"Genel grev, genel direniş": Sokağa çıkma zamanıdır!
AKP iktidarının emeğe son darbesi kamu emekçilerine teklif edilen skandal zam oranı oldu. Sefalet dayatan teklif emek cephesinde grev seslerini yükseltti. Memur-Sen’in tepkisi cılız kalırken KESK’ten Berdicioğlu ‘‘İşçi, memur el ele vermeliyiz’’ derken Birleşik Kamu-İş’ten Eyüboğlu “Rejimin oyunu” diye konuştu.

Melisa AY
AKP iktidarı, kamuda memur statüsünde çalışan 4 milyon emekçi ile buradan emekli 2,5 milyon kişiyi sefalete zorluyor. Doğrudan 6,5 milyonu ve aileleri ile 10 milyona ulaşan kişiyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nde iktidar skandal teklifini sundu. Kamu işçisine oynanan oyunlar bu kez de kamu görevlileri üzerinden masaya getirildi.
AKP iktidarı, emeğiyle geçinen milyonları olduğu gibi kamu emekçisini de açlık ve sefalete terk edecek ilk toplu iş sözleşmesi (TİS) teklifini sundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıkladığı utanç teklifi, 2026'nın ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6, 2027'nin her iki 6 ayı için de yüzde 4'er oranında artış oldu. Sefalet teklifi, kamu emekçisinin kaybettiği alım gücüne yetişemedi. AKP'nin teklifi ilk yıl için kümülatif olarak yüzde 16,6'da, ikinci yıl için yüzde 8,16'da kaldı.
Kamuda yetkili kılınan konfederasyon Memur-Sen'in teklifi, ilk yıl için kümülatif yüzde 88'e, ikinci yıl için yüzde 46'ya denk gelirken taraflar arasında makas farkı ilk yıl için 71,4 puan, ikinci yıl için 37,84 puan oldu.
Memur-Sen'in teklife ilk tepkisi Genel Başkan Ali Yalçın'dan geldi. Yalçın, "Bu ciddiyetsiz teklifi reddediyoruz" diyerek "19 gün bu teklif için mi bekledik? Pazardaki fiyatlarla, kiralarla, memurun gerçeği ile uyuşuyor mu? Biz ortada pazarlık yapacak bir teklif görmüyoruz. Hükümet bize sahayı gösteriyor" ifadelerini kullandı. 'Memur-Sen, teklifin ardından yaptığı açıklamada, "Sahada olacağız" dese de etkin pazarlık için gereken grev çağrısından geri durdu. Göstermelik TİS masasında iki teklif arasında anlaşma sağlanamazsa süreçte kaçınılmaz son Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun devreye girmesi olacak. Üyelerinin çoğunluğu doğrudan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan Kurul’un, AKP’nin işaret ettiği oranı uygulama olasılığı bulunuyor.
KESK üyeleri teklifin açıklanmasının ardından Çalışma Bakanlığı önünde bir araya geldi. KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak “Bugün on binlerce kamu emekçisi, emekli olursa maaşı yarıdan fazla düşeceği için sağlığına, yaşına rağmen çalışmak zorunda kalıyor. Hakem Kurulu’nun kararı bile 2024 yılının ilk altı ayı için yüzde 15, ikinci altı ayı için yüzden 10 ve 2025 yılının ilk 6 ayı için yüzde 6, ikinci altı ayı için yüzde 5 oldu. TİS masası göstermelik hale geldi” ifadelerini kullandı.
Koçak, 2012’den bu yana geçen 7 dönemde ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi adaletsizliğinin giderilmesi, 3600 ek gösterge, kira–kreş–ulaşım–yemek yardımlarının artırılması, mülakatın kaldırılması gibi taleplerin karşılanmadığını belirterek “Bir kez daha ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar” dedi.
∗∗∗
SEFALET TEKLİF EDİLDİ
Kamu emekçilerine yapılan utanç teklifine TMMOB'den da tepki geldi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, kamu emekçilerine insanca yaşayacak bir ücret verilmesi çağrısında bulundu. Koramaz, yaptığı yazılı açıklamada, "Kamu emekçilerine daha fazla yoksulluk, güvencesizlik ve sefalet teklif edilmiştir. Bu teklifler asla kabul edilmemelidir. Çok açıktır ki emekçilerin yaşadığı darboğaz karşısında toplu sözleşme görüşmeleri adeta hükümetin tiyatrosu haline dönüşmüştür. Mühendis, mimar ve şehir plancıları, bilimin ve tekniğin öncüsü olarak kendileri için alınan bu tavra karşı sessiz kalmayacaktır ve tüm demokratik zeminlerde mücadele edecektir" dedi.
∗∗∗
AÇ KALMAMAK GÜNDE 865 TL
İktidarın yoksulluk sınırına göre düzenlemediği ücretler açlık sınırına da yeniliyor. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), temmuz ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcamalarını ifade eden açlık sınırı 25 bin 952 lira ile asgari ücretin 3 bin 848 lira üzerine çıktı. Yoksulluk sınırı ise 89 bin 768 lira oldu. Tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 42 bin 4 liraya ulaştı. Sağlıklı ve dengeli beslenmek için günlük yapılması gereken harcama tutarı ise 865 liraya çıktı.
Günlük harcamalarda en yüksek maliyet grubunu 280,74 liralık harcama gereksinimi ile meyve ve sebze oluşturdu. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 212,96 lira ile süt ve süt ürünleri oldu. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 161,61 lira olarak gerçekleşti. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 75,86 oldu. Katı yağ ve sıvı yağ ise 41,86 lira masraf yapılması gerekirken yumurta için tutar 13,56 oldu.
∗∗∗
ŞENOL EYÜBOĞLU: ŞİMŞEK VE TEK ADAMIN ALİCENGİZ OYUNLARI
Bu oranlar utanç vesilesi, hayat pahalılığı ortadayken bu oranların kabul edilebilir yanı yok. Bu teklif onlara göre ‘dört dörtlük’ ama biz bunu kabul etmiyoruz, teklif olarak da görmüyoruz. Yalnızca temmuza bakılınca bile ciddi kayıplar var. Bizim talebimiz önce yoksulluk sınırının üstüne çıkmak, bunun da aralıkta 97 bin lira olacağını öngörüyoruz. Önce en düşük maaş buraya çekilmeli, ardından gerçek bir TİS ise bu, yıllara özgü hesaplar yapılıp pazarlık ortamı oluşmalıydı. Ama hem kayıplarımızı görmediler hem de şimdiden herkesin gördüğü şekilde geçimin çok zorlaşacağı bir dönem bizi bekliyor.
Kamu işçilerine yaptıkları alicengiz oyununu memurlara da uygulayıp 6,5 milyonun geleceğine ipotek koyacaklar. Zaten mevcut yasa TİS yapılacak yasa değil. Masada ne Bakan yetkili, ne ‘yetkili sendika’ Memur-Sen yetkili. Nihayetinde Mehmet Şimşek ve tek adamın vereceği karar ile anlaşma imzalanacak. Ekonominin yükünü emekçiye yükleyen politikalar daha acımasız biçimde devam edecek. Zengine, sermayeye kimse dokunmuyor; emekçiler, köylüler, işçiler, çiftçiler kat kat vermeye devam ediyor.

