıltı sönmesin diye çalışan kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmenleriz.

Biz; haksız ve hukuksuzca bir gecede çıkarılan kararnamelerle, disiplin kurullarınca veya sözleşmesi yenilenmeyerek ihraç edilen eğitim ve bilim emekçileriyiz.

Biz; öğrencilerimizin yaşamına, hayallerine dokunmak için, mesleğimiz için mücadele eden ataması yapılmayan öğretmenleriz.

Biz; eşit, özgür, demokratik üniversiteleri, bilimsel eğitimi savunduğumuz için hukuksuzca ihraç edilen, sözleşmesi yenilenmeyen bilim insanlarıyız.

Biz; düşük ücretle, uzun süreler çalışmaya mecbur bırakılan özel öğretim kurumu öğretmenleriyiz.

Biz; eğitim hizmetinin görünmeyen, düşük ücretle çalışmak zorunda bırakılan hizmetlileri, memurları, teknik personelleriyiz.

Biz; istemediği okula devam etmek zorunda bırakılan, nitelikli eğitim hakkı elinden alınan öğrencileriz.

Biz; çocuklarımızın eğitim hakkı için mücadele etmek zorunda bırakılan, kamu okullarında kayıt parası, katkı payı, bağış adı altında ücretler dayatılan veya özel okullara mecbur bırakılan velileriz.

Biz; eğitim hakkı elinden alınan yurttaşlarıyız.

Biz milyonlarız...

Çağrımız; haklarımız, özgürlüklerimiz ve elimizden alınmaya çalışılan geleceğimize sahip çıkmak için 23 Kasım’ da Ankara’ da, kışı bahara çevirmenin çağrısıdır.

Çağrımız; 111 yıldır devam eden eğitim emekçilerinin mücadele tarihinden ve birikiminden aldığımız güçle tüm eğitim ve bilim emekçilerine, öğrencilerimize, velilerimize, bilim insanlarına ve tüm yurttaşlaradır.
Çağrımız güneşin sofrasında buluşma, hep bir ağızdan türküler söyleme ve hep beraber maviliklere yelken açmanın çığlığıdır.

Birlikte başaracağız.

Memleketi Değiştirmeye Cesaret Edenlere Mektuplar Yazmanın, Elden Ele Yaymanın Tam Zamanıdır Şimdi...

cukurda-defineci-avi-540867-1.