Google Play Store
App Store

Seçilmiş yöneticilerin tutuklanmasına itiraz edip demokratik haklarını kullanarak sokağa çıktıkları için cezaevine konulan gençler birçok ihlalle karşı karşıya. İzmir’de tutuklulara disiplin soruşturması açılırken, TTB en az 30 tutuklunun ciddi sağlık sorunu olduğunu açıkladı.

Gençler okula dönsün
Anne-Baba Dayanışma Ağı dün de Silivri Cezaevi önünde tutuklanan öğrencilerin aileleriyle dayanışma gösterdi. (Fotoğraf: BirGün)

Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanmasıyla hızlanan protestolar nedeniyle çoğunluğu genç 316 kişi tutuklandı. Türkiye genelinde yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden İstanbul’da 268, İzmir’de 19, Bursa’da 19, Ankara’da 4, Kocaeli’de 3 ve Adana’da 3 olmak üzere toplam 316’sı tutuklandı.

Büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bu kişiler Şeker Bayramı’nı cezaevinde geçirdiler. Tutuklanan gençler cezaevinde de birçok ihlalle baş başa kalıyor. SOL Parti İstanbul İl Örgütü dün Silivri Cezaevi'ndeki tutukluları ziyaret etti.

İZMİR’DE DİSİPLİN SORUŞTURMASI

Emek Partisi (EMEP) Antep Milletvekili Sevda Karaca, İzmir’de tutuklanan gençleri Menemen Cezaevinde ziyaret etti. Cezaevi önünden bir açıklama yapan Karaca, 26 Mart tarihinde tutuklanan gençlerin cezaevinde şiddet gördüklerine dair ifadelerini hatırlatarak “Konuyla ilgili İzmir Barosu kamera kayıtlarının tutulması, soruşturmanın yapılması için de bir başvuruda bulunmuştu. İdari soruşturmanın başlatıldığını öğrendik. Ama bu şiddete uğrayan gençlerin de aynı zamanda disiplin soruşturmasıyla karşı karşıya kaldığını kendilerinden öğrenmiş durumdayız. Gençler şiddet görmüşken, onlara şiddet uygulayanların soruşturulması ve cezalandırılması gerekirken, şiddete uğrayan gençlerin disiplin soruşturmalarıyla karşı karşıya bırakılması kabul edilemez” diyerek Adalet Bakanlığını göreve çağırdı.

30 TUTUKLUNUN CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI VAR

Türk Tabipleri Birliği (TTB), tutuklananların sağlık durumlarına dikkat çekti. TTB’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda en az 2 bin yurttaşın gözaltına alındığı ve bunların 300’ünün tutuklandığına dikkat çekilerek “30 tutuklunun ciddi sağlık sorunları var” denildi.

Koğuşlarda gribal enfeksiyon belirtilerinin yayıldığı bilgisi olduğu kaydedilen TTB açıklamasında “Hekime ulaşma talepleri karşılanmamaktadır. Ayrıca tutuklular arasında tüberküloz, epilepsi, astım bronşit, kalp hastalığı gibi düzenli ilaç tedavisi gerektiren kronik hastalıklar ve acil müdahale gerektiren travmaya bağlı göz hasarı ve kemiklerde kırık gibi ciddi sağlık sorunları mevcuttur. Bu hastaların gerekli muayeneleri yapılmamakta, ilaçları ya hiç verilmemekte ya da düzensiz verilmekte, müdahale gerektiren planlamaları yapılmamaktadır. Gözlüğü kırılanların gözlük ihtiyacı karşılanmamaktadır” ifadelerine yer verildi. Tutukluların sağlık hakkına erişimi için gerekeni yapmayan cezaevi yöneticilerinin de bu suça ortak olduğuna vurgu yapılarak şu çağrı yapıldı: “Gözaltı veya tutukluluk nedeniyle özgürlüğü sınırlanan her insanın sağlığından ve tüm süreçlerin insan onuruna yakışır bir tutumla yürütülmesinden tüm yöneticiler sorumludur. Suç teşkil eden, geri dönülmez kayıplara yol açabilecek uygulamalardan bir an önce vazgeçilmeli ve tutuklular sağlık hakkına kavuşturulmalıdır.”

∗∗∗

ÖĞRENCİLERİ SERBEST BIRAKIN

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER), İstanbul Üniversitesi Demokratik Üniversite Girişimi, ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası - Vakıf Üniversiteleri Birimi yaptıkları ortak açıklamayla tutuklanan öğrencilerin serbest bırakılmasın istedi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Türkiye'nin birçok ilinde vuku bulan protestolarda 300'den fazla üniversite öğrencisinin gözaltına alınmasını ve çoğunun tutuklu yargılanmalarını büyük bir endişeyle takip etmekteyiz. Anayasal haklarını kullanarak demokratik protestolara katılan gençlerin tutuklanması ve eğitim haklarının engellenmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Verilen tutuklama kararları öğrencilerin sadece özgürlüklerini kısıtlamakla kalmamakta, aynı zamanda eğitim haklarını da engelleyen ölçüsüz bir tedbir olarak karşımıza çıkmaktadır. Bayram tatili sonrasında derslere ve sınavlara katılamama riskiyle karşı karşıya kalan öğrencilerin eğitim süreçlerinin sekteye uğraması, hem eğitim hakkının hem de demokratik haklarının ihlali niteliği taşıyacaktır.

Demokrasinin temeli olan ifade özgürlüğünün ve eğitim hakkının korunması adına yaşanan bu ağır hak ihlallerinin bir an önce giderilmesi için daha önce yaptığımız çağrıyı yineliyoruz. Bizler, yargı kurumlarını ve Yükseköğretim Kurumu’nu (YÖK), demokratik haklarını kullanan öğrencilerin eğitim hakkının korunması ve eylemlere katıldıkları için tutuklanan tüm yurttaşlarımızın derhal serbest bırakılması için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz. Yargı süreçlerinin hızlı, tarafsız ve adil biçimde sonuçlandırılması, hukukun üstünlüğü ve temel haklar açısından büyük önem taşımaktadır."

∗∗∗

EMNİYETTEN SUÇ DUYURUSU

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), 19 Mart’tan sonra başlayan protestolarda gözaltına alınan bazı kadınların ifade tutanaklarına da yansıyan gözaltında cinsel taciz ve saldırı iddialarına ilişkin bir açıklama yayınladı. EGM'nin sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, gözaltına alınan kişilerle ilgili tüm işlemlerin yasal çerçevede yürütüldüğü öne sürülerek şu ifadelere yer verildi: “Bazı sosyal medya hesaplarında yer alan 'Gözaltında cinsel saldırıya uğrayan kadınları her gün konuşacağız ve buna direneceğiz.' şeklindeki paylaşımlar, teşkilatımızı itibarsızlaştırmaya yönelik asılsız, mesnetsiz, alçakça yapılan iftiralardır. Türk Polis Teşkilatı, gözaltına alınan şahıslarla ilgili tüm işlemleri, yasaların çizdiği çerçevede, büyük bir titizlik ve hassasiyetle yürütmektedir. Bu iftiraları sosyal medya hesapları üzerinden yayanlar hakkında da suç duyurusunda bulunulmuştur.”