Google Play Store
App Store

YKS sonuçları, eğitimdeki eşitsizliği bir kez daha ortaya çıkarırken öğrencileri ise umutsuzluk ve geleceksizliğe sürükledi. Hayallerini gerçekleştirmek isteyen öğrenciler, omuzlarına büyük bir yük yüklendiğini söylüyor.

Geleceksizliği hak etmiyoruz

BİLAL AKTAŞ

YKS’nin ilk oturumu olan TYT’de adayların yüzde 32’si baraj altı kaldığı için tercih bile yapamayacaklar. Bazı adaylar ise imkânsızlıklar veya umutsuzluk yüzünden üniversite eğitiminden tamamen mahrum kalarak hayatında kendilerine yer bulmaya çalışacak. Pandemi süreci ile birlikte eğitimin çevrimiçi platformlara taşınması eşitsizliği daha da görünür kıldı. Öğrenciler, eşitsiz ve kötü şartlarda sınava hazırlanmak zorunda kaldı. İmkânsızlıklar içerisinde sınava giren öğrencilerin tercih dönemi için eğitimciler Feray Aytekin Aydoğan, Zehra Kulalı Gezici, veli Ömer Yılmaz ve eşit olmayan sistem nedeniyle hayallerini gerçekleştiremeyecek olan öğrenci Ceren Tokgöz ile konuştuk.

ÇÖKÜŞ POLİTİK BİR TERCİH

Eğitimci Feray Aytekin Aydoğan: Son on dokuz yılda kamusal eğitim için ayrılmayan kaynaklar eğitimin piyasalaştırılması için kullanıldı, özel okul sahiplerine, vakıf üniversitelerine aktarıldı. Kamu okulları ile özel okullar arasında, kamu okullarının da kendi arasında eşitsizlik daha da arttı. Yaşanılan bu eşitsizlik salgında devasa bir boyuta ulaştı.

Salgında ülkemizde 6 milyon öğrenci; 3 öğrenciden biri uzaktan eğitime hiç ulaşamadı. MEB’in yayımladığı son verilerde de 4 milyon 247 bin öğrencinin uzaktan eğitime hiç erişemediği, erişebilen öğrencilerin yüzde 61’ inin ise cep telefonları ile uzaktan eğitime ulaşmaya çalıştığı yer aldı.

YKS sonuçları eğitimin hak değil, bir ayrıcalık haline getirildiğinin kanıtıdır. 2020 yılında TYT’de 42 bin 803 öğrenci 400 ve üstü puan almışken bu yıl bu sayı 12 bin 291’e düştü. 2020’de sayısalda 400 ve üstü puan alan öğrenci 51 bin 511 iken, 2021’de yalnızca 9 bin 729 öğrenci 400 ve üstü puan aldı. 2020’de eşit ağırlıkta ise 400 ve üstü puan alan 5 bin 870 öğrenci iken, 2021’de 850 öğrenci bu puanı aldı.

YKS sonuçları; “Herkes üniversite okumak zorunda değil” diyen, fabrikaların, otellerin, organize sanayi bölgelerinin içerisine açılan öğrencilerin ucuz işgücü olarak görüldüğü meslek liselerini müjde diyerek açıklayan, meslek lisesi öğrencileri için “Sen ağa, ben ağa, bu inekleri kim sağa” diyen ideolojik tercihin bir sonucudur. Yoksul ailelerin çocuklarına çocuk yaşta işçilik ve ucuz iş gücü olmayı “vaad eden” , yoksul ailelerin çocuklarının üniversite okumasına gerek olmadığınıdüşünen sınıfsal bakış açısıdır. 12’nci ve 8’inci sınıf öğrencileri için –aynı zamanda tüm öğrenciler için- alınan kararlar velileri, öğrencileri “müşteri” olarak gören özel okul sahiplerinin ihtiyacı doğrultusunda alındı. Uzaktan eğitime erişim konusunda da özel okullarla kamu okulları arasında oluşan açı, eşitsizliği katladı. Eşitsizliğin ciddi boyutlara ulaştığı süreçte bu yılın notlarının sınav başarı puanına dahil edilmesi ile salgında çalışmak zorunda bırakılan, uzaktan eğitime erişemeyen yüz binlerce öğrenci yok sayıldı.

