Ankara’dan İstanbul’a devam eden Adalet Yürüyüşü, dün birinci haftasını tamamladı. Dün korteje destek veren isimlerden Somalı aileler, kumpas davası mağduru Albay Ali Türkşen ve sanatçı Genco Erkal BirGün’e konuştu

Genco Erkal: Adalet için tek çare olarak sokak

Hüseyin Şimşek
huseyinsimsek@birgun.net
@simsekhuseyinn


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla Ankara’dan İstanbul’a doğru başlatılan Adalet Yürüyüşü’nün yedinci günü geride bırakıldı. Yedinci günde, Adalet Yürüyüşü’ne destek veren Soma’lı aileler, sanatçılar ve kumpas davası mağdurları BirGün’e konuştu.

Yürüyüşün ilk haftası tamamlandı

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun MİT TIR’ları davasından tutuklanması ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla başlayan Adalet Yürüyüşü ilk haftasını dün tamamladı. FOX TV canlı yayınına katılan Kılıçdaroğlu, yürüyüşün HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevine uzanıp uzanmayacağına ilişkin olarak sorulan soruyu, "Öyle bir hazırlığımız yok" diye yanıtladı.


Adalet Yürüyüşü’ne dün katılan isimler şunlardı: Sanatçı Genco Erkal, yazar Emre Kongar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Rıza Kocaoğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, belgeselci Nebil Özgentürk, edebiyatçı Sunay Akın, televizyoncu Metin Uca, piyanist Dengin Ceyhan, Nasuh Mahruki, Hayırlı Konvoy, Ali Ayvalıtaş, Aydın Aydoğan, Birleşik Haziran Hareketi Keçiören Meclisi.

Herkesin adalete ihtiyacı olacak

İsmail Çolak(Soma’da katledilen 301 işçi ailesinin sözcüsü)

Yaklaşık 15 aile buraya geldik. Biz 301 katledilen madenci aileleri olarak adalet için buradayız ve en çok biz arıyoruz. Ben evladımı kaybettim. Kaybettiğim çocuğum ismi Uğur Çolak. Biz 37 aydır adalet arıyoruz. Biz sadece Soma için değil Ermenek’te, Silvan’da yaşamını yitirenler, Aladağ’da yanarak ölen çocuklarımız için, Türkiye için adalet arıyoruz. Hak adalet arayışında bir adım bile geri kalmadık. Adalet için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Unutulmasın ki; Kaçak Saray’dakiler dahil herkesin adalete ihtiyacı olacak.

CHP’nin “yürüyüş” kararı umut verici. Ben geç kalındığını, referandumdan sonra alanlara çıkılması gerekliydi düşünüyorum. 15 yıldır adaletsizlikler diz boyu. Adalet garibana, fakire fukaraya, ezilenlere değil, bizzat kendilerine çalışıyor. Bizde adaletin 80 milyona işlenmesi için alanlardayız ve alanlarda olmaya devam edeceğiz.
Biz 26 aydır aralıksız ağır ceza mahkemelerinde adalet mücadelesi veriyoruz. Son zamanlarda sermaye ve iktidar tarafından mahkeme üzerinde inanılmaz bir baskı var. Biz bunları kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. Adil bir yargılama olmuyor. Burada yüzde 70 işveren, yüzde 30 ise kamu görevlileri suçludur. Adalet Bakanlığı’nın, Çalışma Bakanlığı’nın suçlu olduğu bilirkişi raporlarında var. Olayı AİHM’e taşımaya kararlıyız.

İlk tesis edilmesi gereken şey adalet

Emekli Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen(Kumpas davası mağduru)

Bugün adalet için buradayım. Çünkü özelikle kumpas davalarında mağdur olan ve cezaevlerinde ya da çıktıktan sonra hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımız, silah arkadaşlarımız, ağabeylerimizin unutulmaması için buradayız. Adaleti, hukuku birilerine teslim ederseniz ne olacağını tüm Türkiye’nin görmesi için buradayım. Dün adaleti, hukuku birileri kendi çıkarları için bir tarafa çekti. Şimdi bugün de birileri başka bir tarafa çekiyor. İnsan hayatında da devlet yönetiminde de en sağlam tutulması gereken olgu, adalet olgusudur. Bu konuda zafiyet yaşanırsa bütün ülke sıkıntısını çeker. Biz dün çektik, bugün başkaları çekmesin diye Adalet Yürüyüşü’ne geldik.

CHP keşke bu yürüyüşü daha önce başlatsaydı. Ülkenin geldiği durum açısından da insanların yollarda yürüyerek adalet araması işin bir başka çarpık boyutudur. İnsanlar artık mahkemelerde adaleti bulamıyorlar.

(Erdoğan’ın Adalet Yürüyüşü ile ilgili sözleri) Bu bir lütuf değildir, bu bir haktır. Eğer hatırlamıyorsa, kendilerinin bazı hakları elde etmek için nasıl sokaklara düştüler, onları hatırlasınlar.

Tek çare olarak sokak kaldı

Sanatçı Genco Erkal

Meclis’te herhangi bir parlamenter sistemden, bir demokratik mücadeleden söz etmeye imkan yok. Tek çare sokak kalıyor bence. Bunun da zaten çok başarılı, çok isabetli bir karar olduğunu düşünüyorum.

Bu birliktelik referandumda belli etmişti kendini, bir “hayır” cephesi oluştu kendiliğinden. Çok daha genişleyebilir bu cephe. Ama bu tür bir liderliğe ihtiyaç var, bir yol gösterene, başı çeken ve hareketi yönlendiren, bir önderliğe ihtiyaç var. Bu bakımdan Kılıçdaroğlu’nun aldığı kararı çok olumlu karşılıyorum. Ve güzel bir gelişim var, ilk günden bu güne olan gelişimin çok daha ilerleyeceğini, çok daha aktif, çok daha geniş bir cephe oluşacağını düşünüyorum.
(Erdoğan’ın ‘izin verilmesi hükümetimizin bir lütfu’ açıklaması) İşte bu diktatörce bir düşünce. Hiçbir zaman lütuf olamaz. Halkın direnmek, sivil itaatsizlik gibi demokratik hakları vardır.

Sanatçıların desteğinin çok daha genişleyeceğini umuyorum ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Evet bir korku var. İnsanları ekmeğinden yoksun bırakıyorlar. Bir korku var ama korkunun da ecele faydası yok. Demokratik bir hak kullanılıyor bunda korkulacak bir şey yok. Bence daha fazla destek gerekir.
(Açlık grevindeki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutuklanması) Onların adalet talebine de yürekten katılıyorum. Kısa zamanda adil bir şekilde yaşamlarına kavuşmalarını diliyorum.