Birleşik Kamu-İş Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri
∗∗∗
AZİZ ÇELİK: FİİLİ VE MEŞRU GREVİN ÖNÜNDE ENGEL YOK
Günlerdir uyardığımız şey oldu, teklif sır değildi. Belki hükümet birkaç puan iyileştirir ama ciddi bir iyileştirme beklemiyorum. Sonuçta teklife imza atılmayacak ve süreç hakem heyetine gidecek. Memur-Sen 'Müzakere edilemez' dedi ama bir eylem planı, somut takvimi yok, buna karşı ne yapacağı belirsiz. Teklifler arasında müzakere ile kapanması mümkün olmayan bir fark var. Nihayetinde kurul hükümetin istediği oranı imzalayınca da Memur-Sen suçu heyete atacak. Zaten konuşmalarında 'hükümet' demekten bile özenle uzak durarak tüm konuşmaları boyunca iktidardan 'işveren' diye bahsetti. Çünkü hükümeti eleştirmekten dahi geri duruyor.
Kamu emekçisinin sendikalarını grev kararı almaya zorlaması gerekiyor. Memurların iç mevzuatta greve gitmesi mümkün değil ancak uluslararası sözleşmeler buna Anayasa ile meşru hale getiriyor. Fiili ve meşru grev kararının önünde hukuki hiçbir engel yoktur, AYM kararları ile de sabittir. Ancak Memur-Sen'de bu kararı alacak bir irade yok. KESK ve Birleşik Kamu-İş'in yapacağı eylemlerin sınırlı kalmaması için Memur-Sen'in de harekete geçmesi gerekiyor.

∗∗∗
BAHADIR BERDİCİOĞLU: ‘‘İŞÇİ MEMUR EL ELE’’ ORTAK MÜCADELE ŞART
Kamu işvereninin teklifi bizi şaşırtmadı, geçmişte de bu tip tekliflerle gelmişlerdi. Bu ne emekçi ve emeklinin beklentileri ile uyumlu ne de bizim taleplerimizle. Bundan sonra danışıklı dövüşle teklifin heyete gönderilmesi, bir noter makamı halindeki hakem heyetinin de kamu işveren heyetinin teklifini aynen kabul etmesi yaşanmış örnekler. 7 sözleşmedir yaşadıklarımızdan ve bunlara hiçbir çözüm üretmeyen sendika yasasından kurtulmamız, grevle tamamlanmış özgür pazarlık hakkı için birleşik ve ortak mücadele şart.
Üretimden gelen gücümüzü kullanarak haklarımızı elde edinceye kadar ortak talepler etrafında mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor. Bunun için de grev hakkımızı kullanmak da dahil bir mücadele birlikteliği gerekli. Emekçinin, emeklinin, yoksulların kurtuluşu ortak mücadeleden geçiyor. Grev de bunun bir parçası. İşçi sendikaları ile de görüşmelerimiz sürüyor. Ortak mücadele için "Genel grev, genel direniş" çağrımızı dillendiriyoruz. Emekçilerin kurtuluşunun emeğe dönük saldırılara, bu iktidarın politikalarına karşı ortak mücadelede ve "Genel grev, genel direniş" ile geleceğine inanıyoruz.

KESK MYK Üyesi