Merkezi, standartlaştırılmış sınavlar sermayenin ihtiyacına göre öğrencileri sınıflamanın en etkin aracı. Merkezi sınavlar her öğrencinin aynı seleksiyon mekanizmasından geçtiği, aynı derecede imkânlara sahip olduğu ve sistemin eşit ve adil olduğu algısını yaratarak toplumsal eşitsizlik süreçlerini gizliyor. (Okulda “düşük başarı” gösteren öğrencilerin yüzde 70’ini yoksul aile çocukları oluşturuyor./ PISA 2016 Raporu) Türkiye’ de eğitim sistemi eşitsizliğin devamı üzerine kurulduğu, sınav merkezli bir omurga üzerine inşa edildiği için sınavı çıkardığınızda özel okula, dershaneye, özel derse, test kitaplarına ihtiyaç kalmıyor, özetle bütün sistem çöküyor. YKS sonuçları yoksul ailelerin çocuklarının, dezavantajlı tüm öğrencilerin yaşamında ağır bir yıkım, çöküş bıraktı. Eğitim sisteminde yaşanan bu “çöküş” ise sistemin asıl istediği ve politik bir tercih. Yaratılmaya çalışılan; tüm öğrenciler aynı sınava girdiği için eşit oldukları algısı ve bu algı üzerinden yoksulluğu, yoksunluğu, eşitsizliği örtme, gizleme, yok sayma hali.

HEDEFLERİM UZAKTA KALDI

Öğrenci Ceren Tokgöz: 2020 yılında sınava girmiş ve istediği sonucu elde edemediği için 1 sene daha üniversite sınavına hazırlanmayı göze almış bir öğrenci olarak eğitim ve sınav sisteminin gelmiş olduğu noktayı üzüntü ile takip ediyorum. Pandemi ile birlikte artan eğitimde fırsat eşitsizliğinin ve eğitim kalitesindeki gözle görülür düşüşün de etkisiyle benim gibi gençlerin artık istediği bölüme yerleşebilmesi oldukça zorlaştı. Devlet okullarında verilen eğitime paralel hazırlanmayan sınavlar yüzünden mağdur edilen bizler, hedeflediğimiz üniversite ve bölümlere yerleşemiyoruz. Geçtiğimiz seneye göre çok sıkı çalıştığım ve sınava az zaman kala çözmüş olduğum genel denemelerde yaptığım netleri değerlendirdiğim için bu sene hedefime ulaşabileceğime inanarak yüksek bir moral ile üniversite sınavına girdim. Fakat girmiş olduğumuz sınav birçok uzmanın da değerlendirdiği gibi olması gerekenden 4-5 kat daha zor, okullarda verilen eğitimden bağımsız hazırlanmış bir sınavdı. Kimsenin tahmin ettiği bir durum olmadığı için haliyle beklediğimiz kadar iyi sıralamalar önümüze gelemedi. Ben iyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okumak istediğim için geçen sene mezuna kalmıştım. Fakat istediğim üniversiteye maalesef bu sene yerleşemeyeceğim için ve bu sistemde bir daha üniversite sınavına hazırlanmak istemediğim için hedeflediğim bölümden daha farklı bir bölüm tercihi yapmak zorundayım. Sınavın zorluk derecesinde 2 yıldır bir dikiş tutturamayan yetkililer, sistemin getirmiş olduğu sayısız olumsuzluk ve bu durumların biz gençleri ittiği umutsuzluk ve gelecek kaygısı sebebiyle omuzlarımızda diğer yaşıtlarımıza kıyasla çok daha fazla yük olduğunu oldukça net bir şekilde hissediyoruz.

