Rüya Özkaya   Geçtiğimiz yıl Tophane-i Amire Kültür Merkezi’ndeki ilk kişisel sergisi ‘Yarının Külleri’yle dikkat çeken genç sanatçı Burcu Erden, bu kez Art On İstanbul’da açılan ‘Kütleyi Çağırmak’ sergisiyle sanat izleyicilerinin karşısına çıkıyor. Çalışmalarına hem öğretim elemanı olduğu MSGSÜ Heykel bölümünde hem Balat’taki özel atölyesinde devam eden sanatçının yeni sergisi, ‘Yarının Külleri’ne kıyasla soyutlamaya daha […]

Geleneği reddetmeyen özgün heykeller

Rüya Özkaya  

Geçtiğimiz yıl Tophane-i Amire Kültür Merkezi’ndeki ilk kişisel sergisi ‘Yarının Külleri’yle dikkat çeken genç sanatçı Burcu Erden, bu kez Art On İstanbul’da açılan ‘Kütleyi Çağırmak’ sergisiyle sanat izleyicilerinin karşısına çıkıyor.

Çalışmalarına hem öğretim elemanı olduğu MSGSÜ Heykel bölümünde hem Balat’taki özel atölyesinde devam eden sanatçının yeni sergisi, ‘Yarının Külleri’ne kıyasla soyutlamaya daha fazla yoğunlaşan bir seriden oluşuyor.

Büyük ölçekli heykel ve rölyeflerinden oluşan ‘Kütleyi Çağırmak’ta genç sanatçının, figüratif ahşap işleri yer alıyor. Sergide Erden’in ahşap eserlerinin bronz modellerinden bir seçkiyi görmek de mümkün.

Sergideki çalışmalar, izleyicinin figürü yorumlamak için kullanabileceği işaretlerden mümkün olduğunca arındırılmış. Figürün kimliğine dair işaretlerin yer almadığı yalnızca torsoya indirgenmiş, başı ve dolayısıyla portresi olmayan bu heykeller, soyut bir leke ve kütle etkisine odaklanıyor.

Burcu Erden, tüm bu eksiltmelerle çalışmalarını biçimlendirirken kullandığı yontu tekniğini de kavramsal bir çerçeveye oturtmuş oluyor. Figürün soyutlanmasında tanımlı referansların elenip heykel disiplininin temel elemanlarının öne çıkarılması, Erden’in heykellerinin tanımlanmamış, belirlenmemiş bir zaman içinde konumlandırmasını olanaklı kılıyor. Bu noktada sergi, biçim ve içeriğin ayrılmazlığına vurgu yapıyor ki bu vurgu, heykel dili ile dirsek teması kuran sergi isminde yani ‘Kütleyi Çağırmak’ta da görülüyor.

Serginin katalog yazısını kaleme alan İbrahim Cansızoğlu’nun belirttiği gibi Erden, Türkiye’de yaşayan ve üretimlerini sürdüren diğer pek çok sanatçıdan farklı olarak sanat tarihinin sunduğu imkân ve zorlukları elinin tersiyle itiyormuş gibi görünen bir tavrı benimsemiyor.

Erden bir yandan heykel tarihini reddetmediğini, kendi heykel dilinin bu tarihten beslendiğini ve bunun biçimsel bir kaygı ya da özlem olmadığını gösteriyor. Sanatçı, diğer yanda ise kendi özgün heykel gramerini de yaratmayı başardığını gözler önüne seriyor.

‘Kütleyi Çağırmak’ İstanbul Beyoğlu’ndaki Pera bölgesinde yer alan Art On İstanbul’da 31 Mayıs’a kadar görülebilir.