Hatay’da gelişigüzel moloz dökümüne karşı tepkiler sürüyor. Bölge halkının eylemlerinin ardından harekete geçen Hatay Barosu, yürütmenin durdurulmasını istedi. Dava dilekçesinde moloz dökümünün halk sağlığını ve doğayı tehdit ettiği belirtildi.

Gelişigüzel moloz dökümüne karşı Hatay Barosu dava açtı

Gökay BAŞCAN

Hatay Barosu, Çevre Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği ve beraberindeki çevre dernekleri Hatay’a gelişigüzel moloz dökülmesine karşı dava açtı. Hatay Valiliği’ne ve Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne karşı açılan davada yürütmeyi durdurma istendi.

Maraş merkezli depremlerin en çok etkilediği olan Hatay’da molozların gelişigüzel dökülmesine tepkiler sürüyor. Molozlara karşı nöbet tutan bölge halkına jandarma müdahale etmişti. Hatay Barosu da harekete geçerek ‘zeytinlik alanlara, yerleşim yerlerine, sulak alanlara, çadırkentlerin ve hastanelerin moloz döküm sahası ilan edilmesine karşı dava açıldı. Dava dilekçesinde, moloz dökümü eylemlerinin derhal durdurulması gerektiği belirtildi.

KRİZ YÖNETİMİ YOK

Hatay çevresinde 18 moloz döküm parselinin belirlendiği belirtilen dava dilekçesinde, “Depremin yaşandığı ilk andan itibaren devletin gerekli organizasyonu sağlayamaması ve enkaza zamanında müdahale edememesi ve birçok konu tartışılmaktadır. Ancak bununla birlikte afete hazırlıklı olunmadığı gibi kriz yönetimine de hazırlık olmadığı görülmüştür. Bunlardan biri de acele enkaz kaldırma, kimyasal toksik maddelerin yayılımının engellenmesi, bilimsel ayrıştırma yapılmaması ve atık yönetimi sorunudur” dendi.

SAĞLIĞI TEHDİT EDİYOR

Davalı idare tarafından Altınözü, Koçözen ve Samandağ’da 3 adet döküm sahası belirlendiğine dikkat çekilen dava dilekçesinde, ayrıştırılmamış yıkıntı atıkları dağları oluştuğuna dikkat çekildi. Bu alanlar dışında da birçok bölgede halk sağlığını ve doğanın bütünlüğünü tehdit eden hukuka aykırı moloz dökümlerinin gerçekleştirildiği belirtildi. Yine dilekçede moloz dökümünden dolayı Mileyha Sulak Alanı’nın zarar gördüğü ifade edildi.

Tozumaya ve asbest tehlikesine dikkat çekilen dilekçede yeraltı ve yerüstü kaynaklarını kirletildiği belirtildi. Yönetmeliklere uyulmadan, aceleyle yapılan moloz dökümünün halk sağlığı ve doğayı tehdit ettiği belirtilirken işlemin iptalini istendi.