SİSTEM MESELESİ

Veli-Der Genel Başkanı Ömer Yılmaz: Öğrenci Veli Derneği olarak YKS tercihinde sonuç ne olursa olsun, çocuklarımıza baskı yapmadan onlara destek vererek bu kritik dönemi en iyi şekilde sonuçlandırmalarına yardımcı olmalıyız. Zaten zorlu bir süreç olan sınava hazırlık döneminin sonunda yapılan YKS stres ve heyecanı en üst noktasına getirmektedir. Tüm bu olanların gölgesinde YKS’den elde ettiği puanla okul tercihi yapmak zorunda olan genç için de birçok kaygıyı barındırır. Üzülerek görüyoruz ki bu kaygı ve stres bazen hoş olmayan sonuçlar doğurmaktadır.

‘YKS öncesi ve sonrası neden çocuklarımız stres altında?‘

‘Aileler tercih yaparken çocuklarına neden baskı yapıyor?

Eğitim bir süreçtir. Bu süreçte çocuklarımıza ne yazık ki içinde bulundukları sistem tarafından kendi ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda yönlendirme yapılmıyor. Tercih edecekleri mesleği seçme iradesini sınava bırakmak zorunda kalıyorlar. Oysa ilkokuldan, ortaokula, oradan da liseye kadar uzanan bu uzun yolculukta az çok belirlenebilir. Bir çocuğun hangi mesleği seçmesi gerektiğidir. Yani, mesele sistem meselesi!

Çocuklarımız var olan sistem içerisinde geleceklerine dair hayalleri ve umutları kalmadığı için (meslek edinip iş bulmaya dair) aileler çocuklarının hayatlarını kazanabilecekleri belirli mesleklere yönlendirerek onlar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Ayrıca ailelerin zamanında kendilerinin yapmak istedikleri ya da şu an yaptıkları mesleği seçmeleri konusunda çocuklarına baskı yaptıklarını biliyoruz. Bu yanlış ebeveyn tutumu daha önce de belirttiğim gibi çocukların kendi ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda meslek seçimi yapmalarına engel olmaktadır.

Sonuç olarak tercih yaparken onun yerine değil, onlarla birlikte, onların hayallerini ve isteklerini yok saymadan tercih yapmamalıyız.

Veli-Der olarak her zaman çocuklarımızın yanında olmaya ve geleceklerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.

ÖĞRENCİLER DESTEK ALAMAYACAK

Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı ve Rehberlik Öğretmeni Zehra Kulalı Gezici: Yaklaşık bir buçuk yıldır yüz yüze eğitim pandeminin gölgesinde ve çok sınırlı sürelerde gerçekleşti. Var olan eşitsizliklerin daha da derinleştiği ve sınavlar yoluyla bu eşitsizliğin yeniden üretildiği bu kadar net bir şekilde hissedildi.

2021 YKS toplam 2 milyon 416 bin 974 adayın katılımı ile gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda sadece 650 bin öğrenci lisans programına yerleştirilmeye hak kazandı. YKS sonuç raporu, eğitim sistemindeki iflası bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Tüm puan türlerinde barajı geçemeyen ve tüm testlerdeki not ortalaması ve puan dağılımı eğitim sistemindeki eşitsizliklerin fotoğrafıdır.

TYT’de 23 bin 695 bin aday sıfır puan alırken sınava giren öğrencilerin yüzde 32’si barajı geçemedi.

Sayısal’da her 100 öğrenciden 44’ünün sayısal puanı, barajın altında kaldığı için hesaplanmadı.

Sözel puan türünde adayların yüzde 66’sı barajı geçemedi.

Eşit ağırlıkta barajı geçemeyen öğrencilerin oranı yüzde 64 oldu.

2020 yılında salgın nedeniyle 170’e düşürülen baraj puanı ise salgının devam etmesine rağmen tekrar 180’e çıkartıldı. Sonuçların açıklamasının ardından şimdi adaylar tercih süreci için bekliyor. 5-13 Ağustos tarihleri arasında üniversite tercihleri yapılacak. Öğrencilerimiz bu sınav sürecinde yüz yüze rehberlik hizmeti desteği de maalesef alamadılar. Tercih döneminde okulunda rehber öğretmeni olan öğrencilerimiz yine uzaktan bu desteği alacak. Maalesef okullarında rehber öğretmeni olmayan çok sayıda öğrencimiz bu süreçte kendisi destek arayacak.